Hade Bakalım “Enerjik Hükümet”…
13/04/2018
Başaran Düzgün
Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın KKTC’ye yaptığı ziyaret aslında bir önemli gerçeğin ortaya çıkmasına bir kez daha vesile oldu.
O gerçek de şudur;
Ankara’nın artık “adamları” ya da “partileri” yoktur. Ankara’nın artık bir ajandası vardır.”
Dolayısı ile “Ankara bu hükümeti desteklemez, UBP’nin gelmesini ister. Yok yok UBP’yi ister ama Özgürgün’ü istemez” türünden lafların boş laflar olduğu da ortaya çıktı.
Akdağ, Başbakan Erhürman ile görüşmesinde “protokolün hızla ilerlemesinden yanayız” dedi ve noktayı koydu.
Hatta bonus da verdi: “Milli geliriniz 25 bin dolara çıkar…”
Şimdi artık Kıbrıs’ın Kuzeyinde kimin ya da kimlerin hükümetçilik ettiğinin pek bir anlamadı da kalmadı.
Kimin ya da kimlerin Ankara’nın protokolünü uygulayacağıdır aslolan.
“Ankara’nın protokolünden” kastımız şudur;
Ortada bir ekonomik işbirliği protokolü vardır.
Geçmiş hükümetler tarafından imzalanan veya onaylanan bir nevi iş takvimi.
Şuanda hükümet ortağı olan dört partinin, en yakın geçmiş olan seçimlerde, bu protokole itirazları vardı.
Değiştirilmesini veya yeniden düzenlenmesini istiyorlardı.
Hatta “biz kendi protokolümüzü hazırlayacağız” gibi iddialı vaatlerde bile bulunuldu.
Bu nedenle mevcut protokolü (paketi) harfiyen savunan sadece Ankara’dır.
Bizimkiler, herhalde itirazlarını dosyalayıp müzakere edeceklerdir.
Ya da aynen kabul edip, yürürlüğe koymaya çalışacaklardır.
***
“Yürürlüğe koymaya çalışacaklarıdır” kısmının özellikle altını çizmek isterim.
Çalışmak farklı birşeydir başarmak tamamen farklıdır.
Geçmiş tecrübelere binaen olacakları şöyle öngörebiliriz;
Telefon Dairesi’ni özelleştirmeye kalkıştıklarının ertesi günü ülkedeki tüm telefonlar susacak.
Elektrik Kurumu’nu özelleştirmeye kalkıştıklarının ertesi günü ülke elektriksiz kalacak.
Limanları özelleştirmeye kalkıştıklarının ertesi günü ithalat ve ihracat duracak.
Listeyi böyle uzatıp gidebiliriz.
Gerek yoktur çünkü bazı koalisyon partileri o aşamaya da gelemeyeceklerdir muhtemelen.
Çünkü büyük bir parti içi kavga başlayacaktır.
***
“Protokolün hızla ilerlemesini” isteyen Akdağ’a yetkililerimiz ne cevap verdi bilmiyoruz.
Açıklarlarsa öğreneceğiz.
Fakat hükümetin (eskilerin deyimi ile) ayaklarının suya erdiği noktaya geldiği aşikardır.
Önlerinde bir protokol vardır, muhatapları bu protokolün hızla ilerlemesini istiyor, kendilerinin de opsiyonu “düzenleme yapalım” noktasının ötesi değildir.
“Ankara’nın protokolü” uygulanacak.
Değiştirilerek ya da aynen.
Akdağ “enerjik bir hükümetiniz var” dedi.
Vatandaş da “hade bakalım enerjik hükümet göster kendini” diyor.
Bakalım muhalefette söylenenlerle iktidar olunca uygulananlar arasındaki fark ne olacak?