Soğuk savaş geri geldi

ads ads ads ads
13/09/2018

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Ülkede ekonomik anlamda tam anlamı ile bir yangın var.

Ve yangın her tarafı saracak etkilerini her geçen gün daha çok hissettirecek gibi.

Bu aşamada önemli olan bu yangını sağduyu ile hareket ederek söndürmeye çalışmak.

Meselelere zümresel değil, toplumsal ve geleceği kurtarma kaygısı ile yaklaşarak, var olan kangrenleşmiş sorunlara çözümler üretmek.

Gelinen aşamada içteki yapısal sorunlara çözüm getirmek zorundayız.

Bir an önce başımızı iç meselelerden kaldırıp etrafımızda, dünyada ne olup bittiğine bakmak durumundayız.

Kıbrıs sorununa yakın bir gelecekte çözüm bulunmasına dönük şu anda bir ışık yok.

Dünya doksanlı yıllarda geride bırakılan soğuk savaş koşullarına hızla geri dönüyor.

Dünyada büyük bir paylaşım savaşı yaşanıyor.

Orta Doğu’da Suriye’deki savaş bu paylaşım kavgasının önemli bir alanı.

Akdeniz’de donanmaların fink atıyor olması da bu yüzden.

Türkiye bölgede ve dünyada kendi hak ve çıkarlarını koruma, bu savaştan yara almadan çıkma uğraşında.

Kıbrıs meselesi bu aşamada uluslararası kamuoyunun öncelikleri arasında değil.

Ama bölgedeki hidro-karbon yatakları için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

Akdeniz’de bu yüzden sular ısınıyor.

Amerika Birleşik Devletleri Rusya’yı soğuk savaş dönemi koşullarında olduğu gibi düşman olarak tanımlıyor.

Ve onun  etkisini kırmak için de ne gerekiyorsa yapma hedefi ile hareket ediyor.

Bu çerçevede Rusya’nın Akdeniz’e inmesini ve bölgede etkin olmasını engellemek ABD için en öncelikli meselelerden biri haline geldi.

ABD’nin Kıbrıs’ın güneyinde üs arayışı içine girmiş olmasını bu çerçevede değerlendirmek lazım.

ABD için Rus silahlı güçleri kadar sivil Rus yatırımcılar da bir tehdit.

Güney Kıbrıs’ta artan Rus etkisi ve yatırımları ABD’yi ciddi bir şekilde rahatsız ediyor.

ABD ile Türkiye ilişkileri başka nedenlerden dolayı çok gergin olsa da, bu aşamada ABD bu gerginliğin Kıbrıs ve çevresine de taşınmasından yana değil.

Türkiye de ABD ile olan gerilimlere rağmen onunla ilişkilerini tamamen koparma ve başka bir dünyaya yelken açma niyetinde değil.

Ama Türkiye kendi ulusal hak ve çıkarlarını koruma kararlılığında..

Suriye’de savaşın odaklandığı yer olan İdlip’te yaşanan gelişmeler aslında ittifakların neredeyse günlük, anlık oluşup bozulabildiğinin en büyük göstergesi.

Dünyada ve çevremizde durum iyice bir karışık vaziyette.

Bu koşullarda Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması kısa vadede öngörülen bir gelişme değil.

Eylül ayında New York’ta Kıbrıs meselesinin gündeme gelmesini ya da bir liderler zirvesini beklemek de gerçekçi olmaz.

Zaten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in geçici olarak görevlendirdiği temsilcisi Lute raporunu yayınlamadan, Guterres’in bir girişimde bulunması doğru olmaz.

Lute’un raporunu Ekim ayı ortalarında sunması ve Guterres’in de buna göre BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesi bekleniyor.

Bu nedenle de bunun öncesinde  Kıbrıs konusunda bir hareketlenme çok ama çok zor.

Lute’un raporu sonrasında da mevcut koşullarda radikal bir değişiklik olmadığı takdirde bir hareketlenme olma olasılığı çok az olarak değerlendiriliyor.

Ancak tüm bu gerçeklere rağmen Rum Liderliği New York’ta önümüzdeki günlerde yapılacak ziyarete gereğinden fazla anlam yükleme telaşında…

Bunun da en büyük nedeni var olan belirsizlik ve gerginliğin artma potansiyeli yüksek ortamında Güney Kıbrıs ekonomisinin ödemekte olduğu bedel.

Anastasiadis ve ekibi bu bedeli azaltmak için görüşmelerin başlayabileceği ya da başladığı görünümü verecek bir arayış içinde…

Ancak işleri bu kez çok zor.

Çünkü Crans Montana’da fırsatın kaçmasına neden olarak bugün yaşanan gelişmelere zemin hazırlayan kendileri oldu.

Crans Montana’dan bugüne bir şey değişmediğine göre kimse sırf görüşür gibi görünmek için masaya oturmaz.

Ve üçüncü taraflar da çok daha büyük krizlerle boğuşurken Rum Lideri istedi diye mesailerini sonuç getirmeyecek işlere harcamaz.

Dünya önemli bir evreden geçiyor. Güç dengeleri yeniden şekillenirken çok büyük bir paylaşım savaşı devam ediyor.

Meselenin bu boyutunu görmeden geleceği sağlıklı ve güvenli bir şekilde tesis edemeyiz.

Kimse Kıbrıs meselesi ile ilgili yanlış hesap yapmamalı.

Koşullar ve dinamikler düne göre bugün çok farklı.

Bu konuya bir başka yazıda devam edeceğiz.

13/09/2018 12:02
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.