Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Bertan Zaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı canlı yayın ile bugün yaşanan polisin aracına el koyma olayı ile ilgili açıklama yaptı, hakkındaki eleştirile yanıt verdi. Zaroğlu olayı şöyle anlattı:

Bugün yaşanılan olay çok yanlış lanse ediliyor.

Dedikodu gazeteciliği yapılıyor. Bugün benim adıma yani Bertan Zaroğlu adına kiralanmış olan bir araç, YDÜ yolunda, yanımda bulunan arkadaşların bir tanesinin kullanımında durduruldu. Buraya kadar her şey çok güzel.

Arabayı kullanan kişiye bu arabayı kullanıyorsunuz ama adınız var mı kağıtta diye soruldu. Kişi de araç milletvekilinin kiraladığı bir araç bir telefon edip size bilgi veriyorum dedi ve beni aradı. Ben de polis memuru ile konuşmak istedim fakat polis memuru konuşmak istemeyince saygı gösterdim.

Peki hiç ısrar etme ben hemen firmayı arıyorum.  

Aracın kiralandığı firmayı aradım. Firmaya sordum ben bunu sizden aldığım zaman adlığıma dair orada kamera kayıtları var değil mi?

Evet vekilim kamera kayıtları var istediğiniz zaman poliste istediği zaman verebilirim, bu araç sizin adınıza kayıtlıdır fakat o kağıt geldiğiniz gün yazılmadı biraz öncede beni polis aradı sordu bu araç kimin adına kayıtlı diye.

Tabi polise eski kayıtlı olan kağıt üzerindeki isim bildirildi. Çünkü firmada çalışan kişi ile firma sahibi arasındaki koordinasyon eksikliğinden. Ve bu araç benim adıma alındığı polise söylendi. Fakat kağıtta eski isimlerin kaldığı ifade edildi.

Bunlar hiç önemli olan tarafları değil. Polis burada ceza uygulamak istedi. Bende aracı süren arkadaşa sakın itiraz etme cezası neyse ödenecek lütfen cezayı kesin diye ona ifade etmesini söyledim. Aynı bu şekilde ifade edildi. Bu konuşmaların hepsi kayıt altındadır. Aksini hiç kimse konuşamaz.

Olay yerine gittim polisin yanına ve polise bu aracın benim adıma kayıtlı olduğunu şuanda kullanımından dolayı ceza kestiğiniz bu suçsa elinize sağlık lütfen anahtarımı alabilir miyim şeklinde çok kibar bir şekilde orada kendisinden anahtarımı istedim ve milletvekili olduğumu ifade ettim. Kendisi biliyorum dedi ve anahtarı teslim etmeyeceğini söyledi.

Anahtarı teslim etmeyeceğini söyleyince bunu hangi hakla yaptığını sordum. Yani cezayı kestin suç varsa o arkadaşın suçu cezasını kestin fakat bu araç benim adıma kayıtlı dedim ve WhatsApp’dan bunun görüntüsünü istedi bunu da gösterdim. Kendisine ekstra benim bunu kamera kayıtları ile ispat edebileceğimi ama milletvekili olduğumu yani sözüme mi itibar etmiyorsun diye kendisine ifadede bulundum.

Buna rağmen amirimi aramam lazım dedi amirini aradı. Amirinin ismi Kutlay Malik’i arayarak vekil bana gösterdi bu araç kendisinin adına kayıtlı yani kendisi kiralamış bu aracı diye ifade ederken ben Kutlay beyle görüşmek istedim.

Kutlay bey, telefonu aldığımda çok nezaket dışı bir tavırla konuşarak ben ona sorduğumda hangi hakla benim aracım tutuluyor anahtarı el konuyor bu araç benim adıma kayıtlı ispat ediyorum bakın kamera kayıtları da var ayın 13’nde bizzat gidip bu aracı ben kendim aldım dememe rağmen sen bunu kağıtla ispat etmek zorundasın diye telefonda bana cevap verdi.

Ben de siz bana sen diye hitap edemezsiniz dedim ve telefonu uzattım polise olay tamamıyla budur ve bir saat kırk beş dakika polis memurları benim aracıma el koydular. Milletvekili aracına el koydular.

Bunun ibraz etmeme rağmen, bunu orada ispat etmeme rağmen. Fakat 1 saat 45 dakika sonra tüm basın mensuplarının önünde polis memuru telefon konuşması yaparak yanıma geldi ve anahtarı bana uzatarak, araba sizin adınıza kayıtlıymış ve herhangi bir evrak eksikliği bulunmuyor diyerek anahtarı bana teslim etti. Ben sordum ben zaten bunu 2 saattir söylüyorum bu araba benim adıma kayıtlı ve ben bunu 2 saattir bir milletvekili olarak size ifade ediyorum.

Eğer suç varsa neden şuanda bana anahtarı teslim ediyorsunuz.

Eğer suç yok ise hangi hakla, halkın iradesini temsil eden, dokunulmazlığı olan bir şahsı iki saattir bu şekilde durduruyorsunuz diye basının önünde tüm kameralar önünde bu soruyu sordum. Bakın burada nezaket dışı herhangi bir söylemim olmadı, sesimi yükseltmedim, ben milletvekiliyim diye onlara her hangi bir şekilde sert bir yaklaşımım olmadı.