Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde yaşanan, erken doğum nedeniyle Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören yedi bebeğin mamasına su yerine etil alkol konulması, ülkemizde büyük bir infial yarattı. Bu olay, insan olan herkesin kalbine bir bıçak gibi saplandı. Ne yazık ki, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören 20 günlük bir bebeğimiz, Mihrimah Toymuradov, hayatını kaybetti. Diğer altı bebeğimiz ise halen yoğun bakımda; durumları stabil olarak bildiriliyor.

Polis Basın Subaylığından yapılan açıklamaya göre, Toymuradov’un otopsisinde ölüm sebebinin tespiti için kan ve doku örnekleri alındı. Bebek Toymuradov’un ölüm sebebi, yapılacak ileri tetkikler sonucunda netlik kazanacak.

Yaşanan bu olayın ardından birçok soru aklımızda yer ediyor: Etil alkolün kokusu yok muydu?

Şişede alkol olduğu nasıl fark edilmedi? Alkol kaynayınca uçmadı mı? Şişede alkol olduğuna dair bir etiket yok muydu? Alkolün pet şişede ne işi vardı?

Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde bebeği olan aileler, bizler gibi olayı internetten ve haberlerden, çocuklarına etil alkollü mama verildiğini öğrenerek dehşete düştü. Şu an tek umudumuz ve tesellimiz, tedavi altında yaşam mücadelesi veren altı çocuğumuzun bir an önce sağlıklı bir şekilde anne babalarına teslim edilmesi için dua etmek.

Ülkemizdeki sağlık sistemindeki aksaklıklar zaten bilinen bir gerçek. Kontrolsüz bir nüfus yönetimi ve sorunlu yapılar, sağlık sistemi de dahil birçok alanı olumsuz etkiliyor. Bu tür bir olayın yaşanması, mevcut sistemdeki güvensizliği daha da derinleştiriyor. Suçlu kim varsa, adalet önüne çıkarılmalı; ailelerin yaşadığı acı ve kayıplar göz önünde bulundurularak gerekli önlemler alınmalıdır.

Sağduyulu bir yaklaşımla anlamaya çalışıyorum. Bu bir ihmaller zinciri mi? Hemşireler de çok yoğun çalışıyor; beş günlük hastane deneyimimde bunu bizzat gözlemledim. Basında çıkan haberlerden de görüyoruz ki, yoğun çalıştıklarını ve daha fazla hemşireye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.

Kimse, o ailelerin yerine kendini koyamaz. Empati deniyor ama ne yapsak yeterli olmaz. Daha dikişleri bile alınmamış lohusa anneler, dün hem fiziksel hem de ruhsal bir acı ile hastanenin önünde çaresizce beklediler. Saatlerce ne bir açıklama yapıldı ne de bebeklerini görebildiler. Ülkemizdeki çarpık yapılar, hiç akıllara gelmeyen beklenmedik  olayların yaşanmasına sebep olabiliyor. Bir an önce liyakata dayalı bir sistem için gerekli adımlar atılmalıdır. Sağlık Bakanlığı’ndan beklentimiz, bu süreçle ilgili kamuoyunu şeffaf bir şekilde aydınlatmalarıdır. Sonrasında ise başhekim de dahil olmak üzere sorumlular istifa etmelidir.

Tüm kalbimle, çocuğunu kaybeden aileye başsağlığı diliyorum, umarım en kısa sürede altı bebeğimiz de sağlığına kavuşur.