Yeni dünya düzeni ve önlenebilirliği

ads ads ads ads
20/07/2016

ads

Bülent Dizdarlı Bülent Dizdarlı


Bir kalem geçtim. Ankara patlamasını, Paris saldırısını, Atatürk ve Brüksel Hava alanlarında yaşananları bir kalem geçtim. Gelin en taze soruya yanıt bulalım. “Nice faciası önlenebilir miydi?”

Fransız senatör Nathalie Goullet: “Nice, güvenliğin en yüksek olduğu şehirlerden biri. Bu bir karabasandır. Asla önlenemezdi.” demiş. Buyurun buradan yakın!

Çok katılmıyorum o senatöre… Maalesef onunda siyaset insanı olarak bizimkilerden pek farkı yok. 2016 Futbol şampiyonasını izlemeye gidenler anlattı. 40-50 bin kişilik statlara gitmek isteyenler 5 km den fazla bir alanı güvenlik nedeniyle yürümek zorunda kalmışlar. Ve yürüyüş yolu boyunca da en az üç güvenlik noktasında aranmışlar. Alınan yoğun tedbirler sayesinde teröristler değil bir saldırı yapmak, teşebbüsü bile düşünemediler. Ne var ki, Fransızların milli gününde bir de baktılar ki 400 bin insanın toplandığı yerde nerdeyse hiç tedbir, kontrol yok. Kamikaze gibi otobüsle halkın içine daldılar. Önce ezdiler sonra taradılar. Taktir edersiniz ki bu kabul edilir bir şey değil. Bu nedenle bana kimse “güvenlik zaafiyeti yoktu” demesin. Mutlaka vardı. Ve bu zafiyet bilinçli yaratılmıştı.

Tunuslu geliyor, on beş gün önceden bir TIR kiralıyor. İçini patlayıcı ile dolduruyor ve sonuç patlama olmadığı halde yüzden fazla ölü. Sonra da siyasetçi çıkacak “bu önlenemezdi, tedbirler maksimum alınmıştı” diyecek.

İnsanlık büyük bir oyunun içinde. Bir Müslüman Hristiyan çatışması algısı yaratılmaya çalışılıyor. İslam dini mensupları da potansiyel saldırgan olarak gösteriliyor. Oysa toplam kurban sayısına bakarsanız Müslümanların çoğunlukta olduğunu rahatlıkla saptayabilirsiniz.

Üstelik bu sözde “Cihad”ın mali destekçisi, silah tedarikçisinin de batı kökenli olduğunu bilmek dahi, bizleri oyunu farkında olmaya itiyor.

Evet ortada ciddi bir savaş vardır. Ancak bu savaş kapital ile emeğin savaşıdır. Son yıllarda özellikle Avrupa Birliğinde bu savaş emeğin galibiyeti yönünde meyil etmeye başlamıştı. Kapitalin buna kolay razı olacağını düşünmek saflıktır. Kanaatim odur ki sırf insan haklarını kısıtlamak için bir “şiddet projesi” ortaya konmuştur. Ardı ardına gelen toplu cinayetlerle beraber hükümetler daha sert siyasetler izlemeye ve anti demokratik kararlarla insan haklarını tırpanlamaya zorlanmaktadır.

Afrika’da yıllardır süren açlık ve çatışmalar bu yüzdendir.

Suriye’de durup dururken çıkan iç savaşın arkasında da başka bir şey aramayın. Tıpkı çok önceleri A.B.D ikiz kulelerine yapılan saldırıda aramamanız gibi.

Bu dediklerimi kanıtlarcasına birkaç gün sonra Avrupa’nın doğusunda Türkiye ‘de bir darbe girişimi yapıldı. Darbe girişimi başarısızlıkla bitti ama gözler kuşku ile bu kez de iktidara yöneldi. Yaşananlardan dolayı emeğe ve insan haklarına karşı getirilecek yaptırımların gündeme gelmesi korkusu tavan yaptı.

Bu arada söz konusu darbe eylemi istihbaratın aldığı bilgilerle “önlenebilirdi” diyenler var.

Türkiye’de “kalkışma!” sonrası taşlar henüz yerine oturmuş değil. Olan bitenin ne olduğunu anlamak için yıllar geçmesi gerekecek. Hâlâ olağan üstü günler yaşanıyor ama yazılanlar çizilenler, insan haklarının çokta dikkate alınmadığını gösteriyor. Oysa insan hakları en çok bu günlerde lazım.

Ne var ki birileri düğmeye bastı. Emek ve insanlığın kazandığı değerleri sindirmek için terör şiddet korku araç olarak kullanılıyor.

Kısacası yeni bir dünya düzeni ortaya çıkıyor. Sermaye, kaybettiği mevzilerini değişik maskeler altında dünya üzerinde yaptığı eylemlerle geri alma yolunda adımları hiç çekinmeden atıyor.

Sizce bu önlene bilir mi? Bizim yapabileceğimiz çok bir şey yok. Bence bu itidalli ve güçlü politikacılara bağlı…

ANLAYAMADIKLARIM: Yer altı göletlerinin nerdeyse tamamı kurumuş. Kalanlar da can çekişiyormuş. Anlayamadım şimdi. Bizim liderler, geleceğin susuz adası için mi müzakereleri sürdürüyorlar? 

20/07/2016 12:08
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: bülent dizdarlı
MANŞETLER

HK Bülent Dizdarlı

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.