Enteresan Projeler…
24/03/2018
Başaran Düzgün
Başbakan, futbol kulüpleri ile yaşayacağı gerginlik ve muhtemelen kavgayı, ince bir vücut çalımıyla ertelemeyi tercih etti.
“Devletin devamlılığı esastır” diyerek futbola ayrılan 5 milyon Türk Lirası kaynağın bu yıl da devam edeceğini açıkladı.
Muhtemelen gelecek sezon “futbol kulüplerine kilit vuruluyor” şeklinde bir gündemimiz olacak.
Öyle nazik bir gündem de değil.
Yumrukların sıkıldığı, küfürlerin havada uçuştuğu bir gündem.
Neyse, bekleyip göreceğiz de Başbakan Tufan Erhürman’ın dünkü basın toplantısında sporla ilgili açıkladığı projeler dikkat çekiciydi.
Dikkat çekici ve bugüne kadar ya duymadığımız ya da tartışmadığımız türdendi.
Yetenekli çocukların tespit edilip spora yönlendirilmesine ilişkin projeyi dünya çok uzun yıllardır uyguluyor.
Üstelik, nüfusu az olan ülkelerin olimpiyatlarda altın kazanmak için sıkı bir disiplinle başvurdukları en geçerli yoldur da aynı zamanda.
Bizde hak getire.
Velev ki bazı sporcular kendi azimleri, antrenörlerinin yönlendirmesi ve kimi kurumların teşvikleri ile bir yerlere gelebildiler.
Meliz’in olimpiyatlarda yarışması böyle gerçekleşti, Yiğitcan devam ediyor ve eminim önemli başarılar elde edecek.
Fakat bu güzel örneklerin daha fazlası yoktur.
Çünkü devletin bu konuda stabıl bir politikası yoktu.
Başbakan “biz başlıyoruz” diyor.
Desteklemek gerekir.
***
Aslında sporda veya sanatta en önemli sorun futbola akıtılan büyük paralar veya ciddi bir devlet politikasının yokluğu değildir.
En önemli sorun halkın spordan ve sanattan uzaklaştırılmasıdır.
Geçmişte iyi bir spor taraftarı veya iyi bir sanat izleyicisi yaratmak için ilkokuldan itibaren okullarda spora ve sanata önem verilirdi.
İlkokulda basit bir müzik aletinin kullanılmasını öğrenmekle başlayan süreç, lisede klasik müzikten popüler müziğe kadar iyi bir dinleyici yaratılması üzerine eğitim verilirdi.
İlkokuldan itibaren herkes spor yapardı ve bu iyi alışkanlığın bir ömür devam etmesi sağlanmaya çalışılırdı.
Her iki dal da eğitimde geriye itildi.
Spor ve müzik derslerine “gereksiz” dersler muamelesi yapıldı.
Sonuçta sanattan, müzikten ve dahi spordan uzaklaşmış nesiller ortaya çıktı.
Sonra da dizimizi dövmeye başladık “bu gençlerin niye zararlı alışkanlıkları var” diye.
***
Başbakan açıkladı ki özellikle gençlere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için çalışmalar başlatılacak.
Bu çalışmayı yapacak olanların işi zor derim.
Niye mi?
Günün 5 saatini Facebook’ta harcayan bir nesilden bahsediyoruz.
Değil kitap veya gazete okuma Facebook’ta yazılan 250 karakter yazıyı bile okumaktan aciz bir gençlik vardır.
Bence bu proje öğretmenlerle birlikte ve okullar da dahil edilerek sürdürülmelidir.
Çünkü kaynak oradadır.