İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, iki tarafın uzlaşamayacağının belli olmasına rağmen 5+ BM konferansı yapılmasını doğru bulmadığına dikkat çekerek, “Toplantıyı yapmak, yapmamaktan daha zararlıdır. Çökeceği belliydi. Genel sekreterin bu kadar acemi davranacağını düşünmezdim. Mekik diplomasisiyle tarafları yakınlaştırmalıydı” dedi.

    Avrupa Birliği’nden (AB) dolayı Kıbrıslı Türklerin elde ettiği kazanımların hemen kayba dönüşmeyeceğinden bahseden Talat, “Olumsuz etkileri hemen olmaz ama ‘olmayacak’ diyemem. Cenevre bir zafer değil, yenilgidir. 84 kararına tekrar geri döndürebilir” diye konuştu.

    Mehmet Ali Talat, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

“Cenevre için bu kadar para harcamaya gerek yoktu”

   Mehmet Ali Talat, Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs konulu gayrı resmi 5+BM toplantısı hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “BM tarafından ‘zemin yoktur’ açıklamasının yapılması için bu kadar para harcamaya gerek yoktu. Avrupa’nın en pahalı kentlerinden birine gidildi. Muhalefete danışılmadı, bilgi verilmedi. Malumun ilanıydı. Zirve çöktü” dedi.

“Denktaş, yurt dışı pahalı olduğundan Kıbrıs’ta görüşmek isterdi”

   Talat, kendi döneminde görüşmelere ya kendisinin ya da muhatabının gittiğini belirterek, “Toplantı yapıp fiyaskoyla karşılaşmadık. Rahmetli Rauf Raif Denktaş, ‘New York ve Avrupa pahalı. Görüşmeleri Kıbrıs’ta yapalım’ derdi. O zaman taraflar bu kadar zıt değildi” ifadelerini kullandı.

“Genel sekreterin bu kadar acemi davranacağını düşünmezdim”

   İki tarafın uzlaşamayacağının belli olmasına rağmen toplantı yapılmasını doğru bulmadığına dikkat çeken Talat, “Toplantıyı yapmak, yapmamaktan daha zararlıdır. Çökeceği belliydi. Genel sekreterin bu kadar acemi davranacağını düşünmezdim. Mekik diplomasisiyle tarafları yakınlaştırmalıydı. Zemin arayışı için her kafadan bir ses çıkmasına izin verdi. BM’nin çöküşte büyük sorumluluğu var. BM, Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’a da söyledim, ortalık toz duman oldu” şeklinde konuştu.

“Türkiye dahil ne yaptığını bilmeyen bir iktidar var”

   Türk tarafının çözüm istemediğini ve BM parametrelerinden uzaklaşıldığını tescil ettiğini ifade eden Talat, “ ‘Zafer kazandık’, ‘Egemen eşitliği kayıtlara geçirdik’ diye varsınlar sevinsinler. Türkiye dahil ne yaptığını bilmeyen bir iktidar var. Eşitlik mücadelesine zarar verdiklerinin farkında değiller. Dışlanıyoruz farkında değiller” dedi.

“İkinci toplantı aynı şekilde olursa BM’den şüphe edeceğim”

   BM Genel Sekreteri tarafından düzenlenecek bir sonraki toplantıya değinen Talat, “Umarım ikinci kez bu şekilde toplamaz. BM tarafları aynı şekilde toplarsa, tarafları kavga ettirirler diye düşüneceğim” ifadelerini kullandı.

“Rumlardan bir adım önde olacak denilerek toplantı yapılmıştı”

   Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın geçmişte BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a ‘Türk tarafı Rumlardan bir adım önde olacak’ diyerek toplantı yaptırdığına işaret eden Talat, “Şimdi böyle değil, bir taraf ayrı devlet istiyor, diğeri kabul etmiyor, buna rağmen toplantı yapılıyor” diye konuştu.

“Hemen değil ama AB kazanımları kayba dönüşebilir”

   Avrupa Birliği’nden (AB) dolayı Kıbrıslı Türklerin elde ettiği kazanımların hemen kayba dönüşmeyeceğinden bahseden Talat, “Olumsuz etkileri hemen olmaz ama ‘olmayacak’ diyemem. Cenevre bir zafer değil, yenilgidir. 84 kararına tekrar geri döndürebilir. Kapalı kapılar ardından güvenceler verilmezse ortada bir tehlike var” dedi.

“Cumhurbaşkanının cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu var”

   Rum lider Nikos Anastasiadis’in, ‘Kıbrıslı Türklere de hitaben vatandaşlarım hep birlikte birleşmek için savaşalım’ söylemine değinen Talat, “Ayrı devleti savunan ancak cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu olan bir KKTC Cumhurbaşkanı var. Hakkı olabilir ancak almakla vatandaşlığı kabul etti. Anastasiadis, ‘Vatandaşlarım’ diye konuşursa gocunma” şeklinde konuştu.

“Anastasiadis’in Türkiye’ye karşı ‘küstah tavrı’ demesi çirkin bir ifadedir”

   Anastasiadis’in ‘vatandaşlarım’ söyleminden gocunmadığına dikkat çeken Talat, “Bana hitap ederse gocunmam. Onun yasalarına göre vatandaşız. Üniversitedeyken Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik ve pasaportum vardı. Sonra almadım. Almamakla birlikte halen vatandaşım. Bu bir hakaret değil, ancak  Anastasiadis’in Türkiye’ye karşı ‘küstah tavrı’ demesi çirkin bir ifadedir” diye konuştu.