Çocuklarımızı korumak için panik değil, tedbir gerekli
25/10/2024
Yağmur Düşer
Dün özellikle veli gruplarında paylaşılan bir fotoğraf ve yazı herkesi panikletti. Türlü türlü senaryolar yazıldı. Paylaşılan yazıda, “Polisten bir velimiz paylaştı. Çocuklarımızı uyaralım lütfen. Arkadaşlar, çocuklara ücretsiz dağıtılıyormuş, içinde uyuşturucu olduğuna dair zabıta ekipleri bilgi verdi. Veli gruplarınızda paylaşıp bilgilendirelim, çocuklarınıza gösterin, kimseden almasınlar,” deniyordu.
Fotoğrafı görsellerde aradığımda, bir önceki gün Türkiye basınında yayımlandığını gördüm. Elazığ ve Ordu’daki çeşitli haberlerde paylaşılmıştı. Gazeteci refleksiyle daha sonra polise sordum: “Bu fotoğraf Türkiye basınında çıktı ama KKTC ile bir ilgisi var mı? Polise böyle bir ihbar ya da şikayet geldi mi?” Polis, fotoğraf ve yazının kendilerine de ulaştığını fakat böyle bir ihbar yapılmadığını belirtti. Bir anne ve veli olarak içim biraz da olsa rahatladı. Haberimizi hazırladık ve servis ettik.
Bu durum, bugün böyle bir şey olmadığı için yarın olmayacağı anlamına gelmez. Covid-19 zamanında yetkililerin söylediği bir söz vardı: “Panik yapmayın, tedbir alın.” Şimdi de benzer bir anlayışa ihtiyacımız var. Çocukların ilkokuldan başlayarak bilinçlendirilmesi, evde ve okulda gerekli bilgilendirmenin yapılması çok önemli. Uyuşturucu ile mücadele konusunda etkinliklerin daha sık düzenlenmesi gerekiyor. Ülkemizde suç oranlarının arttığını gözlemliyoruz; bu nedenle çocuklarımızı her türlü tehlikeye karşı korumalıyız.
Ayrıca polis tarafından yapılan açıklamada, söz konusu şekerlerin ülkeye ithal edilme ihtimaline karşı Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkililerinin de bilgilendirildiği vurgulandı. Halk, benzer bir olayla karşılaştığında “155 POLİS İMDAT, 156 NARKOTİK” gibi hatlardan 24 saat polise ulaşarak olayı bildirebilir.
Bir çift lafım da İsias Otel davasının savunma avukatına… Kumdan bir otel inşa edenleri ve böyle bir otelin yapılmasına göz yumanları savunuyor. Avukatlar mesleki sorumluluklarını yerine getirdiklerini savunsa da, İsias Otel davasında yapılan hadsiz savunma vicdanları yaraladı.
Avukatın, “Adıyaman’da 50 bin kişi öldü, siz 72 kişinin peşine düştünüz…” sözleriyle ailelerin acısını küçümsemeye çalışması, sadece ailelerin değil, tüm vicdan sahibi insanların kalbinde derin yaralar açtı.
3 Aralık’ta Adıyaman’da ailelerin yanında tek yürek olacağız. Acımızı ve kararlılığımızı bir kez daha gösterecek, adaletin yerini bulması için daha güçlü bir şekilde orada olacağız. Bu mücadelede kenetlenip dayanışmayla yer almaktan asla geri durmayacağız.
- Nüfus Artışı ile Büyüyen Trafik Çekilmez Hale Geldi
- Şeffaf bir süreç istiyoruz
- Meclis Başkanlığı Seçiminde 4 Günlük Kriz! Ülkenin Tek İhtiyacı Kamu Reformu ve Liyakat
- Yanlıştan bir an önce dönülmeli!
- Ülkede sorumsuzluk Hakim!
- Minik Narin’in Yürek Yakan Kaybı!
- Bitmeyen ulaşım çilesi
- Dilsiz dostlarımız yollarda ölmesin, acil çözüm şart!
- Toplumda Artan Öfke ve Sinirlilik Hali
- KKTC’de Sporcu Olmak...
- TÜM YAZILARI için tıklayınız