Kumsal Parkı, Lefkoşa’nın tam ortasında yer alsa da, kalabalığın ve gürültünün dışında bir huzur vadediyor. Uzun zamandır gündüz vakti gitmemiştik. En son bir etkinlik için gece uğramıştık ve o zaman parkın yetersiz aydınlatması dikkatimi çekmişti. Böylesine güzel bir alanın geceleri daha güvenli ve aydınlık bir atmosfere kavuşması gerektiğini düşünmüştüm.

Dün,  çocuklarımla birlikte gün ağarmadan yeniden gitme fırsatımız oldu. Gerçekten büyülendik. Üç buçuk yaşındaki oğlum bile hayranlıkla, “Ağaçlar çok büyük ve güzel, burası bir harika” dedi. Etrafta uçuşan kuşların sesi, insanın içini huzurla dolduruyor. Gece aydınlatma sorunu da büyük ölçüde çözülmüş duruyor.

Ancak tüm bu doğallığın ve güzelliğin içinde bazı sorunlar da göze çarpıyor. Özellikle toprak alanlarda rastlanan köpek dışkıları, hem hijyen hem de görüntü açısından oldukça rahatsız edici.

Köpeğinin tasmasını açarak parkta dolaşan; dışkısını toplamaya tenezzül etmeyen bazı kişiler yüzünden parkın birçok noktası dışkı ile kaplı.

Parkta sohbet ettiğim bir hanımefendi, köpeğinin son derece uysal olmasına rağmen onu daima tasmalı gezdirdiğini söyledi. Her gün parka gelen bu duyarlı hayvansever, tasmasız dolaşan köpeklerin diğer ziyaretçilerde huzursuzluk yarattığını özellikle vurguladı. Ayrıca her zaman cebinde poşet taşıdığını da ekledi. Herkes keşke bu kadar duyarlı olsa.

Belediye zabıta ekiplerine önemli bir görev düşüyor. Sahipli hayvanların kamusal alanda sorumlu bir şekilde gezdirilmesi için denetimler artırılmalı, gerekirse caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı. Çünkü böylesine güzel bir ortama bu tür manzaralar gerçekten yakışmıyor.

Kumsal Parkı gibi şehir içinde kalan nadir yeşil alanların korunması ve iyileştirilmesi hepimizin sorumluluğu. Kumsal Parkı, doğası ve sakinliğiyle şehir hayatına verilen bir nefes molası gibi… Küçük dokunuşlarla çok daha güzel bir hal alabilir.