Tarihin en büyük soygunu bu…
20/04/2023











Hüseyin Ekmekci
TARİHİN EN BÜYÜK SOYGUNU BU… “DEVLETTEN DEVLETE” DEDİLER, ÖZZELDEN YAKIT ALDILAR, PAHALIYA. HEM KIB- TEK’İ BİTİRDİLER, HEM BİZİM PARAMIZI BÖLÜŞTÜLER
SAYIŞTAY RAPORU HAZIR, BAŞSAVCILIK POLİSE SEVK ETTİ. 4 AYDIR BEKLİYORUZ. SİYASETÇİNİN DE KIB- TEK YÖNETİCİSİNİN DE İŞADAMININ DA BERABER YARGILANACAĞI BELKİ DE İLK DAVA BU.
Akaryakıttaki vurgun KKTC tarihinin en büyük yolsuzluk olaylarından biridir. Nedir o vurgun? Kıb- tek işte. Hani uluslararası ihaleyi iptal ettiler, MİK’imizi dolaştılar, “Türkiye devlet firmasından alacayık” dediler, sonra da oluk oluk parayı açıktan özel şirketlere ödediler…
Dane dane anlatayım durun. Kıb- Tek, yıllardır ihalelerle soyuluyor. Bu soygundan, siyaset de, iş dünyası da, kurum içerisindeki köşe başlarını tutanlar da payını alıyor. “He de he” diyorlar mesela birine, ev, saat, yüzük aklınıza ne gelirse
Bugün, “bu kurumu en iyi ben yönettim” diye böbürlenenler bile, UBP ya da CTP fark etmez, hiçbir şey yapmadılarsa, torpilli istihdamların altına imza atarak, kuruma alınacak liyakatlı gençlerin önünü kestiler. Kurum içerisinde liyakatsız insanları makamlara getirdiler, terfi verdiler. Yalansa, yalan deyin
Yıl döndü geldi, bu kez de üçlü hükümet Kıb- Tek’e hükmedecek. UBP en iyi bildiği işi, koalisyon ortaklarına kaptırdı, Kıb- Tek’i de. Ne oldu? MİK, yakıt için ihaleye çıktı. O güne kadar, ihalelerde sorun olmamıştı, olmuştu da, yakıtsız kalmamıştık
Yani, yakıt ihalesi kurumun en ballı ihalesidir. Yıllık çıkılır, alan bir fiyat verir, üstüne navlun. Taşıma ücreti. Sonra 3’e alacağı malı açık denizden 2’ye, 3’e taşıyacağı malı “şu bu” diyerek 5’e” taşıyarak kurumun parasını bir güzel iç ederdi…
KKTC’li bir şirket ihaleyi kazandı. Derken ihaleyi iptal ettiler. Neden? Kafalarında başka bir şirket vardı da ondan. Türkiye’den birileri ile bizimkiler işbirliği yaptı, “sözlü ihale” dediler, gene kaybettiler, sonra ihaleyi hepten iptal ettiler
Bak, Türkiye hükümeti de buraları iyi dinlesin, dinlesin ki, buradaki ihale mafyası nedeniyle gariban Anadolu insanının parasını nasıl “yala yut” yapıldığını görün. Birilerinin cebine giden o para da haram zıkkım olsun… Kamu maliyesi de her ay 200 milyon TL Kıb- Tek’e akıtmak zorunda… Bizim paramız…
Neyse. Sonra? Başladı kriz. Dediler ki, “Biz artık Türkiye devlet firmasından yakıt alacağız, ihale gerekmez. Devletten devlete…” Yani, uluslararası ihaleyi ve rekabeti iptal ettiler, aklılarında elden TPIC’e yakıt alıp taşıttıracaklar… Alamadılar.
Kıb- tek kaldı mı yakıtsız… Durdu mu jeneratörler. “Yetiş AKSA, yakıt getir” dediler, tanker tanker yakıt adılar. KPET’ten, ALPET’ten derken, Türkiye’den buraya ne olduğunu bilmediğimiz, milli servet üretim ünitelerini mahvedecek kirli yakıtı adaya taşıdılar
Elektriksiz kaldık, güneyden enerji istediler. Güney Kıbrıs enerji otoritesi de bize enerjiyi en pahalı tarifeden çaktı iyi mi? Oraya da başka bir servet ödemek zorunda kaldık. Bu ülke, taksiyle güneye geçip, “bize elektrik verin” diye yalvar yakar olanları da gördü…
Velhasıl, ihale sistemini bozdular. “Devletten devlete gelecek” dediler, onu da yapamadılar, belki de bilinçliydiler. Belkiyi de fazladan ekliyorum buraya… Hopppp… İçkale… Hooop başka şirket derken, enerjiyi sağlayacak yakıtı çok pahalıya aldık
İki türlü zarar ettik. Hem güneyden pahalıya enerji almak zorunda kaldık, hem son dakikaya kalındığı ve ihale sistemi dolaşıldığı için yakıta büyük paralar ödedik. Arada Teknecik’teki jeneratörleri de kirli yakıt nedeniyle bozduk, perişan ettik, yedek parça kalmadı
Sonuç: Sayıştay Başkanlığı bir rapor hazırladı. 125 milyon TL, “fazladan yakıt alımına kaynak aktarıldı…” Başka, “Güneyden KKTC’de 4 milyon Eoru’ya mal olacak enerjiye 7.5 milyon Euro ödedik, fazladan 3.5 milyon Euro kurum zarara uğradı…”
Cihazlar bozuldu, Kıb- Tek üretim düzeni çöktü, ödemeler aksadı, personel yıprandı, ihalelerde göz göre göre milyonları birileri cebine indirdi, günün sonunda ayda 10 milyon dolar zarar eden bir Kıb- tek e kamu maliyesine kaldı…
Sayıştay raporu ortada. “İhale sistemini bozarak kurumu zarara uğrattınız” diyor. O dönemin siyasetçilerini kurum yöneticilerini sorumlu tutuyor. Rapor önce Başsavcılığa gidiyor, o da polise aktarıyor. Tarih tarih, fatura fatura soygun ortadadır…
Hem Kıb- tek’in etkisini kırmak, hem bir kamu kurumunu yok etmek, hem ihalelerinden servet kazanmak… Hepsi ama hepsi gözümüzün önünde yaşandı. “Kıb- tek halkındır” deye deye soydular. Tarihin en büyük dolandırıcısı bu çarkı kuranlardır, emin olun…
Şimdi söz poliste. O dosyayı gecikmeden hazırlanmalı. Bu ülkenin kurumuna sahip çıkmalı. Soygun belgeli, vatandaş da o dönem karanlıktaydı. Sayıştay görevini yaptı, savcılık da, şimdi gözler poliste. Tam dokuz aydır, dosya bekleniyor…
- Bu memleketten bir şey olur… Yeter ki isteyelim…
- İhtiyacımız olan tek şey yurdumuzdur
- Soygun büyük, gereği hassasiyetle yapılmalı
- Büyük büyük icraatlardan vazgeçtim, küçük işleri halledin
- Yapanın yanına kar kalan bir ülkede, gençler de bunları görerek yetişiyor
- Pamuk ipliğinde bir soruşturma süreci
- Şimdi hızla adalet sağlanmalı, işçinin emekçinin parası yerine geri konmalı
- Adanın her tarafı suç mahali...
- Hükümet özel sektör girişimi ile bu sorunu ortadan kaldırabilir
- Ne utanan, ne arlanan var. Sendikacılar da yağma trenine bindi…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
