Pandemi ve eski kafalar
Mete Tümerkan'ın kaleminden...
24/04/2020
Mete Tümerkan
Ülkede sosyal medya üzerinden herkese ayar çeken gruplar var.
Kendilerine misyon olarak birilerini koruma ve kollamayı bellemişler.
Her kim ki kendilerini ya da destek verdikleri bir siyasiyi rahatsız edebilecek bir şey söylemeye kalkarsa, sosyal medyada paylaşım yapar ya da eleştiri getirecek olursa, bu troller hemen devreye giriyor.
Fatih’in fedaisi Kara Murat gibi ellerinde kılıç-kalkan kelle koparmaya yelteniyorlar.
Hemen saldırıya geçip, karşılarında ‘düşman’ olarak belledikleri her kimse ona dönük kişilik katliamı yaparak onu susturmaya çalışıyorlar.
Onlar için bunun kim olduğu fark etmiyor.
Ya da ne söylendiği, hangi düzeyde bir tartışma yapıldığı…
Fikre fikirle yanıt verecek bir durumları belli ki yok.
Sorarsanız, demokrasiye, çok sesliliğe, ifade özgürlüğüne sonuna kadar inandıklarını söylerler.
İlerici olduklarını iddia ederler.
Ama kendilerinden farklı düşünenlere tahammülleri yoktur.
Meselelere at gözlüğü ile bakarlar.
Demokrasi, çok seslilik ya da ifade özgürlüğü onlar için amaçlarına ulaşmada kullandıkları ama işlerine gelmediğinde çöpe atılması gereken kavramlardır.
Demokrasiden, ifade ya da basın özgürlüğünden zerre kadar nasibini almamış bu tipler kendileri gibi düşünmeyen herkesi linç ederler.
Kendileri gibi düşünenleri her şeyi yapmaya muktedir olarak görürler.
Ve her zaman kraldan çok kralcıdırlar.
Biat etmeye müsait bir yapıları vardır.
Bilgileri yoktur ama her konuda fikirleri vardır.
Yarattıkları konfor alanları bozulmasın diye her şeyi yaparlar.
Ülkede yaşanan bir olay karşısında bir anda basın ve ifade özgürlüğünün en yılmaz savunucusu olurlar, ama benzer bir olay karşıt görüşlü birine dönük ya da kendilerini rencide edebilecek bir şekilde yaşandığında ise ne basın ne de ifade özgürlüğü tanımazlar.
Tutarlı ya da ilkeli değiller.
Sahiplerinin sesi olmanın ötesine geçemezler.
Temsil ettiklerini iddia ettikleri dünya görüşünden çok uzak, kafatasçı bir anlayışla hareket eden bu tipler gerçek anlamda acınacak haldedirler.
Ve ülkenin gelişmesinin önündeki en büyük engel de onlardır.
Gelişmenin önü gerçek anlamda ifade özgürlüğü ve bilgi temelli sağlıklı tartışma zeminlerinin yaratılması ile açılabilir.
Sorunlara doğru teşhisler konulması ve bunlara uygulanabilir çözüm önerilerin getirilmesi ile...
Çok ama boş konuşanların, popülizm yapanların egemen olduğu ve alkış aldığı koşullarda bu ülke güvenli yarınlara taşınamaz.
Taşınamadığı gibi gün gelir sorunların altında ezilir.
Tıpkı Covid- 19 pandemesi ile yüzleştiğimiz bugünkü durum gibi!
Ve bu kafayla gidersek yaşayacaklarımız gibi!
- Guterres mandasını iade etmeli
- Mete Tümerkan yazdı: Haber Kıbrıs 13 yaşında
- Mete Tümerkan: Siyaset adrese teslim işler yapmaktan vazgeçmeli
- Anastasiades’in Maraş rahatsızlığı
- Haber Kıbrıs büyümeye devam edecek
- Bir de böyle deneyelim
- Rahat uyu babam
- Diplomasi’nin yeniden kurgulanması ve Antalya forumu
- Guterres’e Rum engeli
- Eşitlik müzakere konusu değil
- TÜM YAZILARI için tıklayınız