Statüko bizi yok ediyor
09/10/2018
Mete Tümerkan
Kuzey Kıbrıs’ta neden bir şeyler değişmiyor?
Neden hep bugün dünü aratıyor?
Halbuki dünya eskisi gibi değil!
Değişiyor…
Dünü dünde bırakarak yarına yetişme peşinde koşanlar kazanıyor.
Değişimi görebilen, buna göre kendini yeniden tanımlayıp, yapılandıran ülkeler yaşanan hızlı değişimden yarar sağlıyor.
Ekonomisini geliştiriyor.
İnsanın refah düzeyini yukarıya taşıyor.
Biz ise eskide takılı kaldık.
Kabuğumuzu kıramamanın sıkıntıları içinde boğuşuyoruz.
Bilgi çağında kendimizi karanlığa doğru sürüklemek için ısrarla değişime karşı direniyoruz.
Ve bunu yaparak kendimizi koruduğumuzu sanıyoruz.
Halbuki koruduğumuz statüko bizi yok ediyor.
Birileri buna artık ‘dur’ demeli.
Yok olmamak için yapmamız gereken çok iş var.
Bugüne kadar yapılanlardan farklı işler…
Bilginin önünü açmakla işe başlanmalı.
Mazaretlerin arkasına saklanmaktan vazgeçilmeli.
Ambargolar ya da tanınmamak bu çağda sorun değil.
Sorun sığ düşünmek. Dünyada ortaya çıkan fırsatları görerek buna uygun adımlar atmamak.
Örneğin yazılım alanında yatırımın önünü açacak adımlar atsak.
Buna imkan sağlayacak şekilde alt yapı eksikliklerini gidersek.
Bu alana yatırım yapacakları teşvik etsek, ülke beyin göçünü tersine çevirecek bir yola girer.
Bunun için her şeyden önce ülkeyi fiber optik kablo ile donatmak gerekir.
Hızlı, kesintisiz bir internet altyapısı için…
Kuzey Kıbrıs’ı dünyaya bağlayan fiber kablo hattı sayısını artırmak gerekir.
Yazılımcıların gelmesini teşvik edecek yasal düzenlemelerle yatırım ortamını iyileştirmek gerekir.
Boş kavga ve kısır tartışmalarla bu ülkede sorunların aşılması mümkün değildir.
Ezberlerden artık kurtulmak gerekir.
Cesur, ne yaptığını bilen siyasetçiye ihtiyaç var.
Bir vizyon ve hedefi olan.
Ülkede yatırımın önünü açacak, maliyetleri aşağıya çekecek.
Örneğin üretimde daha ucuz enerjiyi sağlayacak adımları atabilecek siyasetçiye ihtiyaç var.
Ama biz kendimizi ezberlerden, korkulardan, küçük siyasi ya da kişisel hesaplarla kısır çekişme ve tartışmalardan kurtaramıyoruz.
Zincirleri koparıp, bizi esir alan statükodan kendimizi kurtaramıyoruz.
Sonra da neden böyle olduğumuz konusunda boş ahkamlar kesip duruyoruz.
Bu kadar çok boş konuşma yerine artık iş yapmak zorundayız.
Değişmek…
Dünyayı anlayıp buna göre her şeyi yeniden yapılandırmak zorundayız.
Meclisi çalışmayan, hükümeti ve siyasetçisi ülke sorunlarına çözüm üretemeyen bir yapı ile bir yere varamayacağız.
Artık aklımızı başımıza toplayalım.
Kendimize çeki düzen verelim.
Yoksa daha çok ağlayacağız...
- Guterres mandasını iade etmeli
- Mete Tümerkan yazdı: Haber Kıbrıs 13 yaşında
- Mete Tümerkan: Siyaset adrese teslim işler yapmaktan vazgeçmeli
- Anastasiades’in Maraş rahatsızlığı
- Haber Kıbrıs büyümeye devam edecek
- Bir de böyle deneyelim
- Rahat uyu babam
- Diplomasi’nin yeniden kurgulanması ve Antalya forumu
- Guterres’e Rum engeli
- Eşitlik müzakere konusu değil
- TÜM YAZILARI için tıklayınız