Ortalıktan kaybolup, tam da ahalinin kendini unuttu sandığınız anda yeniden peydahlanıp “şok” açıklamalarıyla  ünlü Hüseyin Özgürgün yine yaptı yapacağını.

Biz onun yerel seçimlere ve partisinin kurultayına hazırlık yaptığını zannederken meğerse o “daha büyük” hedeflerin gizliden gizliye çalışmasını yapıyormuş.

Yerel seçimlerde UBP zaten silip-süpürecek, sandıklarda oy patlaması yaşayacakmış.

Başkanlık yarışının da yaşanacağı kurultay aslında sıradan bir olaymış.

UBP son dönemde hem başkanlık yarışlı kurultay yaptı hem de milletvekillerini üyeye seçtirtti. Ardından bazı belediye başkan adayları için de sandık kurdu ve tüm bunlardan alnının akıyla çıktı.

Anlayacağınız Özgürgün UBP başkanlığını çantada kekli görüyor ve pek ilgilenmediğini ima ediyor.

Meğerse onun hedefi 2020 imiş.

Kendine 2020’ye kadar siyasette kalma misyonu seçmiş.

“2020’den sonra ben yokum” diyor.

Pek hislenen ve adeta gözleri dolan sunucu da “cık cık cık” sesleri arasında “nasıl yani efendim” diyor. O da cevap veriyor;

“2020’ye kadar partimi yönetmek ve cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlamak istiyorum. Aday ben olurum veya bir başka arkadaş olur. UBP’nin cumhurbaşkanlığı makamını geri alması gerekir…”

Bu cümledeki “bir başka arkadaş” kelimesi tamamen çerezdir.

Ve kesinlikle dikkate alınmaması gerekir.

Bu açıklamanın öznesi veya tercümesi şudur:

“Yerel seçimlerden başarıyla çıkarım, kurultayda parti başkanlığına devam ederim ve 2020’deki cumhurbaşkanlığı için de kolları sıvarım…”

Arada erken seçim olacağını düşünmüyor. Veya öyle bir şey istemiyor.

Hüseyin Özgürgün’ün planı budur.

Peki hangi seçimin yarışı erken başladı?

***

Elbette cumhurbaşkanlığı seçiminin yarışı erken başladı.

Çünkü aynı Özgürgün Cumhurbaşkanı Akıncı’ya verdi-veriştirdi ve cumhurbaşkanlığında yapılacak partiler toplantısına UBP’nin katılmayacağını açıkladı.

Nitekim UBP katılmadı da.

Akıncı’da “madem katılmıyorsunuz, bir daha davet etmem” minvalinde yanıt verdi ve böylece seçim boruları çalmaya başladı.

İlk boru sesi de Güzelyurt civarından duyuldu. Özgürgün “Güzelyurt’u asla vermeyiz” diyerek seçim propaganda döneminde hangi atraksiyonları yapacağının işaretlerini  verdi.

***

Böylece gideceğimiz köyün minareleri görünmüş, önümüzdeki 2 yılın gündemi de belirlenmiş oldu.

Hayırlısı ile 1 Temmuz’da çoğu iflas etmiş belediyelerimiz için başkan ve meclis üyesi seçeceğiz.

Zaten 2018 yılını yarılamış olacağız.

Ardından meclis tatili ve bilahare yeni bütçe görüşmeleri derken 2018’i devireceğiz.

Pek muhtemeldir ki Özgürgün’ün bu erken kalkışmasına diğerleri de kayıtsız kalmayacak ve 2019’da cumhurbaşkanı meraklıları bir bir ortaya çıkacaktır.

Ve biz koskoca 2019’u bu tartışmalarla-kavgalarla geçireceğiz.

“Yazık bize” diyeceğim ama kimsenin umurunda değil galiba…