Kara propaganda
27/04/2018
Başaran Düzgün
Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, Facebook hesabından yaptığı açıklamada “Lefkoşa Belediyesi’ni Türkiye’nin yatırım programlarına proje üretemediği için başvuramadığıyla ilgili suçlayanlar var” mealine gelen şeyler yazdı ve çeşitli izahatlar yaptı.
Son dönemlerde şöylesi bir propagandaya maruz kalıyoruz;
“Türkiye para vermeye hazırdır. Ama sizinkiler proje yapmıyor ki…”
Türkiye’nin buradaki görevlileri görüştükleri kesimlere benzer laflar söylüyorlar.
Türkiye’nin buradaki görevlilerine yakın durmayı marifet sayanlar da bu lafları abartıp, çoğaltıp kamuoyuna servis ediyorlar.
Bu durum yakın zamanlarda öylesi bir hal aldı ki nerdeyse Kıbrıs Türküne ve onun yöneticilerine hakaret düzeyine ulaştı.
Bu laflara kulak astığınızda, yerel ya da merkezi hükümet yetkililerinin “proje dahi yapmaktan aciz, işbilmez ve hazır parayı kullanamayacak kadar yeteneksiz” oldukları sonucuna rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Hele, Kıbrıs Türkünün asla içine sinmeyen ekonomik paketlerden de birkaç örnek verildiğinde propagandanın inandırıcı olması için tüm koşullar hazır hale getirilmiş oluyor.
***
Bu durum, iki ülke ilişkilerinde yaşanan sorunların daha da derinleşmesinden başka bir amaca hizmet etmiyor.
Çünkü, bir tarafın parasal çaresizliği üzerinden onur kırıcı bir durum ortaya çıkıyor.
Öte yandan parasal yardımı yapanın da buyurganlaşmasına yolaçıyor.
Ve ne acıdır ki bazı kesimler de bunun farkında olarak bilinçli bir şekilde adeta kara propaganda yapıyorlar.
***
Ülkede ciddi sorunların yaşandığı bir gerçektir.
Bu sorunların çözümü için akılcı çıkış yollarının bulunamadığı ve projeler bazında sorunların üstesinden gelinemediği de bir gerçektir.
Fakat, bu gerçekleri bilerek meselenin temeline inmek gerekir.
Meselenin temeli şudur;
1974’den sonra, Türkiye’yi yönetenlerin de büyük katkılarıyla Kıbrıs’ın Kuzey’inde bir statüko oluşturuldu.
Bu statüko beraberinde birçok sorunu da getirdi.
Bu sorunlar içinde parasal ilişkileri de barındıran çarpık yapılar oluşturdu.
Statükonun kendisini değiştirmeden, çarpık yapıları ortadan kaldırmadan yapılacak her şey “pansuman” olmaktan öteye geçmeyecektir.
Hele “para vereceğiz niye proje yapmıyorsunuz kardeşim” şeklindeki yaklaşımlar değil pansuman statükonun kangrenleşmesinden başka bir şeye yol açmaz.
Herkesin bunu çok iyi bilmesi ve tavırlarını ona göre düzenlemesi kaçınılmazdır.