“Burası KKTC”

ads ads ads ads
02/11/2013

ads

Cem Kar Cem Kar


Son yazılarımın karamsarlık ve çıkmazlarla dolu olduğunu fark ettim. Sanırım son zamanlarım karamsar ve çıkmazları olan kişilerle geçiyor veya ben öyleyim. Her ne olursa olsun sonuç değişmiyor, yazılarım karamsarlık ve çıkmazlarla ilgili oluyor. Bugünde öyle olacak!

Farkında mısınız bilmiyorum ama son zamanlarda hiç bir şeye hayret etmeyen bir toplum halini almaya başladık. Uyuşturucu satanından, tecavüzcüsüne, siyasal ahlaksızlıklardan, saçma sapan uygulamalara her konuda hayret etme töleransımız en üst seviyeye çıkmış durumda. Yani artık hayret etmiyor, tepki koymuyor ve hiç bir şey bizi şaşırtmıyor... Aksine “Burası KKTC” diyerek bu tür konuları olağanlaştırıyoruz.  

Önceki gün emlakçı bir dostumla sohbet ederken kendisine daha önceki dönemlerde gelen re’sen vergiden söz etti. 400 bin TL tutarındaki söz konusu vergi tebliğini aldığında verdiği tepkiyi arkadaşım şu sözlerle anlattı: “Cem buna inanabiliyor musun? Bizim iş potansiyelimiz belli. Böyle bir vergi olabilir mi? Ama burası KKTC, burada her şey olur. İşin daha da kötü yanı devlet sana vergi gönderiyor, sonra oturuyor seninle pazarlık yapıyor. Madem bana böyle uçuk vergi gönderiyorsun tahsil et! Böyle bir devlet ciddiyeti olabilir mi?”

Bu sohbetten sonra fark ettim ki son zamanlarda içinde “Burası KKTC” söyleminin olduğu çok cümle duyuyorum. Sohbetin içeriğine baktığınızda şu yorumu yapabilirsiniz; “Bu ülkede vergi kaçıranlar elbette var” Evet var ancak bunu önlemenin yolu sizce de denetleme değil midir?

Denetleyemiyorsunuz diye saçma uygulamalar yaparak ve hatta bu uygulamaları politik bir silah olarak kullanarak devlet ciddiyetini tartışılır hale getirmeye bence kimsenin hakkı yok! Umarım bu uygulama bir an önce kaldırılır ve mağdur olanlar “burası KKTC” demeyi bırakır.

Elbette bu tür saçma uygulamaları veya günlük hayatta yaşadığımız saçmalıkları örneklerle çoğaltmamız mümkün... Fakat sanırım benimde kimsenin yarasına tuz basmaya hakkım yok! Bu nedenle az ve öz yazarak yapılması gerekeni söylemek en doğrusu;

“Burası KKTC” dedirten olayların üstüne hükümetin ciddi bir şekilde gitmesi gerekiyor. İnsanlarımız artık bu tür saçmalıklardan, yönetim zafiyetlerinin topluma fatura edilmesinden bıktı. İşin daha da kötü tarafı umutsuzluk bir virüs gibi toplumun her kademesine bulaşmış durumda. Halkımız arkasında bir güç istiyor! Dirayetli, halkın çıkarlarını savunan bir yönetim anlayışı istiyor. Devletinin kendisine güvendiği, haksızlıklardan koruduğu bir yapı istiyor. Toplumun hemen her kesimi söz konusu sistemin sürdürülebilir olmadığının farkındayken, sistemden başta hükümet edenler olmak üzere herkes şikayetçi... Sistemi değiştirme yetkisi olanların bile şikayetçi olduğu sistem toplumu uçuruma sürüklüyor.

En kötü olayları bile olağanlaştıran bir toplum yapısının ruhsal sağlığı yerinde bireylerden oluşmasını beklemek mümkün mü?

Bu nedenle yönetmeye talip olarak, yönetici pozisyonuna gelenlerin şikayet etmekten vazgeçip bir an önce çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi halde toplumumuz yaşanan her olayı “Burası KKTC” diyerek olağanlaştırmaya devam edecek ve bir gün geriye baktığımızda artık çok geç olduğunun farkına varacağız. Haftalardır bu köşeden uyarılarda bulunarak halkın söylemlerini kaleme almaya çalışıyorum. Umarım bir an önce silkelenerek gerekenler yapılmaya başlar...

02/11/2013 11:49
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: cem kar
MANŞETLER

HK Cem Kar

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.