Basın özgür olabilir mi?
04/05/2014
Cem Kar
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü…
Peki, bugün basın özgür mü?
Veya basın özgür olabilir mi?
Bugün ile ilgili birçok açıklama duymuş olmalısınız.
Hele şimdi, seçim arifesinde ülkemizin siyasetçileri en büyük basın özgürlüğü savunucusu
oluverdi… Nedense basın özgürlüğü hususunda açıklama yaptıklarında inandırıcı olduklarını
düşünüyorlar.
Her neyse işin özüne inmekte fayda olduğu kanısındayım. Öncelikle basının özgür olması çok
mümkün değildir. Zira basın özgürlüğünden söz edebilmek için basının ekonomik anlamda
özgür olması gerekmektedir. Ülkemizde bir iki medya kuruluşu dışında ekonomik anlamda
kendi kendine yeten medya mecrası yoktur.
Medyamız gerek şirketler-ekonomik çevreler, gerekse siyasiler tarafından yönlendirilmekte
ve hatta yönetilmektedir. Örneğin bir haber yapacağınızda size reklam veren şirkete söz
konusu haber dokunuyor mu? Diye düşünmek zorundasınızdır. Aksi halde ekonomik geliriniz
kesilecektir. Reklam vereniniz mutlu olmalıdır ki ayakta kalma şansınız olsun. Bu nedenledir
ki, neredeyse tekel haline gelen şirketler hakkında haber yapılmaz, yapılamaz. Ki o şirketler
bol bol reklam verir ki, kamu yararı değil, kendi yararı gözetilsin.
Diğer taraftan siyasi haberlerde de dikkat etmek zorundasınızdır. Birilerini kızdırırsanız
Devlet tarafından verilen ilanlar size verilmez ve ciddi bir krizin eşiğine gelirsiniz. Veya
medya patronunun diğer ticari faaliyetleri bir anda durur. Bir bakmışsınız basın denetleyici
olmaktan çıkmış. Kamu yararı değil, siyasetçilerin yararı gözetilir olmuş.
Bu yapı zamanla bizi öyle bir noktaya getirmiştir ki, ülkemiz medyasında yalnızca medya
patronlarının çıkarları değil, basın çalışanlarının kendi çıkarları söz konusu olmuştur. Çünkü
basın çalışanlarının ekonomik özgürlükleri ellerinden alınmıştır. Gemisini kurtaran kaptan
misali çalışan kendi geleceğini düşünmek zorunda bırakılmıştır. Haber yapma veya yazı
yazma süreci, çalışanı bu dengeleri düşünmeye itmektedir.
Medyamızın genel hali budur. Elbette medyamız içinde örneklendirdiğimizin dışında
patronlar ve çalışanlar vardır. Onları güvenle takip etmeye devam edeceğiz…
Tüm bunların dışında çağımızın getirdiği teknolojik yenilikler sayesinde yeni bir medya türü
ortaya çıkmıştır. Sosyal Medya olarak adlandırılan tüm unsurlar kişilere kendi medya ağını
kurma fırsatı tanımıştır. Bugün herhangi bir yerde herhangi bir olay hakkında anında bilgi
sahibi olma şansına sahibiz. Ve fakat bu yeni medya türünün güvenilirlik konusunda ciddi
zafiyetleri vardır. Bu yönü nedeniyle belkide hiçbir zaman (klasik medya çok güvenilir olmasa
da) klasik medyanın önüne geçemeyecektir. Diğer taraftan ise Türkiye’de yaşandığı gibi bu
yeni tür medyada zaman zaman engellenmeye çalışılmaktadır. Yani özgürlük tehlikesi sosyal
medya içinde geçerlidir.
Sonuç olarak her ne şekilde olursa olsun, her türlü medya unsuru belirli çevreler tarafında
her zaman önlenmeye, sınırlandırılmaya çalışılacaktır. Medya ise tüm bunların karşısında
durmaya, özgürlük mücadelesi vermeye devam edecektir. Bu nedenlerle basın özgürlüğü her
zaman ulaşılmaya çalışılan bir ütopya olarak kalacaktır.
- ''Baba bizde McDonald’s neden yok?''
- En güzel bahane kimin?
- En güzel bahane kimin?
- Şu göç meselesi
- Aranızda lider/kahraman olmak isteyen var mı?
- Aranızda lider/kahraman olmak isteyen var mı?
- Ülkeni sevmek demek...
- “1964’ün ilk güneşi doğuyor. 1964’ün ilk sabahı…”
- ‘1964’ün ilk güneşi doğuyor. 1964’ün ilk sabahı…’
- ''Türkiyeliler geldi böyle oldu''
- TÜM YAZILARI için tıklayınız