Atlas Jet’in önce Kıbrıs’a uçuşlarının durduracağı haberi, ardından da sefer sayısını azaltacağı açıklaması mazideki bir aşkın yeniden küllenmesine neden oldu.

Artık mazide kalan ve hatıraları haraç-mezat satılmaya çalışılan aşkın adı kuşkusuz Kıbrıs Türk Hava Yolları’dır.

KTHY aşkının küllerinden yeniden doğacağına inanan ne kadar çok romantik aşığımız varmış.

Sosyal medyada aşk nağmeleri döktürenleri saymıyorum.

Vatandaş elbette sosyal medya kalemşörlüğü çerçevesinde duygularını açıklamakta ve haykırmakta serbesttir.

Bize de okuyup “hımmm” demek düşer.

Fakat bir grup işadamı ve dahası yetkili de “kendi milli havayolumuzu kurmalıyız” diye demeçler sallamaya başladıklarında orada durmak lazım.

Ve küllendirmeye çalıştıkları aşkın yıkıntılarına bir bakıp da sorulması elzem olan soruları yöneltip, cevap beklemek lazım;

***

Kıbrıs Türk Hava Yolları niye battıydı?

Herkes kendi çıkar köşesinden bu soruya farklı yanıtlar verir.

İşadamları politikacıları suçlar; “Konunun ehli olmayanları atadılar KTHY’yi batırdılar.”

Politikacı sendikayı suçlar; “Çok fazla hak istediler, KTHY’yi batırdılar.”

Sendikacı işadamlarını suçlar: “Sırf daha fazla para kazanma uğruna KTHY’yi batırdılar.”

Ve bu suçlamalar böyle uzayıp gider.

Hakikaten KTHY neden batmıştı?

Ve kimin tarafından batırılmıştı?

***

Biz bu iki soruya yanıt verdi miyiz ki bir yenisinin kurulmasını istiyoruz.

KTHY’yi batıranlardan hesap sordu muyuz ki yeni bir KTHY için kolları sıvamaya çalışıyoruz.

Yukarıda sorulan her iki sorunun yanıtı koca bir hayırdır.

Ben size garanti veririm ki yeni kuracağınız KTHY de aynı sebeplerden batacaktır.

Çünkü henüz geçmişle yüzleşip, sorumlularını ortaya çıkarıp hesap sormadık.

Bunu yapmadığımız için de geçmişte yapılan aynı hatalar adım adım tekrarlanacak.

Ve aynı sonuçlar ortaya çıkacak.

Yani iflas…

***

KKTC’nin en temel sorunlarından biri de budur.

Hatalardan, yanlışlardan ders almamak-ders çıkarmamak.

Birbirimizle dürüst bir şekilde hesaplaşmamak.

Hesaplaşmayıp hataların üstüne sünger çekmek.

O hatalar uygun koşullar bulunca her defasında ortaya çıkıyorlar.

Hem ulusal servetimizi heba ediyorlar hem de toplumsal özgüvenimizi yerle bir ediyorlar.

Politikacı veya işadamı yeni KTHY meraklıları isterlerse bir daha deneyebilirler.

Tabi ki bu halkın parasını çarçur etmeden bunu yapabilirler.

Kamu-özel ortaklığı gibi kulağa hoşgelen formülleri de kamuoyunda tartıştırabilirler.

Sonuç ne olacak?

Yanlış anlaşılmasın “ulusal bir havayolumuz olmalıdır” fikri benim de ruhumu okşuyor.

Fakat lafla peynir gemisi yüzmediği gibi ruhla uçak filosu da uçmaz.