Mangal Gibi Yürek İster
Yanlış bir yola girdiğimiz aşikârdır
28/04/2018
Başaran Düzgün
Uzun zaman Kıbrıs sorununun çözümünü bekledik.
1974’de dizayn edilen ve Kıbrıs Türküne artık dar gelen demirden elbiseden kurtulmanın yolunun Kıbrıs sorunundan geçtiğini düşündük.
Onunla birlikte yıllarımız da geçti.
Nerdeyse bir nesil değişiyor, Kıbrıs sorunu her zaman “kritik bir aşamada” seyrediyor ve biz vücudumuzun her yerini kanatan demirden elbiseyi giymeye devam ediyoruz.
Nereye kadar?
Kıbrıs sorununun çözümüne inançsızlık düzeyinde değil ama sorunlarımızdan kurtulmanın yolunun çözümden geçtiğine ilişkin teze inançsızlık başladı.
Öyle ya yaşadığımız sorunları Rum tarafı mı çözecek yoksa Avrupa Birliği mi?
“Evimizin içini düzenleme” gibi romantik cümlelerde de değilim artık.
Bizim basbayağı başka bir eve ihtiyacımız var.
Tümümüzün içinde özgür, mutlu ve refah içinde yaşayacağı yeni bir devlete.
Bunu da ancak yine biz kendimiz inşa edebiliriz.
Şehitlerimizi andığımız böylesi günlerde onların yarım bıraktığı hayalleri tamamlamak için.
Onların uğruna toprağa düştükleri idealleri gerçekleştirmek için.
***
İki devletli çözüm istemek aslında çözüm istememekle anlamına geliyor.
Federasyondaki ortaklığı bizimle paylaşmayanlar iki devleti niye kabul etsinler?
1968’den itibaren federasyon bizim tezimizdi.
2018’de tüm dünyaya kabul ettirdik.
Ve şimdi sadece Rum teziymiş gibi davranmaya çalışıyoruz.
Yanlış bir yola girdiğimiz aşikârdır…
***
Evimizin içine dönmek elzemdir.
Çevreyi temiz tutmak, dağları tarumar etmemek, delik deşik yolları tamir etmek, yaşanabilir köyler, kasabalar, kentler yaratmak.
Bunlar için önümüzde hiçbir engel yoktur.
Ve kesinlikle yapmamız gerekir.
Fakaatt.
Kıbrıs sorunu üzerinden yaratılan statükonun devasa sorunları nasıl çözülür bilemem.
Bunun için mangal gibi bir yürek, dört dörtlük projeler ve sonuna kadar kararlılık gerekir.
Var mı böylesi babayiğitler?
Onu da bilmiyorum…