Kötü yönetim beceri ister...

ads ads ads ads
27/04/2013

ads

Cem Kar Cem Kar


Ülkemizdeki sorunlar üzerine herhangi bir yazı veya haberi ülkemizi yönetenlerin nasıl değerlendirdiğine dikkat ediyor musunuz? Ekonominin iyi gitmediğine dair bir haber veya yazı olması halinde “ekonomimiz uçuyor” naralarını duymuş olmalısınız.

 

 Hatta elle tutulur rakamlarla eleştiriler getirirseniz yine aynı kişi sizinle birlikte serzenişte bulunur. Ülkedeki sistemden dem vurursunuz ülkenin başında olan ve hatta 30 kişilik vekil sayısıyla övünen ama meclisi nisap sorunu nedeniyle toplayamayan Başbakan sizinle birlikte değişimin olması gerektiğini söyler. Oysa yapması gereken odur. Dikkat edin değiştirme ve düzeltme yetkisi olan kişiler genelde akıl verir. “Bunu değiştirmek lazım”, “Değişim lazım”, “Düzenleme yapılmalı” diyen kişilerin çoğu söylediği şeyi yapması gerekenlerdir. Kötü yönetim becerisi hemen burada kendini gösterir. 

 

Basının inanılırlık ve güvenilirliği üzerine naralar atan ama hepimizin gayet iyi bildiği ısmarlama yazılar yazan veya haber yapan kişiler, medyanın içine eden asıl kişilerdir. Bu nedenle medyamızda yer alan haberler genelde yanlı olarak değerlendirilir. Siz çok önemli haber yaptığınızı veya yazı yazdığınızı düşünseniz bile söz konusu kişilerin yarattığı algı nedeniyle haber veya yazınızın içeriği değil, yanlılığı tartışılır ve maalesef o noktadan sonra yazılan çizilenin pek bir önemi yoktur. Yani basınımızın da kötü yönetim becerisine sahip kişileri vardır. Daha yeni yaşadığımız bir olay bu noktada medyamızın nereye gittiğini gözler önüne sermiştir. LTB seçimlerinde basın özgürlüğünü en çok savunan bir parti yazılı basında yer alan 6-7 gazetenin “sürmanşeti”ni satın almıştır. Orada reklam yerine haber yayınlanmıştır. Söz konusu gazetelerin sözde para kazanmak için yaptıkları bu uygulama nedeniyle basının neden inanılırlık ve güvenilirlik sorunu yaşadığı aslında gözler önüne serilmektedir. Bu olayı meşrulaştıracak hiç bir bahane bulunamaz. Ne mutlu bana ki sürmanşetini satmayan bir gazetede yazıyorum. 

 

Bugün geleneksel olarak her yıl bu dönemlerde denizlerimiz ne kadar temiz şeklinde yazı yazmak için bilgisayarımın başına oturdum. Yıllardır bunu yazmamın beni mutlu edeceğini ve/veya bunu yazarak üzerime düşen sorumluluğu yerine getirdiğimi düşünürüm. Samimi söylemek gerekirse yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı saçma ve beyhude bir uğraş olduğunu ve yazmak için yazılmış bir metin olduğunu gayet iyi bilirim. Ancak dedim ya “ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getireyim de yapmayan yapmasın” mantığı beni tekrar tekrar o yazıyı yazmaya iter. Sonuç olarak tamamıyla israfa yol açılan bir süreç yaşanır. Yine yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı kağıt ve zaman israfından başka bir şey değildir problemler üzerine yazı yazmak. 

Zira bir konu hakkında eleştirel yazı yazarsınız ya hiç bir şekilde önem arz etmez ya da eleştirdiğiniz kişi sizi sınıflandırır veya eleştirdiğiniz konu hakkında o da dert yanar. Bu anlamda ülkemizde eleştirilen yönetici veya sorumlular ciddi bir deneyime sahiptir. Bu konuda uzmanlaşmışlardır. 

Denizlerimizin temizliği üzerine yazı yazma nedeniyle başladığım bu yazımı her nasıl olsa yetkili kişilerin hiç şüphe yok ki yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı önemsemeyeceğini düşünerek yazmıyorum. 

Ne var ki birçok ülkeye nasip olmayacak güzellikteki bir ülkeyi yaşanılmayacak hale getirmek ciddi bir beceri ister. 

Bizimde bu beceriye sahip çok insanımız var...

Kötü yönetim becerisine sahip olmayan yöneticilere kavuşmak umuduyla...

27/04/2013 12:15
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Kötü yönetim beceri ister..., cem kar
MANŞETLER

HK Cem Kar

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.