Raif Uzkan'dan lezzet önerileri

ads ads ads ads
07/02/2020

ads
Raif Uzkan'dan lezzet önerileri

Uzun zaman oldu sizlere bu sayfalardan yazmayalı... Gidilen birçok mekân ve bunlarla ilgili birçok lezzet önerisi ve deneyimi biriktirdim... İyi-kötü de birçok anı biriktirdim ve 2019’u geride bıraktık. 2019’da yine tadı damağımda kalan mekânlar olduğu gibi, çok sayıda restoran ve işletmenin gerek dövizde yaşanan krizden gerekse işinin hakkını verememesinden dolayı kapanmasına da şahit olduğunu gördüm.

Ama her zamanki gibi kapananların yerini yenileri aldı ve hayat devam ediyor bizde lezzet turlarımızı eskisine nazaran yavaş da olsa sürdürüyoruz. Ha “Bu yavaşlama nereden kaynaklandı?” diyenler olacaktır, kendim bir süre sosyal medya ortamından uzak olmayı istedim. Bunu tercih ettim... Sosyal medya diyeti ve detoksu uyguladım bir nevi...

İnsan bir süre “sosyal” medyadan ayrı kalınca daha da sosyalleşiyor... Deneyip görebilirsiniz

Bu aralar spor salonlarına ve fitnesse verdim kendimi, mutluyum... “Sen bu kadar yiyip içiyorsun, nereye gidiyor? Anlamıyoruz” diyenlere de yanıtım bu olsun... 

Biz işimize bakalım... 2019 bitmeden nerelerde yemiş içmişiz kimleri beğenmişiz, kimler başarısızmış ona bakalım. Çok fazla mekân olduğundan kısa kısa geçeceğim, sosyal medya ve gazetecilik tecrübem der ki: “uzun yazıları kimse okumaz”. Doğrudur.

(BİZİM) AHIR - (LEFKOŞA)

Yıllardan beri Lefkoşa’nın arka sokaklarında hizmet veren bir meyhane... Eski-püskü görüntüsünden uzaklaşmış, yenilenmiş, iç mekânı yeniden tasarlanmış, ama lezzetleri halen Lefkoşa’daki meyhane severleri tatmin edecek düzeyde.

Salaş meyhane arayanlara... Ahır.

İki konuda eleştirebilirim, birincisi Hummus yapacaksan Kimyonu olabildiğince cömert kullanacaksın.

İki, yasak olmasına rağmen kapalı mekânda -sırf bazı müşteriler istiyor diye- sigara içilmesine izin vermeyeceksin. Kimsenin kimseyi dumanıyla zehirlemeye hakkı yok.

Nitekim, ben ve birlikte gittiğim grup kebap ve mezeleri beğenmemize rağmen bir daha uğramadık. Buradan sahiplerine mesajımız olsun.

Ahır'ın taptaze mezeleri...

Mekan/Ambians: 2/5
Fiyat/Kalite: 4/5

NORTHERN FRIED CHICKEN (NFC) - (LEFKOŞA)

Fast-Food, özellikle de tavuk yapan mekânları sevmediğimi ve “endüstriyel tavuk” konusuna nasıl yaklaştığımı bu sayfayı takip edenler bilirler... Mecbur kalmadıkça bu tür tavukları tüketmiyorum...

Tavuk Dolma üçlemesi... 


Fakat, Lefkoşa’da Cumhuriyet Meclisi karşısındaki NFC, özellikle piyasada ilaç ve hormon kullanımıyla ilgili çeşitli söylentilerin ayyuka çıktığı zamanlarda ismini vermek istemediğim “tekelleşmiş” markanın tavuklarını kullanmıyor. Farklı ve daha doğal ortamda beslenen ve daha normal bir büyüme süreci geçiren tavukları kullanıyor. Yani bana söylenileni yazıyorum sonuçta...

Kemiksiz Basket

Yani eğer “fast-food kötüdür” diyecekse birileri... Bu mekân da “kötünün-iyisi” anlamında değerlendirilmesi gerekir.

Mekân/Ambians: 3/5
Fiyat/Kalite: 4,5/5

EMİNEM RESTORAN (ÇATALKÖY)

Daha önce bahsettik yine bahsedelim, özellikle yaz aylarında güzel bahçesi ortamı ve ambiansıyla, aynı zamanda meze ve kebaplarındaki kaliteyle öne çıkan bir restoran... İçinde asya ve orta doğu esintilerini barındıran mezeleri ve Karışık Kebap fiks menüsünü tavsiye ediyorum.

Biraz beyaz peynir, biraz rakı ve kavun olacak... Daha başka ne ister ki insan?

Mekân/Ambians: 4,5/5 - - - Fiyat/Kalite: 4,5/5

ALTIN İNCİ (LAPTA)

Eski binaların restore edilerek restoran ve cafelere döndürülmesi hep ilgimi çekmiş, beğenimi kazanmıştır... Lapta’daki Altın İnci bu gibi mekânlara merağı olanlara da hitap ediyor. Deniz manzaralı bir ortamda Pazar kahvaltısı yapmak isteyenlere en kuvvetli ifadelerimle tavsiye ederim... Hem kahvaltı hem manzaraya hayran kalacaksınız.

Serpme kahvaltının sadece üçte biri kareye sığabildi...

Kahvaltı, sıcak ılık ve soğuklarla adeta bir brunch havasında servis ediliyor.
Kimilerine göre fiyat biraz yüksek gelebilir. Kişi başı 90-100 TL’yi gözden çıkarmanız gerekebilir.
Benden söylemesi... Gerisi size kalmış.

Pastırma, Hellim ve ızgara patates...

Buranın en sevdiğim özelliği mümkün mertebe kullandığı her malzemeyi lokal satıcılardan ve esnaftan elde ediyor olması. İthal ürünlere çok fazla yer vermemesi oldu.

Mekân/Ambians: 4,5/5

Fiyat/Kalite: 4/5
 

LEVENT BÖREK (LEFKOŞA)

Çok eğilip bükülmeden direkt anlatacağım, burası bir vakit kaybından başka bir şey değil...

Börek lezzetli olabilir ama bu kadar yağı neyin içerisine koyarsanız zaten güzelleşir. İstediğiniz her ürünü istediğiniz saatte bulmak gibi bir lüksü de yok. Yaz aylarında 7/24 açık olduğunu iddia eden mekânda saat 20.00’de böreğin bitmesi, tatlının olmaması vs. gibi sorunlar yaşadım.

Kalori hesabı yapmayanlar için börek üretmişler... Lezzeti yağından geliyor.

Güçlü bir haber kaynağından da edindiğim bilgiye göre börekler İstanbul’daki ana fabrikada hazırlanıp sonradan KKTC’ye gelip burada ısıtılarak müşteriye sunuluyormuş.

Marka ve zincir bir börekçi tamam, ama Kıbrıs ayağı fiyasko.

Mekân/Ambians: 2,5/5

Fiyat/Kalite: 2/5

CUK STREET FOOD (LEFKOŞA)

Lefkoşa’nın kısa zamanda büyük hayran kitlesine ulaşan yeni ekmek arası lezzetleri mekânı Cuk Street Food, Muhtar Yusuf Galleria’da müşterilerini bekliyor...

Hot-Dog (Sosisli)... Çıtır soğan ve Cheddar'lı patatesle servis ediliyor.

Arkasında eski Mertekli Meyhane’nin gücü ve tecrübesini barındırıyor. Daima söylediğim gibi; damakları şenlendiren tatlar çoğu zaman bu tip küçük, şubesi olmayan, butik yerlerden çıkar.

Burada, Islak Hamburger, ciğer, Paçanga Böreği, Uykuluk, Hot-Dog, vb. sokak lezzetlerinin değişik yorumlamalarını ve en güzel hallerini bulabilirsiniz...

Uykuluk, Cheddar’lı French Fries ve damak çatlatan Paçanga Böreği de benim tavsiyelerim olsun... 

Mekân/Ambians: 2,5/5

Fiyat/Kalite: 4,5/5

DOY DOY (LEFKOŞA)

Gaziantep’li Erdal Kalender ‘in Lefkoşa’da Okullar Sahası karşısında hizmete koyduğu yeni restoranında, kebap çeşitlerinin yanı sıra yöreye özgü tatlıların en güzel örneklerini bulabilirsiniz.

Hakkını vererek yapılmış bir künefe ve mekânın kendi üretimi kaymağı...

Doy Doy ve Erdal Bey gece geç saatlere kadar açık ve Billuriye, Fıstıklı Kadayıf, Peynirli Fıstıklı Paşa, Kaymaklı Hasır ve diğer Gaziantep lezzetlerini denemeniz için sizleri bekliyor olacak.

Kaymaklı Hasır

Kaymaklı Hasır ve Künefe benim tavsiyelerim olsun... Kebapların tadına bakacaksanız bir porsiyon yetmeyebilir bir buçuk söylemenizi salık veririm..

Adana Kebap porsiyon (180 gr.) 40 TL, bir buçuk porsiyon olursa (270 gr.) 55 TL...

Mekân/Ambians: 3/5

Fiyat/Kalite: 4/5

GHETTO VE CHICKEN PARMİGİANA...

Lefkoşa’nın Osmanpaşa’daki popüler restoranı Ghetto’nun Chicken Parmigiana’yı mönüsüne eklemesine en fazla sevinenlerden biriyim.

Ghetto'nun Chicken Parmigiana'sı çok başarılı...

Açıkçası “Bay Kahkaha” kapandı kapanalı, “bu yemeği nerede buluruz?” diye benim gibi birçok damak tutkunu düşünmüş ve kafa yormuştu. Neyse ki Lefkoşa’da Ghetto ve Mardo’nun mönüsüne girdi ve eski aşkımıza kavuşmuş olduk.

Basitçe anlatmak gerekirse bunun orjinali, panelenmiş tavuk göğsünün ilk önce kızartılması ardından fesleğenli domates sosu ile birlikte üzerine Mozerella topu konularak fırınlanması ve üzerine Parmigiano Reggiano rendesi ile bitirilmesi aşamalarından oluşuyor. Ortaya da damaklara bayram yaşatan bir tat çıkıyor.

Ghetto bardak olarak verdiği şaraplara biraz daha özen gösterirse daha başarılı bir restoran olacak.

Ghetto’nun Parmigiana’sına notum: 4,5/5

MARDO’NUN PARMİGİANA’SI

Bir türlü garsonları ve personeliyle anlaşamadığım, enerjimizin birbirine uymadığı ama nispeten yükselen enflasyona ve fiyat artışlarına inat ısrarla fiyatlarını makul seviyelerde tutmaya çalışan Mardo’da da Chicken Parmi bulabilirsiniz.

Farklı peynir alternatifiyle yaratılmış olsa da lezzetli bir Parmigiana ...

Ghetto’da patates cipsi ve salatayla sunular Parmigiana Mardo’da haşlanmış sebzeler ve patates püresiyle servis ediliyor. Nispeten daha iri taneli ve daha çıtır bir pane harcına ve farklı bir yorumla Cheddar’la fırınlanıp ardından masaya gelmeden üzerine “parmesan” eklenerek sunuluyor.

Ghetto’da biraz daha usulüne uygun ve olması gereken şekilde servis edildiğini düşündüğüm için Mardo’daki Parmigiana’ya biraz daha düşük not verdim... 3,5/5

HUNGRILL TEX-MEX (LEFKOŞA)

Lefkoşa’da “burger ustası” diyebileceğimiz mekânlardan biri Hungrill, ama adından da anlaşılacağı üzere Meksika mutfağında da iddialı... Çok iyi Quesadilla da yapıyorlar.

Quesadilla’lar arasında Philly Cheese, Tütsülenmiş Sosisli, Meksika Kıymalı, Tavuklu veya Vejeteryan da var. Hatta burgerinizi de Quesadilla şeklinde sipariş edebiliyorsunuz.

Meksika Kıymalı Quesadilla...


Bunların yanında sandüviçler, lavaş arası lezzetler (wraplar) ve diğer şımarık atıştırmalıklar da Hungrill’de hizmetinizde. Fiyatlar piyasanın geneline bakıldığında uygun, makul. Şımarıklık dememin nedeni mekândaki ürünler bol yağlı ve kalorili ürünler... Kararında tüketilmesi doğru olur.

Yerini anlatacak olursam, Lefkoşa’da Eziç yanından çatallanan yola girip yaklaşık 200 metre ilerlediğinizde sol kolunuzun üzerinde çiçekçinin yanında göreceksiniz.

Hot-Dog sevenler Hungrill'de aradıklarını bulabilirler...

Küçük ve havalandırma açısından zayıf bir dükkan olduğu için yemek kokularının üzerinize sinmemesi için bahar ve yaz aylarında dışarıda oturarak yemeğinizi yemenizi tavsiye ederim.

Mekân/Ambians: 2,5/5

Fiyat/Kalite: 4/5

 

 

L’KAL (LEFKOŞA)

Çiğdem Şefin elinden keyifli bir salata...

Çiğdem Bozkurt okullu bir şef olarak MSA’dan sonra çalıştığı çeşitli mekânların ardından kendi yoluna Lefkoşa surlariçinde açtığı mekânla devam etme kararı aldı.

Yaratıcı ve lezzetli mutfağı var, yerel malzemeye önem veriyor en sevdiğim özelliği mönü çok kalabalık değil, köfte de var, et de, tavuk da, balık da ama sade ve anlaşılır hazırlanmış.

Tam kararında pişmiş ızgara tavuk altında otlu Kinoa salatası arkasına da Sicilya usulüne yakın şekilde hazırlanmış Tiramisu denedim.

İtalyan usulü Tiramisu ve yanında eşlikçisi Cafe Latte...

Ben olsam Tiramisu’nun üzerine kakao yerine güzel bir bitter çikolata rendesi geçerdim; yine de “İşi bilen” insanların açtığı mekânlarda yemek daha bir keyifli oluyor.

Mekân/Ambians: 3/5

Fiyat/Kalite: 4/5

KONYA MUTFAĞI’NDA “ADANA” !!!

Evet biliyorum ara başlık biraz absürt kaçmış olabilir... :) Ama tavsiye üzerine denediğim usulüne uygun yapılmış Adana Kebabına değinmeden geçemedim.

Lezzetli ve hakkı verilmiş bir Adana Kebabı için Konya Mutfağı...

Usulü nasıl olur diyenler olabilir... Adana Kebabı’na Adana Ticaret Odası’ndan tescil alabilmek için %70 oranında erkek kuzunun eti ve %30 oranında yine erkek kuzunun kuyruk yağının zırhla (elde) çekilmesi ve ardından kırmızı kapya biber ve toz acı biberle lezzetlendirilerek sönmüş köz ateşinde pişirilmesi gerekiyor. Bu basit anlatımı; sunumu veya yapımı hakkında geniş bilgi isteyenler Google’a başvurabilirler.

Bana göre Konya Mutfağı’nın “Adana”sı da yukarıda bahsettiğim adımlar uygulanarak methoduna mümkün mertebe en uygun şekilde yapılıyor. Göz bazen yanılsa bile damak yanılmaz.

Bu güzellik karşısında nefsine hâkim olabilen beri gelsin... 

Mekânın sonradan mönüye eklediği Gaziantep usulü “Katmer”i de ayrıca mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden biri... Bunu mümkün mertebe “Kuşboku” diye tabir edilen en pahalı tür Antep Fıstığından yapmaya çalıştıklarını biliyorum...

Konya Mutfağı’nın yıllardır “Acılı Ezme” yapamama hastalığına bir çare üretememiş olması ise beni hayrete düşüren en önemli olumsuz özelliği...

Not: Bu arada bu yazı yayına hazırlandığı sıralarda fark ettim ki mekânın ismi “Anadolu Medeniyetler Sofrası” olarak değişmiş.

Mekân/Ambians: 3/5

Adana ve Katmer için Fiyat/Kalite: 4/5

 

LITTLE ITALY’NİN ÖRDEKLİ PİZZASI...

2019’da Little Italy’nin mönüsüne giren Ördekli Pizza’dan da biraz bahsetmek istiyorum...

Bir Uzakdoğu restoranına gittiğiniz zaman ördek sipariş ettiğinizde ne geliyorsa mekân sahibi Okan Tevi de bunu bir pizzanın üzerinde hayal edip ona göre detaylandırmış.

Sanırım mekânın en beğenilen pizzası ve spesiyali “Robespierre”den sonra 2020’nin gözdelerinden birisi de bu olacak.

Pizzada Uzakdoğu esintisi... Ördekli

Ördekli Pizzanın yanında nispeten hafif veya orta gövdeli bir Pinot Noir, Sangiovese veya Tempranillo içerseniz keyfinizi daha da katlayabilirsiniz.

Mekân/Ambians: 4/5

Ördeki Pizzaya Not: 4,5/5

Ara'da Ice Latte ve Donut

ARA COFFEE SHOP (LEFKOŞA)

Kahveyi benim gibi biraz sert sevenlere önerebileceğim bir Cafe var... Biraz kuytuda köşede kalmış olsa da müdavimleri tarafından oldukça beğenilen ve rağbet gören bir mekân.

Cold-Brew da dahil hemen hemen tüm kahve çeşitlerrini bulabileceğiniz güzel bir atmosfere sahip cafede, ayrıca “Ara’da Tango” adıyla düzenledikleri tango geceleri de düzenleniyor... Meraklıları varsa buradan duyurmuş olalım.

Mekân/Ambians: 4/5

Fiyat/Kalite: 4/5

 

LA FIOLE

2019’dan 2020’ye giriş yaparken geceye uygun bir şarapla girmek bu özel günü daha da özel hale getirmek önemliydi.

Kırmızı iç çamaşırı giymek gibi huylarım pek yok ama iyi bir kırmızı şarap yılbaşının olmazsa olmazıdır bana göre...

La Fiole bölgenin kırmızı üzümlerin çok keyifli bir kupajı...

Côtes du Rhône (Rhone Nehri Kıyıları) apelasyonunun kendi kuralları çerçevesinde Grenache, Mourvedre ve Shiraz üzümlerinin bu kupajında burunda vişne, deri ve kuru üzüm, damakta ise güzel bir asiditeyle birlikte yumuşak tenenler hissediliyor... Orta uzunlukta bir bitim var. Yaklaşık 10 Euro ve buna yakın fiyatlarda sahip olunabilecek en iyi şaraplardan birisi ve şu an en olgun döneminde tam da içilmesi gereken yaşta... Yani “paraya göre iyi boya”! ;)

WINE 101: ŞARAP BARDAĞI NASIL TUTULUR

Şaraptan bahsetmişken bir konuya daha girelim... Sağda solda görüyorum yeni yetmeleri, ve şarap acemilerini sosyal medyada kutlama vs. yaparken şarap bardağını karpuz tutarmış gibi tutuyorlar... Bu da yetmiyor, üzerine bir de fotoğraf paylaşımı yapıyorlar...

Üzülüyorum; diyorum ki “Biz bu kadar zaman boşa konuşmuşuz boşa anlatmışız bazı şeyleri”.

Şarap bardağı gövde kısmından değil, sapından tutulur... Bunun sebepleri var elbet, sonuçta o bardağı o şekilde yapmalarının bir amacı var bu insanların.

Şarap bardağının doğru tutuş şekillerinden biri... Şerefe! 

Şarapların içilme sıcaklıkları vardır... Beyazlarda 6-10, olgun beyazlarda 8-11 gibi, kırmızılar daha sıcak derecelerde genç kırmızılar 12-16, olgun kırmızıların şarabına göre 18-20 derecede içilmesi gerekenleri vardır. 23 derece ve üzeri içerken sizi yorar, ağızda hoş olmayan kekremsi ve nahoş tatlar bırakır.

Şampanyaların (veya köpüklü şarap) da soğuk içilmesinden dolayı uzun flüt bardaklarda servis edilme sebebi budur; bu tip bardak hem şarabın havayla temasını minimize ederek içindeki gaz moleküllerinin dışarıya kaçmasını zorlaştırır, bukeleri (kokuları) daha iyi algılamanızı sağlar hem de ağzı küçük olan flüt bardakta şampanya daha uzun süre soğuk kalır.

İnsan vücudunun ısısı 37,3 veya 37,5 derece olduğundan şarap bardağını sapından tutmak vücut ısısının bardağa, dolayısıyla şaraba geçmesini ve şarabın ısınmasını ve yukarıda belirttiğim olumsuz durumların yaşanmasını engeller... Yani en başta söylediğim gibi bir faydası olmasa o bardak o şekilde imal edilmezdi.

BAVARIAN DELICATESSEN (GÜNEY LEFKOŞA)

Bir Güney Lefkoşa’dan bir de Girne Karaoğlanoğlu’ndan iki şarküteri dükkanı paylaşmak istiyorum... Birincisi Güney Lefkoşa’daki “Bavarian Delicatessen”...

Her türlü şarap ve şarküteri konusunda hem nispeten uygun fiyat politikası hem de çeşitliliği sizi kendinizden alacak... Bunun garantisi bizzat benim. 

Bunlar her şarapseverin sevebileceği türden şaraplar... Özel.

Özellikle benim çok sevdiğim Fransa-Almanya sınırındaki Alsas apelasyonunun şaraplarını (Vin d’Alsace) burada €15-25 aralığında bulmak mümkün.

GUTMANN Merguez Sausage ise kuzu bağırsağına doldurulmuş Dana ve Kuzu etinden karışık sosis ve bunu da tavsiye ediyorum. Bulursanız kaçırmayın.

Protein cenneti...

Eğer koyun peynirlerine meraklıysanız İtalyan Pecorino Sardo, Toscano veya Pecorino Romano (D.O.P) ya da İspanyol Manchego’nun (P.D.O) uzun sürede olgunlaştırılmış peynirleri de benim size tavsiyem olsun.

THE THREE BEARS (ALSANCAK - GİRNE)

Rus marketi diyebileceğimiz bu mekânda Rus ve Ukraynalıların ev yapımı vodkası "Samogon", Rus Mantısı "Pelmeni", Geleneksel fermente süt ürünü "Ryazhenka", Füme tavuk, et, domuz ve balık ürünleri, havyar, çavdar ekmeği ve çeşitli kurabiyeler...

Füme balıkların en lezzetli hallerini The Three Bears'da bulabilirsiniz.

Özellikle az tuzlu füme balıkları ve ev yapımı vodkayı, denemenizi tavsiye ederim.

Mutlaka kaçmadan önce 100 gram kadar da Somon havyarından alın... Bu bahsettiğim 3-4 ürünle evde güzel bir krem peynirle ekmek üstü lezzetler yaratabilirsiniz.

"Samogon"

Rus marketi olmasına rağmen, tüm ürünlerin ayrıntıları ambalajların üzerinde Türkçe ve İngilizce de anlatılmış... Güzel bir detay... Tavsiye üzerine gittiğim Three Bears bence Gurmeler tarafından keşfedilmesi gereken bir lezzet noktası... 

LAVAZZA ÜRÜNÜ “PERFETTO ESPRESSO”

Hadi bir de filtre kahve ve Espresso makinesi kullanan okuyucularımız için de paylaşım yapalım. Tabii ki basınçlı Espresso makineleri hedef alınmış fakat filtre kahve makinelerinde de aynı derecede başarılı bir ürün olmuş.

Lavazza’nın “6” numaralı ürünü “Perfetto Espresso” orta kavrulmuş %100 Arabica çekirdeklerinin öğütülmesiyle elde edilmiş.

İtalyanlar bu kahve işini iyi beceriyor... 

Yoğun çikolata tonlarının hakim olduğu bu ürünü benim gibi kahvesini sert sevenlere tavsiye ediyorum. €4-5 civarı Rum kesiminde, 42-45 TL bandında KKTC’de bu kahveyi satın alabilirsiniz... (Burada vermiş olduğum tüyo gözden kaçmamıştır umarım! 

2019’da tadı damağımda kalan diğer lezzet noktaları için bu yazının ikinci bölümünü de yakın bir zamanda kaleme almayı düşünüyorum.

Yazının kapak fotoğrafına da Güney Kıbrıs’ta Atelier’de yiyebileceğiniz bir “Os à Moelle” bırakıyorum...

Bana Facebook veya Twitter’den olduğu gibi Instagram sayfamdan da görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz...

Ve küçük bir not: 8 Şubat Cumartesi günü BRT televizyonunda saat 10.30’da Betül Arslan Akkuş’un konuğu olacağım... Yine yemek konuşacağız, güzel bir sohbet yapacağız. İzlemenizi tavsiye ederim.

Keyifli okumalar ve lezzetli günler dilerim... 

07/02/2020 12:49
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Raif Uzkan
MANŞETLER

HK GURME

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.