Yalan ve dezenformasyon
25/03/2018
Başaran Düzgün
Kıdemli içicilerin başvurduğu klasik numaradır;
Kapağı açılan rakı şişesinin kalan boşluğuna su dökülür.
Şişe ağzına kadar silmeleme dolunca çakmak ateşlenir ve şişedeki rakı yanmaya başlar.
Kırmızı-mavi bir alev, görenleri hayrete düşürür.
Şaşkın gözler bir süre seyre dalar titrek rakı alevini.
Ve ardından bir tartışmadır başlar.
Şişedeki rakının yanma sırları keşfedilmeye çalışılır.
Üzüm alkolünden ve anasondan dumanlanan kafaların her biri, sıkı bir kimyacıdır artık.
Formüller ortalığa dökülür.
Yorumlar-değerlendirmeler havada uçuşur.
Kıdemli içiciler bıyık altı gülümsemeyle izlerler bu durumu.
Çünkü amaçlarına ulaşmışlardır.
Masadaki “geyik muhabbetini” dağıtmışlar.
Durumu kontrol altına almışlar.
Üstelik “ustalıklarını” göstermenin keyfine varmışlardır.
***
Yanan rakının yarattığı gündemden farksız günlerden geçiyoruz.
Dünyanın doğrularını keşfedip birbirimize kabul ettirebilme uğruna helak oluyoruz.
Halbuki “gök kubbenin altında söylenmemiş söz yok.”
Avrupalının yıllarca önce vardığı noktaya doğru değil mi yürüyüş?
Asgari demokrasiyi tüm kurallarıyla hak etmedi mi Kıbrıs Türkü?
Çağdaş demokrasinin kayıtsız-şartsız uygulanmasıyla birçok sorunun üstesinden gelemeyecek miyiz?
***
Talep etmekle talep edileni almak arasında ince bir çizgi ama muazzam bir uçurum vardır.
“Talep fetişistlerinden” farksız kimi çevreler.
Hani talepleri hiçbir zaman gerçekleşmezse çok mutlu olacaklar gibi.
Fakat, konjonktür, “durumdan vazife çıkaranları” besliyor .
Dezenformasyon ve yalanlara gündem belirlemeye çalışanlar, rakıyı yakıp da geriye çekilenlerdir aslında.
Olanlara bıyık altından gülüp, tartışmaları keyifle izleyenlerdir.
Ve bu imaj oyununun bu ülkeye en küçük bir katkısı yoktur.
***
Bu hükümetin nasıl kurulduğu tartışmalarını geride bırakmalıyız.
Cumhurbaşkanını bu tartışmaların içine çekme beyhudeliğinden vazgeçmeliyiz.
Hükümetin önünde en ciddi engel bütçe idi.
O da meclisten geçti ve yeni bütçesiyle icraat yapamaya hazır yeni bir hükümet var.
Ve bu hükümetin süre opsiyonu da vardır.
Önyargılı eleştirilerin işe yaramayacağı aşikardır.
Ülkenin hayrına olan, söz verdikleri şekilde icraat yapmalarını ummak ve beklemektir.
Çünkü artık icraat vaktidir.
Vatandaşın ihtiyacı olan icraattır.
Eğer yaparlarsa dördü birden kazanır.
Yoksa UBP hazırda bekliyor…