Anamuhalefet CTP’nin et ithalatı konusunda net kararını vermediği görülüyor.

Başbakanlık önünde yapılan eylemde Anamuhalefet Lideri arabuluculuk yapıp, Başbakan’la görüşmüştü.

Ardında da CTP’den ithal etin düşük miktarda olacağı yönünde bazı açıklamalar gündeme gelmişti.

Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Naimoğulları’nın CTP’ye yeterli muhalefeti yapmıyor hezeyanı sonrası, bazı vekiller Başbakanlık önünden destek selfiler paylaşmıştı.

Erhürman da “Hayvancılar, kasaplar ve lokantacılar bu ithalatı istemiyor. Meclis'te 20 ton denmesine rağmen, şimdi 60 tondan söz ediliyor. Gelen etlerin paketlenme tarihinin 2022 olduğuna dair iddialar var. Bu şekilde plansız ve kamuoyunu daha da gerecek bir ithalat, üreticiyi üretimden soğutabilir, tüketiciyi de daha fazla güneye yönlendirebilir” sözleri gündeme geldi.

CTP’den şimdi de farklı sesler gelmeye başladı.

Eski Tarım Bakanı Şahali, “ Güney’den karkas et” formülünü dillendirdi.

Şahali, etin güney üzerinden gelmesini önermesi aslında kafaların ne kadar karışık olduğunun göstergesi.

CTP yayın organı YeniDüzen’e konuşan Şahali, “Hollanda’nın” aradan çıkarılmasını, Yeni Zelanda’dan direk et getirilmesini öneriyor.

Bir adım daha ileriye giderek “karkas et ithali ile piyasanın daha da ucuzlayacağını” vurguluyor.

Şahali, boş biri değil. Tarım eski bakanı. Hayvancı ile defa defa karşı karşıya gelmiş bir siyasetçi.

Popülizmden uzak söylemleri, CTP içerisinde karşılık bulur mu?

Bilmem.

Hayvancı bundan mutlu olur mu?

Sanmam.

Ama gördüğüm şu ki, CTP’de kafalar karışık.

Bir kısım ithal ete karşı. Bir kısım, konuya uzak ama, hayvancıdan yana tavır alıyor.

Genel başkan orta yolu bulma derdinde.

Erkut Şahali ise lafı direk adresine gönderiyor.

“Uzakla uğraşmayın, AB sertifikası ile uğraşmayın. Direk Yeni Zelanda’dan güneye, oradan da kuzeye ithalatı tamamlayın.”

Muhalefet bu şaşkınlığı yaşıyorsa, ülke doğru tartışmayı nasıl yapacak.

Net olan, CTP’de bile kafalar karışık, her kafadan bir ses çıkıyor.

Vatandaş şaşkın olmuş, kafası karışmış çok mu?