Şikâyet etme, her şeyin farkındasın ama hiçbir şey yapmıyorsun…
29/01/2025











Ali Baturay
Nereye gitsem insanlar sorunlarını anlatıyor, “yaz bunları” diyor.
Sorunlar… Çoğu yıllardır çözülememiş zaten, kronikleşmiş ama onlara ek sorunlar da var.
Yazmakla bitecek gibi değil, biri bitmeden diğeri baş gösteriyor, dertlerin, sıkıntıların…
Ortak dertler de var, herkesin kendine özgü dertleri de...
İnsanlar, nereye gitseler, ne yapsalar sorunlarını çözememekten yakınıyorlar.
İllaki bir torpil bulmak lazım ama o da çare olmuyor.
Hakkı olan şeyi alabilmek, normalde yapılması gereken rutin işler için bile birilerinin arkasından koşmak yordu insanları.
Sorunsuz bir kesim, sorunsuz bir sektör yok adeta…
Ortada ciddi hak ihlalleri, haksızlık, adaletsizlik var…
Mafya tipi işler gelişmiş, her meslek dalını tehdit eden alakasız, karanlık kesimler türemiş ve maalesef onlarla da mücadele edilemiyor.
Birileri hep alengirli işlerle ilerliyor, adabıyla, hakkıyla iş yapmak isteyenler geri itiliyor, mağdur ediliyor.
Ülkede çok sayıda insan hayatından memnun değil, “Onların derdi yok” zannettiklerimiz de şikayetçi…
“Sen de kitabına göre uydur, sen de yoldan çık” deniyor adeta namuslu insanlara…
Çamura batmamak, kirlenmemek için çok dikkat etmek gerekiyor, çünkü artık her taraf çok kirli…
Ummadığınız insanlar ummadığınız işlerin içine bulaşmış…
Birçok kişi ülkede ciddi bir çürüme olduğunu düşünüyor, “en kötü günlerden geçiyoruz” diyor.
Umutsuz insan sayısı fazla, “hiçbir şey düzelmeyecek, hatta daha kötü olacak” diye düşünüyorlar.
Hatta düşünmek bir yana buna inanıyorlar da…
Mesela birçok kişi işyerini kapatmayı düşünüyor ama kapatmak, vazgeçmek bile kurtarmıyor insanları.
Vazgeçmek bir dert, devam etmek başka bir dert…
Artık yalnızca gençler değil, yetişkinler, orta yaşlılar, yaşlılar bile göç etmeyi düşünüyor…
Aslında ülkede herkes her şeyin farkında.
Vatandaşlar, memlekette neler olup bittiğini biliyor; kim rüşvet yiyor, kim yasadışılıklara yol açıyor, kim suçluları koruyor, kim haksız kazanç elde ediyor, kim gırtlağına kadar suça bulaşmış, farkındadırlar…
Herkes her şeyi biliyor ama bilmezmiş gibi davranıyor, “kral çıplak” diyemiyor.
Görüyor, biliyor, her şeyin farkında ama görmezden geliyor, dilini yutmuş, mücadele gücünü yitirmiş, üç maymunu oynuyor herkes, “kötüyü görme, kötüyü duyma, kötü konuşma” ya da görmedim, duymadım, bilmem…
Peki böyle yaparsan sorunların nasıl çözülecek? Kendi kendine söylenerek sıkıntılarını çözemezsin ki… Memleket kötülüklerden kurtulamaz ki…
Bir de korku hâkim olmuş herkese, her yere; 1980’lere, 90’ların başına döndük sanki de… Korkunun hâkim olduğu o günler hortladı adeta…
Tabii ki bir de çok sayıda insan statükonun bir yerinden tutuyor, küçüklü büyüklü… Tuttuğu parçacığı bırakmak istemiyor… Statüko öyle bir dizayn edilmiş ki birçok kişiyi teslim almış, kişisel çıkarlar ön plana çıkmış, toplumsal sorunlara baş kaldırmayı engelleyecek ustalıklı bir teslim alma…
Hep birlikte yanıyoruz da haberimiz yok, tek bildiğimiz dost sohbetlerinde yakınmak, kendi kendine söylenmek… Söylene söylene yok oluyoruz… Bu toplumu kim, ne, nasıl uyandıracak acaba?
Umutsuz vaka olmaktan kurtulmak için mucize mi lazım? Mucizeler, hikayelerde, romanlarda, filmlerde olur, boşuna bekliyoruz.
Yine mi birileri bizim için bir şeyler yapsın da bize de mi yarasın? Yine mi bir kurtarıcı gelsin? Çok zor… Sen kendi kendini kurtarabilirsin, sen kendi kendinin kahramanı olabilirsin ama bunu anlayabilmiş değilsin…
- Ağır cezalara rağmen kurallara uymamanın yolunu buluyor birçok kişi…
- Bu durum çok vahimdir, yolsuzluklara bakış bakımından endişe vericidir…
- Bu ülkede artık her şey yanlış gidiyor, fiyaskoların ardı arkası kesilmiyor…
- Bu tutuklama yasal olabilir ama vicdani değildir…
- Hemşireler için “İngilizce öğretemedik, İngilizceyi ortadan kaldıralım” mantığı…
- Maaş ödemek için borçlanan bir devlet, halkına nasıl güven versin?
- Bakanlık, denetimi çalışandan Beklemesin, kendi yapsın…
- Herkes suspus; ne bakan bir şey söylüyor ne Başbakan ne de marketçiler…
- Sinirli, tahammülsüz, saygısız, nezaketsiz insanlar çoğaldı…
- Turist gibi ülkeye geliyorlar, burada silahlanıp tetikçiye dönüşüyorlar…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





