Tufan Erhürman ile telefonda konuştuk.

“Sayın Başbakan diyeyim mi” şeklindeki takılmama gülerek yanıt verdi;

“Henüz değil…”

Hükümetin henüz kurulma aşamasında olmadığını ama ilerleme sağlandığını belirtti.

Mevcut hükümetin istifasıyla birlikte resmi görüşmeler başlayacakmış.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Demokrat Parti biraraya gelerek 27 milletvekili ile dörtlü koalisyon hükümeti kuruyorlar.

Eğer aralarında ciddi bir sorun yaşanmazsa, meclisin ilk toplantısıyla birlikte yapılacak milletvekili yemininden sonra  memleket yeni  bir hükümetle tanışacak.

Geçmişte üç partili koalisyon hükümetlerini görmüştük de dört partiye ilk kez tanık olacağız.

Üstelik erken seçim amaçlı geçici bir süreliğine değil icraata dayalı bir hükümet olacakmış.

Koalisyon hükümetlerinde yaşanan sorunlarla ilgili epeyce deneyim biriktiren Kıbrıs Türkü eminim ki dört partili koalisyonda yaşanacak olası sorunları da tolere edecektir.

Ve ortada şöylesi bir gerçek de vardır;

Hiç kimsenin yeniden bir seçime tahammülü yoktur.

Dolayısı ile müstakbel hükümetin icraat yapma opsiyonu hayli yüksektir.

Aslında dört partiyi de birbirine bağlayan ortak yönler de mevcuttur.

Dördünün de seçim bildirgelerini incelediğinizde ülkede köklü dönüşümlere vesile olacak projeleri bulabilirsiniz.

Sadece sol veya sosyal demokrat partiler değil sağ ve muhafazakar Demokrat Parti de buna dahildir.

Demokrat Parti’nin seçim bildirgesinde son derece liberal vaatler yer alıyordu.

Şimdi mesele, dört partinin seçmene verdikleri sözleri hükümet programına yansıtmalarındadır.

Eğer bu konuda başarılı olurlarsa ülkenin geleceği için çok iyi icraatlar yapacak bir hükümetimiz olacağı noktasında biz de umutlanırız.

***

Ulusal Birlik Partisi’nin yüzde otuz altı oy oranı ve 21 milletvekili ile hükümet dışında kalacak olması bir soruna dönüşür mü?

Seçim sonuçlarına göre hükümeti kurma görev ve hakkı UBP’nindir.

Bu gerçeklikten dolayı UBP’liler kendileri dışındaki dörtlü oluşuma müthiş tepki gösteriyorlar.

Hatta “bu bir sivil darbedir” diyenler bile vardır.

Fakat şöyle bir gerçek de vardır;

Bir önceki ortağı DP dahil hiç kimse UBP ile koalisyon ortağı olmak istemiyor.

Gerekçeleri ikna edici olabilir / olmayabilir ama UBP’yi yalnız ve muhalefette bırakma yönünde güçlü bir irade vardır.

Görünen odur ki önümüzdeki dönem güçlü ve bir o kadar da sert bir muhalefete tanıklık edeceğiz.

UBP muhtemelen yeni hükümetin meşruiyetini tartışma konusu yapacaktır.

Bunu yaparken hedefi  büyük ortağı kendisinin olacağı yeni bir hükümet mi olacaktır yoksa yüzde otuz beşin üzerine daha da oy eklemek için erken seçim mi hedefleyecektir?

Yeni kurulacak dörtlü hükümetin erken seçim gibi bir düşüncesi olmayabilir fakat daha kurulduğunun ilk gününden itibaren bir erken seçim tartışması yaşayacağız.

Görünen odur ki tartışması ve kavgası bol yeni bir döneme giriyoruz.

Umarız ki icraatlar da aynı şiddette olur…