Yolun sonundayız…
04/04/2024
Hüseyin Ekmekci
UBP ÜZERİNDEKİ DAR BİR GRUBUN “İLLE DE BEN” ISRARI, DP VE YDP’NİN BİTMEYEN KAVGA VE İHALE HIRSLARI BİZİ BU DURUMA GETİRDİ.. YOLUN SONUNDAYIZ… DAHA BE?
HAYATIMIZI MAHVEDEN SORUNLAR BELLİ… ÇÖZMEK İÇİN TEK ADIM YOK… HALEN İHALE TAKİBİ, HALEN YANDAŞA KIYAK; HALEN ATAMA… SORUNLARI YA GÖRMÜYORLAR; YA DA UMURLARINDA DEĞİL
Hayatımızı mahveden sorunlarımız bellidir. Bu sorunların çözümüne yönelik hiçbir adımın atılmaması ise herhalde canımızı en çok yakan noktadır. Yani hem sorunları bileceksiniz, hem de çözümü için mücadele etmeyeceksiniz. Yaşanan sorunları görmezden geleceksiniz
Devamında da kapı kapı gezerek ihale takibinden adam kayırmaya, yeni rant alanları yaratmaya devam edeceksiniz. Büyük bir sınavdan geçiyoruz. Akıl sağlığımızı kaybetmeden bu ülkeyi huzur ve refah içerisinde yönetilen bir noktaya getirebilirsek ne mutlu bize
İnanılmaz derecede pis bir çevrede yaşıyoruz. Her taraf dökülüyor. Yollarımızın sokaklarımızın hiçbir standardı yok. Her köşede farklı boy kaldırım. Yol boylarında yine otlar boyumuzu geçti. Basit bir çevre temizliğinden aciz, mali olarak bunu yapmaktan yoksun bir ülke burası
Daha büyük ölçekte ise kısaca tanımlamak gerekirse kocaman bir çöplüğüz. Güngör katı atık alanında yaşanan rezalet devam ediyor. Çöp alanı peşkeş çekilir mi? Entegre çöp projesi ile uğraşmak varken, “yığ- yak” mantığı ile her ay 10 milyon TL verilir mi?
Güvenlik konusunda yaşadıklarımız ortada. Artık polisin bu yapısıyla olayların tamamına yetişmesi imkansız hale geldi. Polisimizin önleyici özelliğini kullanması bir çok olayda neredeyse imkansız hale geliyor. İnanılmaz bir nüfus hareketliliği, her gün değişen ve artan suç çeşitleri
Çok basit bir noktadan vereceğim örneği. Yeni cezaevi doldu. Cezaevinde bile suç çetelerini kontrol etmek zorlaştı. Yeni cezaevi dolarken, eski cezaevinin de hükümlü hükümsüz, kaçak, mülteci ile halen faaliyette olduğunu hepimizin bildiğini düşünüyorum
Eski cezaevi yetmedi yeni bir cezaevi yaptık, şimdi yenisini doldurduk eskisi de bize yetmiyor. Hayal ettiğimiz, düşlediğimiz ülke bu mu? Geleceğim miras bırakacağımız, geçmişi ile gurur duyduğumuz ülke bu mu? Maalesef neresinden tutsak ülke elimizde kalıyor
Şu tespiti de yapmak istiyorum: Şu an ada üzerinde yaşayan kitle, geçmişiyle gurur duyduğumuz bu adada yaşayan gelmiş geçmiş en kötü kitledir. Bu adayı sevmiyoruz. Kirletiyoruz. Peşkeş çekiyoruz. Genetiği ile oynuyoruz. Kısacası bir tarihi yok ediyoruz
Her olayda olduğu gibi bu olayda da örnekler artırabilirim. Gerek yok. Zaten yaşayarak öğreniyoruz. İnsanın kahreden, umutsuzluğa sevk eden, böyle devam edeceğini inandıran o kadar çok olay yaşıyoruz ki!!! İnsan ister istemez, umutsuzluğa kapılıyor
Peki siyaset, yani ülkeyi yönetmesi gereken demokratik sistem neyle meşgul? Sorunlarımızın çözümüne yönelik hiçbir şey yapılmıyor. Komitelerde bekleyen hayati yasalar görüşülemedi bile, görüşülenler üzerinde ise rant kavgası yaptı
Yaşadığımız sorunların çözümü bellidir. Tam demokrasi. İyi yönetim. Anayasal kurumların partilerin emrinden çıkması, kamudan maaş alan herkesin gerçek görevini, tam zamanlı yapması. Kurtuluşu uzakta aramaya gerek yok. Basit dokunuşlarla bu ada cennete döner, yeniden
- Bir yılda 100 milyon TL civarında kaçakla mücadele için para harcandı
- Bizim toplumsal bir sorunumuz var ve bu sorun bizi yok ediyor
- Egosu mantık ve vicdaninin önünde olanlara diyecek bir şeyimiz yok
- Dün akşam 100 yeni vatandaşımız oldu
- Gençlerimiz gözümüzün önünde eriyor, suç makinesine dönüyor, ölüyor…
- Yatacak yeriniz yok gerçekten…
- Alım gücünün artması için tek bir devlet projesi yok
- Çıkar çeteleri ve iş takipçisi bürokrasi; kamuyu esir aldı
- Hayatları makam pazarlığı!
- Maalesef bu ülkede yapanın yanına kar kalıyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız