KKTC'de artık hiçbir şey bizi şaşırtmıyor. Şiddet, suç, kaos… Her şey normalleşti. İnsanlar sokakta yürümeye, çocuklarını okula göndermeye korkar oldu. Güvensizlik her yerde, ama yetkililer sessiz. Ülke, kontrolsüz bir şekilde savruluyor. Peki, daha ne kadar böyle devam edecek?

Geçen hafta Gazimağusa’da yaşanan olay akıllara durgunluk verdi. 12 yaşındaki bir çocuk, okul saatinde güvenle okula emanet ediliyor. Ancak, sözde öğretmenlerin, okulun gözetiminde olması gereken çocuklar okuldan çıkıyor, eski kullanılmayan bir yere gidiyor ve burada bir çocuk tecavüz girişimine maruz kalıyor. 12 yaşında üç erkek çocuk... Okul saatinde, okula emanet edilen çocuklar... İnsan aklı almıyor. Eğitim Bakanlığı, sendikalar, yetkililer herkes sus pus! Okul saatinde gerçekleşen bu olay karşısında kimse konuşmuyor! Defalarca vurguluyorum çünkü benim aklım almıyor. Bakanlık nerede? Eğitim Bakanlığı'nın görevi ne acaba? Okullara konteyner sınıflar dizmekle iş bitiyor mu?

Sizler mahkeme haberlerini takip ediyor musunuz? Yolların, sokakların durumunun farkında mısınız? Artık yolda yürümeye, sokağa çıkmaya korkar olduk. Araç kullanırken bile insanlar şiddete maruz kalıyor. Elinde bıçak mı var? Silah mı var? Artık bunları düşünmeden dışarı çıkamıyoruz.

Karpaz’daki eşek katliamı... Vicdanı olan herkesin yüreği sızlıyor. Neyse ki tutuklananlar oldu. Umarım suçlular en ağır cezaları alır. Bana göre insan öldürmekle hayvan öldürmek arasında bir fark yok. Gözünü kırpmadan 16 canı öldürenler, yarın insanlara da saldırabilir.

Ülkeye kaçak girişler artıyor, güpegündüz silahlı saldırılar yaşanıyor. Kaçak silahlar, ülkede serbestçe dolaşan suç unsurları, TIR dorselerinden neler çıktığı belli değil. Yakalanmadıkları sürece sorun yokmuş gibi davranılıyor. Kaçak insan, kaçak hayvan, kaçak sebze... Daha neler neler…

Ülkeye bir tetikçinin TIR’da gizlenerek Gazimağusa Limanı’ndan girmesi olayının ardından Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ocak ayında yaptığı açıklamada ülkeye giren TIR’ların sadece yüzde 10’unun X-Ray cihazından geçirildiğini belirtmişti. Bu kadar suçun kolayca işlendiği bir ülkede denetimin çok daha sıkı ve farklı metotlarla yapılması gerekmiyor mu?

7 yaşındaki bir çocuk, okul servisiyle gidip geliyor. Otobüsten iniyor, yaya geçidinde otobüs çarpıyor. Çocuk ağır yaralı... Çocuklarımızı koruyamıyoruz! Sistemsizlik, denetimsizlik, iş bilmezlik ve liyakatsiz yöneticiler nedeniyle her gün yeni bir felaketle karşı karşıya kalıyoruz.

Ülkedeki sorunlar saymakla bitmiyor. Çevre kirliliği, insan kaçakçılığı, uyuşturucu, yolsuzluk, sanal bahis ve kumar ülkeyi ele geçirmiş durumda. Önlem alan yok, dur diyen yok.

Ama biz ülkemizde Polyannacılık oynamaya devam edelim...