Sınır kapılarını kapatmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin…

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
23/05/2025


Ali Baturay Ali Baturay


 

  Rum Hükümetinin Kuzey Kıbrıs’taki Rum mallarıyla ilgili başlattığı yaptırımlar, başlarda fazla umursanmasa da ilerleyen süreçte işin ciddiyeti kavrandı. Yani en azından “öyle görünüyor” diyebiliriz…

  Tutuklama kararları, tutuklama kararı çıkarılanların isim listeleri, gerçekleşen tutuklamalar, verilen hapis cezaları ve akabinde genişletilerek devam eden bir dizi adım, Rum Hükümeti’nin bu konuda durma niyeti olmadığını gösterdi.

   Meselenin yalnızca müteahhitler ve emlakçıları ilgilendirmediğini, Rum malı alıp satan, aracı olan normal vatandaşlara kadar uzandığını herkes gördü ve KKTC’de bir panik havası var.

    Ülkemizi yönetenler, devlet ve hükümet yetkilileri, mülkiyetle ilgili ortaya çıkan bu durum karşısında tedbir almak için çok geç kaldı. Şimdi bir şeyler yapmak için uğraşıyorlarmış. Medyaya verilen açıklamalarda öyle diyorlar…

    Mesela yıllarca ihmal ettikleri Taşınmaz Mal Komisyonu’na para aktarılmış, bazı ödemeler de yapılmaya başlanmış, iyi hoş ama herkes de biliyor ki çok geç kalındı, daha çok sayıda dava var ve onları bitirmek birçok açıdan kolay değil… Zaten tek zafiyet Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalıştırmamak değildi, Türk tarafının daha birçok ihmali ve umursamaz tavrı olduğu için bu sıkıntıyı çekiyoruz.

   Bizim kendi yalanlarımız, hukuku ciddiye almamamız ve “bir şey olmaz” umursamazlığımız nedeniyle o kadar zaman kaybettik ki ortaya çıkan duruma baktığımız zaman atı alan Üsküdar’ı geçti…

   Şimdi “ne yapabiliriz?” diye düşünüp de çare bulmakta zorlanan KKTC yöneticilerinin, dilinden dökülenlere baktığımızda endişe etmemek elde değil.

   Bakıyorum da meseleye “rövanş alma” duygusu ya da mantığıyla bakılmaya başlandı. Acilen “rövanş alma” duygusundan vazgeçilmesi gerekir…

   Çünkü Türk tarafı sanki de elinde “sınır kapılarını kapatmaktan başka çare yok” gibi bir duyguya kapılmaya başladı.

    Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Hükümeti yetkilileriyle birlikte çalışıyor, radikal karşı adımlar atmaları, ciddi kararlar almaları an meselesiymiş…   

     Koalisyon hükümeti partilerinden birisinin milletvekili de “sınır kapıları kapatılmalı” dedi. Birtakım öneriler yapanlar, önerilerin bir kenarına “sınır kapılarını” ekliyor…

     Bu konuda her ağzını açanın “sınır kapıları kapanabilir” demesi ya da bunu ima etmesini çok tehlikeli, anlamsız ve faydasız buluyorum.

     Dışişleri Bakanlığının üzerinde çalıştığı karşı tedbirler nedir? “Orada da mı sınır kapılarını kapatma düşüncesi var?” diye düşünülürken Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Ada TV’de katıldığı programda “Rumu cezalandıracağız diye sınır kapılarını tamamen kapatmanın doğru bir hareket tarzı olacağını düşünmüyorum” demesi, endişe içinde olanları biraz olsun rahatlattı. Gerçi Ertuğruloğlu, “Gidişat bu yöndedir, Rumun uyguladığı bu siyaset, oraya gidiyor” gibi bir ifade de kullandı. Tamam işte, Rum Hükümeti bunu zorluyor olsa bile biz akıllı olup oyuna gelmemeliyiz. Sınır kapılarını kapatma aklınızın ucundan geçe dahi derhal bundan vazgeçilmelidir.

     İster sınır kapıları isterse başka bir karşı tedbir, ne isterse olsun hiçbir zaman “Rumlardan rövanşı alalım” duygusuyla hareket edilmemeli. Rövanş duygusu bize hata yaptırır ve hiç içinden çıkılmaz bir duruma düşebiliriz.

     Rövanş alacağız diye bıçağı kendi kendimize saplayabiliriz. Yaptığımız şeyler intihardan farksız oldur.

      Mülkiyet meselesinde intikam ya da rövanş duygusuyla değil, akılla, hukukla, istişareyle hareket etmeli, Taşınmaz Mal Komisyonu’na dört elle sarılmalı, haklı olduğumuz taraflarımızı anlatmak için girişimler yapmalı, konuyu inan hakları temelinde ele alıp, uluslararası kamuoyuna anlatarak ve onları da ikna ederek ilerlemeliyiz.     

     Sınır kapılarını kapatmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Sınır kapılarını kapatmakla Rum Hükümetini ya da Rum halkını değil, kendi halkınızı cezalandırmış olursunuz.

     Sınır kapılarının kapanması Rumları zerre etkilemez ama Kıbrıslı Türklerin mağduriyeti büyük olur. Ne yani yine mi bizi kendi içimize kapatmayı düşünüyorsunuz?

      İnsanımızın gözü açıldı artık, kuzeye kapatılmaya tahammül göstermez. Sınır kapıları, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti haklarını da kullanarak dünyaya kolay açılan kapısıdır. Bu kapıyı hiçbir güç kapatamaz.

     Üç bine yakın Kıbrıslı Türk, Güney Kıbrıs’ta çalışıyor. Kapıları kapatınca onları nerede istihdam edeceksiniz? Onların maaşlarını devlet mi ödeyecek, onları devlet kadrolarına mı alacaksınız?

      Kuzey Kıbrıs çok pahalı olmasına ve cazibesini yitirmesine rağmen, yine de Güney Kıbrıs’tan gelen Rumlar ve turistler, özellikle de sınır kapıları yakınındaki çarşıyı, esnafı, perakendeciyi, mağazaları ayakta tutmaktadır.   

      Kıbrıslı Türkler, KKTC’deki fahiş uçak bileti fiyatlarına alternatif olarak, güneyden uçabiliyor, üstelik de daha uygun fiyat seçenekleri buluyor. Bu yolla, direkt uçuşlarla gerek iş gerek eğitim gerekse turistik amaçlı seyahatler yapılıyor. Bunları da mı elinden alacaksınız?

    Kapıları kapatarak, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde yapılan ticareti de mi bitireceksiniz? Halkın bazı AB haklarını kullanmasını da mı engelleyeceksiniz?

    Kapıları kapatarak Güney Kıbrıs’ta eğitim alan çocukların, gençlerin eğitiminin kesintiye uğramasına mı neden olacaksınız?

    Peki sağlık sorunları için Güney Kıbrıs’a gidenlere ne diyeceksiniz?

    Kapıları kapatarak Kıbrıslı Türklerin elinden aldıklarınızı, Kuzey Kıbrıs’ta ona verebilecek misiniz? Her şeyin döküldüğü, her şeyin daha kötüye gittiği KKTC’de kapıları kapatarak elinden aldıklarınızın hiçbirini halkınıza veremeyeceksiniz, yerine başka bir şey koyamayacaksınız. O nedenle aklınızdan bile geçirmeyin.

     Hamasetle, kahramanlık nidalarıyla, boş tehditlerle bir yere gidemeyeceğimizi gördük, öyle yaptığımız, akılla, hukukla hareket etmediğimiz için başımıza geldi bu tutuklamalar ve halen akıl koyamadık…     

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: Ali Baturay, haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.