Kıran kırana mücadele ve bir itiraf…
25/04/2018











Başaran Düzgün
Size bir itirafta bulunacağım.
Biliyorum, bu itirafımı bazıları yadırgayacak. Bazıları ise bana bozulacak ama yine de kendime saklamayacağım ve sizinle paylaşacağım içinde bulunduğum halet-i ruhiye durumunu.
İtirafım şudur;
Meclisten yasası geçmesine ve partiler de destekleyecekleri adayları açıklıyor olmalarına rağmen zerre kadar heyecanlandırmıyor beni bizdeki seçimler.
Olanı-biteni garip bir kayıtsızlıkla izliyorum.
Önüme gelen haberleri sadece okuyorum ve çok kısa bir süre sonra gündemimden çıkarıyorum.
Niye?
Çünkü aklım başka yerde.
Televizyonu açıyorum istisnasız tüm haber kanallarında, sosyal medyayı tarıyorum nerdeyse başka konu yok. Severek okuduğum köşe yazarlarının da tek gündem maddeleri.
Ve sonuçları itibarıyla bizi derinden etkileyeceğini içim ürpererek teslim ediyorum.
***
Klasik bir cümle ile konuya giriş yapayım;
“Türkiye tarihi günlerden geçiyor.”
Baskın seçim kararıyla sadece iki aydan az bir sürede hem cumhurbaşkanı seçilecek hem de meclis yenilenecek.
İki seçim ile de kalınmayacak.
Cumhurbaşkanı-hükümet diye isimlendirilen yeni yönetim modeli resmen yürürlüğe girecek.
Veya giremeyecek.
Çünkü muhalefetin nerdeyse tümü ağız birliği etmişçesine seçilmeleri halinde eski parlamenter sisteme geri döneceklerini söyleyip duruyorlar.
***
Peki, bu seçimi kim kazanacak?
Recep Tayip Erdoğan’ın adaylığı kesin.
Zaten uzun bir süredir “yarın seçim varmış” gibi çalışıp durdu.
Bahçeli’yi ikna edip, MHP’yi yedeğine alıp matematiksel olarak yüzde ellinin üstünde bir oy oranına ulaştı.
Muhalefetin adayı veya adayları kim veya kimler olacak?
Dünden itibaren Abdullah Gül’ün ismi ön plana çıktı.
Ve enteresan destekler de alıyor Abdullah Gül.
Bir tarafta yılların duayen gazetecisi Hasan Cemal, diğer tarafta yine duayen Fehmi Koru Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olması gerektiğini söylüyorlar.
CHP’de bile ortak adaya sıcak bakan önemli bir kesim var.
Fakat görünen o ki CHP yönetimi “ilk turda herkes kendi adayını çıkarsın, ikinci tura kalanı destekleyelim” eğilimindedir.
Bu durumda CHP’nin başkan Kemal Kılıçdaroğlu dışında bir adayı olacak.
Yaptığı çıkışlarla AK Parti’nin ve MHP’nin Meral Akşener zaten aday olacağını çoktan ilan etti.
Saadet Partisi de benzer partilerle Abdullah Gül üzerinde ısrar ediyor.
Olmazsa başka bir isim bulacaklar.
***
CHP’nin İYİ Parti’nin de seçime katılmasını sağlamak için 15 milletvekilini İYİ Parti’ye göndermesi muhafazakar kesimlerde bile takdirler karşılandı.
Erdoğan karşısında her daim ezik duran Kemal Kılıçdaroğlu “bu kez şapkadan tavşan çıkardı ve inisiyatifi ele geçirdi” yorumlarına neden oldu.
Anlayacağınız MHP’nin desteğine rağmen Erdoğan’ın işi hiç de kolay görünmüyor.
Türkiye’yi kıran kırana geçecek bir seçim süreci bekliyor.
Umalım ki bu kıran kırana mücadeleden sonra Türkiye’nin bizatihi kendi kırılmasın…




