Özgür basın yalanı
03/05/2018
Başaran Düzgün
Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü.
Dört yanı kuşatılmış bir memlekette basın, özgürlüğünü kutluyor.
“Bu memleket ne kadar özgürse basını da o kadar özgürdür” diyorum hep.
Soru, “basın ne kadar özgürdür” oluyor genelde.
“Hangi basın” diye sormak gerekir.
Bülten kılıklı gazetelerin “mücadele basını” adı altında hertürlü özgürlüğü kısıtlama çığırtkanlıkları mı?
Yoksa tetikçiliğin doruğunda sağa sola çamur atmaları mı?
Kumar sermayesinin basın dahil memleketi ele geçirme operasyonları mı?
Bunlar basının temel sorunlarıdır.
Peki, vatandaşın haber alma özgürlüğünün durumu nedir?
***
Bu camiaya ati olduğumdan hiç bu denli hicap duymamıştım.
Arkadaşlar kusuruma bakmasınlar ama duygularım budur.
Basının ne kadar özgürdür sorunsalı beni ilgilendirmiyor bu aralar.
Beni ilgilendiren basın adı altında kumarın ve tetikçiliğin hükümrenlığıdır.
Kıbrıs Türkünün daha da özgürleşmesi ve daha da refaha ulaşması hedefinde bunlar ciddi engellerdir.
***
Vatandaşın bilme hakkıdır aslolan.
Vatandaşın özgürlük alanıdır.
Vatandaşın daha mutlu ve daha refah içinde yaşamasıdır.
Bu toprakların vatan bellenmesi ve geliştirilmesidir.
Birkaç neslini bu topraklara feda eden sorunlardan kurtulmaktır.
Bunları gerçekleştirdiğimiz gün belki de basın özgürlüğünü kutlamayı hak edeceğiz.
Şimdi ne kadar uzağındayız biliyor musunuz?
Sahip olamadığımız memleket kadar…