Kumar baronları ve üniversite patronları

ads ads ads
22/03/2018

ads

Başaran Düzgün Başaran Düzgün


Bütçe meclisten geçti.

Ve aslında hükümetin icraat yapma zamanı bugünden itibaren başlamış oldu.

Bütçesiz bir hükümet kuşkusuz ki kanadı kırık bir kuş misalidir.

Günlük, rutin devlet işlerini bile yürütmekte zorlanır.

Nitekim öyle de oldu.

Hükümetin kurulması ve bütçenin geçmesi arasındaki sürede dörtlü koalisyon ancak rutin işleri “idare” edebildi.

Bir hep savunma pozisyonunda oldu.

Gerek seçim propaganda döneminde verdikleri sözlere yönelik ve gerekse bir önceki hükümet döneminde yapılanların ortadan kaldırılmasına yönelik hep bir savunma psikozu.

Şimdi artık icraata geçme zamanıdır.

Bu icraat da “malumun ilanı” olmamalıdır.

“İnşaatları denetledik, kaçak işçilere yönelik şöyle yaptık, okulları ziyaret ettik eksikliklerine baktık” türünden rutin konular  icraat diye lanse edilmemelidir.

Bunlar aslında bir hükümetin yapması gereken günlük konulardır.

Doğrudur, geçmişte yapılmadığı için karşımıza ciddi sorunlar olarak çıkıyorlardı.

Bu sorunların ortadan kaldırılması gerekiyordu ve dörtlü koalisyon öncelikli olarak bu işe el attı.

İyi de etti.

Rutin olarak sürdürmesi gerekir.

Ve yeni hükümetin ülke ekonomisini ayağa kaldıracak icraata yönelmesi kaçınılmazıdır.

***

Bu ülkede ekonomiyle ilgili icraat yapmak için ortada duran bir gerçeği kabullenmek gerekir.

O da Türkiye gerçeğidir.

Havadis gazetesinin dünkü manşetiydi.

“Hükümetin işi zor” başlığı ile verilen haberde Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolün aslında nerdeyse hiç uygulanmadığı anlatılıyordu.

Bu protokol ile Türkiye’nin gerek alt yapı ve gerekse reel sektöre vereceği yüz milyonlarca liralık yardımlar, protokol maddelerinin uygulanmaması nedeniyle kullanılamadı.

Yeni hükümet, defalarca ifade etti ki protokolün Türkiye ile yeniden konuşulması, gerekli düzeltmelerin yapılması ve yürürlüğe girmesi noktasındadır.

Bu elbette hükümetin hakkıdır.

Sonuçta dört partinin ayrı ayrı ideolojilerinin harmanlanmasından ortaya çıkacak ortak görüşü Ankara ile tartışıp bir yol haritası çizmeleri gayet doğaldır.

Ama bunu süratle yapmalıdırlar.

Çünkü bunu yapmaları halinde ortaya çıkacak kaynaklar ekonomi için elzemdir.

***

Bir de hükümetin kendi kaynaklarını yaratıp belirleyeceği yatırım alanlarına yönelmesi söz konusudur.

Bu noktada zihniyet değişimine gidilmesi şarttır.

Hükümetin bireysel yatırımcıları  Vergi Dairesi’ne çağırıp, “sorgu odalarında” sorgulaması çok kısa bir süre sonra ters tepecektir.

Hükümetin, sektörel bazda zihniyet değişikliğine gitmesi kaçınılmazdır.

Şöyle ki; Ülke turizminin gelişmesi adına bugüne kadar turizm sektörüne uygulanan teşvikler gözden geçirilebilir. Bir kuruşluk yatırımın  10 yıl vergiden muaf tutulmasından vazgeçilebilir.

Büyük çoğunluğu kumarhane üzerine kurulu otellerin artık vergi verme zamanı gelmiştir.

Otel ve kumarhane sahiplerinin yüz milyonlarca lira harcamaları, (bazılarının hadlerini aşarak) ülke siyasetini dizayn etmek için milyonlarca lira harcamaları aslında bir işarettir.

Turizm sektörüne reel vergilendirme yapılması şarttır.

İkincisi üniversite sektörü; Öğrenci sayısı çoktan 100 bin sınırını aştı. Ve o kadar çok çoğaldılar ki artık teşvike ihtiyaçları kalmadı.

Ne müthiş ironidir ki malum dergilerde “milyar dolarlık Kıbrıslı Türk” olarak lanse edilenler, KKTC’ye tek kuruşluk vergi ödememektedirler.

Ne şahsen ne de kurumsal olarak.

Bu duruma son verilmesi gerekir.

Hükümetin yerel kaynaklara ulaşacak pozisyonu vardır.

Yeter ki istesin…

22/03/2018 17:07
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: başaran düzgün
MANŞETLER

HK Başaran Düzgün

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.