Esas olan Kıbrıs Türk varlığıdır

ads ads ads ads
14/05/2019

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Dörtlü koalisyon hükümeti ülkeyi yönetemedi.

Ülkede yıllardır birikmiş olan yapısal sorunların aşılabilmesi için ortaya siyasi bir irade koyamadı.

Reel sektörü büyütecek adımları atamadı.

Ülke ekonomisi bu nedenle küçüldü.

Yatırımlar durdu.

Var olanlar geriledi.

Ortada ciddi bir ekonomik yıkım söz konusu.

TDP Genel Başkanı Cemal Hoca tüm bunlardan bi haber.

Cemal Hocaya göre ilk kez ülkenin kendi kendini yönettiği bir dönemde hükümet bozulmuş.

Yapma hocam!

‘Ülkenin kendi kendini yönettiği’ dediğiniz bu dönemde ülkenin gelecekteki kaynaklarını da tüketen adımlara imza atıldı.

Siz ‘zor dönem tam geride kalmıştı’ diyorsunuz ama aslında hükümetinizin devam etmesi halinde ülke içinden çıkılamayacak bir darboğaza girecek, birbiri arkasına iflaslar gelecekti.

Keşke memleket sadece kamu çalışanlarından oluşsaydı.

Ve keşke bambaşka koşulların egemen olduğu bir dünyada yaşıyor olsaydık.

O zaman hükümetin başarılı olduğundan ve tam da zorlukların geride kaldığından belki (!) söz edilebilirdi.

Ama öyle değil.

Yenidüzen Gazetesi istifa eden hükümetin karnesini yayınladı.

Reel ekonomiyi büyütmeye, ülkede refah seviyesini yukarıya çekmeye dönük tek bir adım atılmadığı bu karnede net bir şekilde ortaya konulmuş oldu.

Esas sorun da zaten bu.

Ülkede birikmiş yapısal sorunlar devam ediyor.

Kamu verimsiz.

Yolların durumu ortada.

Hastanesine bir paket pamuk dahi alamayacak bir hükümet yapısı.

Okullarına kırılan camların yerine yenisini koyamayan.

Halkın beklentilerine yanıt veremeyen, onun yaşam seviyesinin yukarıya çekilmesine dönük siyaset ortaya koyamayan bir hükümet yapısı…

Geride bıraktığımız haftada istifa eden hükümet giderken arkasında böyle bir miras bıraktı.

Tamam, dörtlü koalisyon hükümetinde vatandaşlık verilmesi meselesi zapturapt altına alındı ama vatandaşlıkla ilgili kalıcı yasal düzenlemeler yapılmadı.

Yapılmasına dönük adım da atılmadı.

Yeni müşavir yaratılmadı ama müşavirlerin yerini danışmanlar aldı, kamuda verimsizlik devam ediyor.

Yolsuzluklarla ilgili dosyalar mercek altına alındı. İyi de yapıldı. Bu zaten her hükümetin yapması gereken bir şey. Yani bir artı değil.

Artı olması gereken geçmiş hükümetlerin yapamadığı, yapısal anlamda bu ülkede yaşanan kangrenleşmiş sorunların çözümü yönünde adım atılması idi.

Atılmadı, atılamadı.
Kimsenin yapamadığını yapmak, ekonomik pastayı büyütürken, kamuyu küçültmek ve etkinleştirmekti esas olan.

Bu ülkenin yollarını daha güvenli yapmaktı.

Okullarını vatandaşın sorunlarına özel okullarda çözüm aramak zorunda kalmayacağı şekilde düzenlemekti.

Hastanelerini daha çağdaş bir duruma getirmekti esas olan.

Yurttaşlık yasası yapılmadı geride kalan dönemde.

Yerel yönetimlerde reform bir başka bahara kaldı.

Kamu reformu personel reformuna indirgendi, o da meclisten öteye geçemedi.

Memleketteki en büyük maliyet girdisi durumunda olan enerji  maliyetleri aşağıya çekilemedi, ‘üçlü tarifeye geçildi’ diye göz boyamakla yetinildi.

Bu ise memlekette üreticinin canını yakan, onu rekabet etmekten uzaklaştıran elektrik girdi maliyetini değiştirmedi.

‘Üçlü tarife’ adı altında zam gizlendi, üretmek daha da zorlaştı; o kadar.

Bazı yol projelerinde kamulaştırma ile sıkıntılar aşıldı ama orada da bir arpa boyu yol kat edilemedi.

Yollar delik deşik; yeni yollar bitirilip trafik keşmekeşi çözülemedi, projeler uygulanamadı.

Bu listedeki olumsuzluklar daha çok uzayıp gider.

Kısacası aslında olan dörtlü koalisyon hükümetinin başarısız olduğudur.

Kimse bu konuda göz boyamaya çalışmamalıdır.

Önemli olan Kıbrıs Türk halkının varlığıdır.

Bu varlığın devamını sağlamak, onun her alanda güvenli yarınlara ulaşabilmesi ile mümkündür. Bunun için de yaşanan sorunlara doğru teşhisler koymak gerekir.

Kendi kendimizi kandırarak bir yere varamayız.

Mesele artık gerçekten varoluş meseledir.

Bunun için de yaşananlara doğru bakmak ve sorunlara doğru teşhisler koymak gerekir.

Ancak bu şekilde memleket meseleleri aşılabilir.

Sorunlara ancak böyle çözüm üretilebilir.

Mesele artık sempatizanı olduğumuz siyasi partileri yüceltirken diğerini yerin dibine sokma meselesi olmaktan çoktan çıktı.

Artık küçük hesaplar ya da partisel veya kişisel çıkarlar peşinde koşma zamanı değildir.

Yaklaşımlarımızı artık değiştirmek zorundayız.

Değişmeden devam edersek, yarınlarda üzerinde gelecek arayacağımız bir ülke kalmayacak; çünkü gelecek sürdürülebilir, düzgün çalışan bir ekonomik yapı ile mümkündür.

Sürdürülebilir bir ekonomi olmadığı zaman halk da kalmaz, siyasi partiler de, siyaset de…

Aman dikkat!

14/05/2019 15:48
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan, haber, kıbrıs, Esas olan Kıbrıs Türk varlığıdır
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.