Yolsuzluk, torpil ve adam kayırma hükümetin üzerine yapıştı
22/07/2022
Hüseyin Ekmekci
“Yolsuzluk” sadece algı olarak değil, ayan beyan siyasetin ve siyasetçinin üzerine yapıştı. İşin enteresan tarafı, vatandaş artık, “yolsuzluk” yapanı değil sadece, bunu “engelleyemediğini” düşündüğü muhalefet vekillerine de güvenini kaybediyor
Oysa “siyaset” kurumu, bir ülkede en güvenilir kurum olmalı. Halkın hakkını korurken, kamu kaynağına sahip çıkarken, aynı zamanda gelişimi ve değişimi de sağlayacak adımlar atabilmeli. Bizde öyle mi? Bırakın kamu kaynağını korumayı, halkın hakkını korumayı, siyaset eliyle dibe itiliyoruz
Eskiden bu ülkede, bir siyasetçi aleyhine bırakın belgeli, bir köşe yazarı eleştiri yazsa ortalık kaynardı. Şimdi bu halk soyuluyor, bunun için bakanlık makamları kullanılıyor, ortada belgeler havada uçuşuyor, kimsenin umurunda değil.
Bakan soyuyor, göz yumuyor, çete kuruluyor resmen. Devletin makamlarına gelen insanlar da liyakata göre değil, soygun düzenine uyup uymamaya göre seçiliyor. Haksızlığın, arsızlığın, yolsuzluğun önüne taş koymaya çalışan bürokratlar görevden alınıyor.
Son yaşadığımız akaryakıt olayı var ya, dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşansa, ülkeyi yönetenler sokağa çıkamaz. Önce çalışan ihale sistemini bozdular, sonra halkı karanlıkta bıraktılar, sonra da Akdeniz coğrafyasında görülmemiş ücretlerle yakıt alıp, yakıt taşıttılar
İstihdamlara bakın mesela. Bir ülkede, liyakat sahibi olmayan insanları kamuda üst düzey göreve getirmek de bir soygundur, yolsuzluktur. İşe yaramayan insanları sırf partilidir diye işe almak, kamudan 15- 20 bin TL maaş vermek de bir yolsuzluktur
Cumhurbaşkanlığı senin benim paramla danışman doldu. “Yurt dışı eğitim ataşesi”, “yurt dışı kültür ataşesi”, “yurt dışı turizm ataşesi ” diye diye, üzerine de Euro maaş ödeyerek bu halkı soyuyorlar mesela. Bu nasıl bir yolsuzluk ve soygun düzenine kılıf uydurmadır
Ülkenin kaynakları yine bakan- müdür- müsteşar marifeti ile birilerine peşkeş çekmek de yolsuzluktur. Lapta’da marina ihalesi, Mağusa’da marina ihalesi, CMC madeni, 4.5- 5 G ihalesi gibi adımlar da siyaset eliyle bu ülkenin kaynaklarını yok etmek demektir, yolsuzluktur
Ülkenin doğasını, orman alanını, deniz kenarını, havaalanını, peşkeş çekmek de yolsuzluktur. Siyaseti, toplumsal kalkınma gibi bir dert ile uğraşacağına, yana yandaşa nereyi peşkeş çekeceğinin derdine düşmüş, siyasetçi iş takipçisi haline gelmiştir. Vekil- bakan maaşı da yetmiyor artık
Dünyanın en zengin ülkeleri bile, kamu kaynaklarını bu kadar har vurup harman savurmaz. Siyasette bir dönem daha kalma adına; aile bütçesini şişirme adına, eşe- dosta torpil yapma adına bu ülkenin tüm değerleri, kaynakları doğası ile birlikte yok ediliyor. Lanet gelsin, engellemeye de gücümüz yetmiyor
Örnekler, maalesef daha da artırılabilir. UBP kendi kurultayını dahi yapamadı, DP- YDP iç çekişmelerine rağmen, hükümet etmeyi sürdürüyor ama, son bir yılda yaşananlar vatandaşın “yolsuzluk” konusundaki algısının oturmasına yetti. Halkın yüzde 77’sine göre yolsuzluk son bir yılda arttı
Bırakınız yolsuzluk olduğuna dair inancın yerleşmesini, halkın yüzde 90’ı da “yolsuzlukla mücadele” edilmediğini de düşünüyor. Kamu hizmetlerinde rüşvet ve torpil olduğu ise kanıksandı. Üstelik kara para aklanmasına da yine siyaset kurumu eli ile destek verildiği düşünülüyor
Uluslararası Şeffaflık Örgütü yöntemine göre yapılan anket, aslında aylardır tartıştığımız konuların vatandaş tarafından da nasıl algılandığını gösler önüne serdi. Sayın hükümet üyeleri, vatandaş gözünde, “YOLSUZLUK” yapıyorsunuz, ayıp, utanç verici. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM, GÜNAYDIN
- Her 4 iş insanından biri “Rüşvet verdim” diyor...
- Yolsuzluk sıralamasında 180 ülke arasında 140’ıncı sıradayız
- Gözler kör, kulaklar sağır…
- DOKUZ GÜN TATİL DE BİTTİĞİNE GÖRE; BU ENERJİYLE MEMLEKETİN SORUNLARINA DA BİR ÇARE BULUNUR ARTIK…
- Sloganlarla ülke yönetilmez
- Üreten de tüketen de mutsuz…
- Hükümet vermeden almayı marifet saymış
- Et fiyatları üzerinden yaşanan kavgada kaybeden gene tüketici
- Eğitim her açıdan dökülüyor…
- Yolun sonundayız…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız