Hüseyin Ekmekçi yazdı: Siyasetin konuya fazla müdahale etmesi, çözüm sürecini daha da zorlaştırıyor

YAYIN TARİHİ:
ads ads
24/03/2025

Hüseyin Ekmekçi yazdı: Siyasetin konuya fazla müdahale etmesi, çözüm sürecini daha da zorlaştırıyor

SİYASETİN KONUYA FAZLA MÜDAHALE ETMESİ, ÇÖZÜM SÜRECİNİ DAHA DA ZORLAŞTIRIYOR. ÖĞRENCİLERİ DİNİ SEMBOLLER ÜZERİNDEN BİR ÇATIŞMA ORTAMINA ÇEKMEK YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKLERDEN BİRİDİR

“BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ”, SİYASETÇİLER TARAFINDAN BİR KUTUPLAŞTIRMA ARACI HALİNE GETİRİLMEMELİ…  EĞİTİMCİLER, HUKUKÇULAR VE AKADEMİSYENLERDEN OLUŞAN BAĞIMSIZ BİR KURUL HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN KONUYU ELE ALMALI…

KKTC’de okullarda başörtüsü meselesinin gündeme gelmesi, laiklik, bireysel özgürlükler ve eğitimin tarafsızlığı konularında önemli tartışmalara yol açtı. Laikliği “başörtüsü karşıtlığı” noktasına indirgemek, laik eğitim sistemine en büyük darbedir… Yine “sebepleri” görmezden gelerek, “sonuç” üzerinden tartışıyoruz… En sevmediğim…

Laik bir eğitim sisteminde, bireylerin inanç özgürlüğü korunurken, devlet herhangi bir dini ideolojiden uzak durmalı ve eğitim bilimsel temelde ele almalı. Bu dengenin sağlanması, eğitim politikalarının sağlıklı bir zeminde yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Başörtüsünün siyasi bir kavga haline gelmemesi için öncelikle hukuki çerçevenin netleştirilmesi gerekiyor. Başörtüsü konusunda okullarda uygulanacak kurallar açıkça belirlenmeli ve bu kurallar herkes için eşit şekilde uygulanmalı…

Maalesef, KKTC Eğitim Bakanlığı, bu konuda çok acele karar vermiş, üstelik de yanlış bir karar vermiştir. “Bone- bandana” diyerek, hem tüm okullarda sorun olmayan bir alanı sorun haline getirmiş, hem sorun yaşanan okullarda da sorunu çözmeyi başaramamıştır.

Eğitim sisteminin tarafsızlığı korunmalı. Okullarda din ve vicdan özgürlüğüne saygılı bir ortam oluşturmaktan korkmamalıyız. Hele bu dönemde, 72 milletten çocukların Türkçe dahi bilmeden okullarda yer alması, “baş örtüsü” sorunundan çok daha büyüktür.

Esas üzerinde durmamız gereken bir başka konu da eğitim müfredatı. Bizim müfredatımız bilimsel ve laik çizgide kalınmasına özen gösteriyor mu? laik eğitim  tartışmaya kapalıdır, çağdaş ve bilimsel eğitimle güçlendirilmelidir. Bu konuda yeterli miyiz?

Konunun siyasetin dışında tutulması da büyük önem taşıyor. Maalesef, Yeniden Doğuş Partisi bu alandan siyaseten nemalanma peşindedir. Sorunun çözümüne katkı yapmak yerine, kavgada “taraf” olarak siyaseten bir güç devşirme derdi ayan beyan ortadadır

“Başörtüsü meselesi”, siyasetçiler tarafından bir kutuplaştırma aracı haline getirilmemeli…  Eğitimciler, hukukçular ve akademisyenlerden oluşan bağımsız bir kurul hiç vakit kaybetmeden konuyu ele almalı. Eğitimle ilgili kararların siyasi çekişmelerden arındırılması ve toplumda gereksiz çatışmaların önüne geçilmesi hayati bir noktadadır

Toplumsal diyalog ve uzlaşı, bu tür hassas konuların çözümünde belirleyici bir faktördür. “Kazanan ve kaybeden” üzerinden devam edemeyiz, zararı büyük olur. Öğretmenler, veliler, öğrenciler arasında sağlıklı bir iletişim ortamını sağlamak zorundayız. 

Sorunun ideolojik bir çatışmaya dönüştüğü bu ortamda, sağlıklı karar vermek mümkün değildir. Ortada kavga eden iki farklı kutup vardır artık ve maalesef eğitim bakanlığı ortada yoktur. Konuyu çözmesi gerekenler, konudan uzaklaşmayı ve sessiz kalmayı bir politika haline getirmiştir…

KKTC’nin bu süreçte yaptığı en büyük hatalardan biri, başörtüsü konusunda net bir politika belirlememiş olması. Bu belirsizlik, konunun farklı gruplar tarafından “ideolojik” yorumlanmasına ve siyasi manipülasyonlara açık hale gelmesine neden oldu. Bu “çaresizlik” sorunun daha da büyümesini sağladı

Hukuki ve eğitimsel bir çerçevede ele alınması gereken mesele, siyasi ve ideolojik çekişmelerin içine çekildiğinde, eğitim sistemi zarar görmekte ve toplumun farklı kesimleri arasında gerilim artmakta. Eğitim politikalarının, tüm toplumu kapsayan bir uzlaşma ile şekillendirilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, başörtüsü meselesinin bireysel özgürlük mü yoksa laik eğitimi tehdit eden bir unsur mu olduğu, hukuki çerçevenin netleşmesi ve toplumsal uzlaşı ile belirlenmelidir. Sendikalar, en başta yapmaları gerekeni, bugün yapıyor ve konuyu yargıya taşıyor…

KKTC’de bu mesele bir siyasi çatışma alanı olmaktan çıkarılıp, eğitim sisteminin ve bireysel özgürlüklerin nasıl dengeleneceği konusunda sağlıklı bir tartışma yürütülmeli. Bu da uzmanların işidir. Esas eksiğimiz ise çağdaş ve bilimsel eğitim sistemidir… Belki de yaşananların ana nedeni de budur…

Öğretmenler kendi arasında ayrıştı. Siyaseten nemalanmak isteyenler alana indi... Çocuklar arasında kutuplaşmalar başladı. Siyasi sloganlar ve tavırlar öne çıkıyor. Bu bize bir şey kazandırmaz. Kazanan varsa, kaybeden de vardır, yanlış olan budur. Konuşmaması gerekenler konuşuyor, karar alması gerekenler alamıyor...

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.