Kıbrıs sorununa belgelerle farklı bir bakış
09/08/2018
Mete Tümerkan
Kıbrıs konusunda önümüzdeki dönemde sorunun çözümüne dönük bir hareketlilik beklentisi yok.
Soruna federal çözüm bulunabileceğine ilişkin umutlar da bitmiş durumda.
Gelinen aşamada federal çözümde ve bildik müzakere yöntemlerini yeniden canlandırmakta ısrar, statükoyu korumaktan başka bir sonuç doğurmaz.
Kıbrıs sorununa federal bir çözüm bulunması için son fırsat bundan bir yıl önce Crans Montana’da yitirildi.
Rum Liderin orada sergilediği uzlaşmaz ve vurdum duymaz tutum federal çözümü resmen bitirdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in müzakere sürecini kurtarıp bir adım ileriye taşıma çabaları da Crans Montana"da bir işe yaramadı.
Guterres’in ortaya koyduğu çerçeve Rum Lider tarafından reddedildi.
Böylece o ana kadar masaya konan bütün öneri ve açılımlar da masadan kalkmış oldu.
Üzerinde hala konuşulan Guterres çerçevesi ne idi, gelin bir anımsayalım.
Guterres çerçevesi altı maddeden oluşuyordu. Çerçevenin birinci maddesi Güvenlik ve Garantilerle ilgili idi. Guterres taraflara tek yanlı müdahale hakkı ve Garanti Anlaşması’nın ortadan kaldırılmasını önerdi.
Bunun yerine, belirli uluslararası nitelikleri içeren, uygun uygulama ve onaylama mekanizmaları ile her iki toplum için de güçlü bir güvenlik sistemi kurulmasını sağlayacak yeni bir rejim konulması fikrini ortaya koydu.
İkinci madde olarak ise İttifak Anlaşması kapsamında Ada’da bulunan askerlerin sayısının süratle 1960 seviyesine çekilmesi fikrini gündeme getirdi.
Askeri mevcudiyetin tamamen sonlandırılması konusunun (Sıfır asker-sunset clause) ise en yüksek seviyede başbakanlık seviyesinde tartışılmasını önerdi.
Üçüncü madde ise Kıbrıs Türk tarafının üzerinde ısrarla durduğu “Siyasi Eşitlik” konusunu ortaya atarak, Kararlara Etkin Katılım için 2: 1 oranında dönüşümlü başkanlık olmasını tarafların onayına sundu.
Tıkanıkları çözme mekanizmasının olduğu kurumlarda veya tıkanıklıkları çözme mekanizmasının olmadığı ama önceden anlaşılmış kurumlarda “bir olumlu oy” aranmasının kabul edilmesini istedi.
Dördüncü madde ise Toprakla ilgili olarak uygun bir yeniden yerleşme mekanizmasının tesis edilmesi kaydıyla daha önce verilen haritaya ilaveten Güzelyurt’un da verilecek topraklara ilave edilmesini önerdi. Guterres’in söz ettiği harita Kıbrıs Türk tarafınca verilen harita idi.
Guterres tıkanıklıkları aşıp süreci ileri taşımak için beşinci maddede Eşdeğer Muamele konusuna yer verdi ve daimi ikamet izni için başvuran Türkiye Cumhuriyeti ve Yunan vatandaşlarına adil bir ilke (oran belirtilmedi) gözetilmesini istedi.
Önerilerinde son olarak mülkiyet konusuna yer veren Guterres toprak düzenlemelerine tabi olan bölgelerde önceliğin malını yitirmiş kişilerde, toprak düzenlemelerine tabi olmayan bölgelerde ise önceliğin mevcut kullanıcılarda olmasını önerdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Gutertes çerçevesi ile ilgili görüş ve yaklaşımını herkes biliyor.
Akıncı son olarak Gutertes çerçevesinin stratejik bir anlaşma olarak imzalanmasını önermişti. Ancak Rum tarafı bir kez daha çerçevede yer alan görüşleri kabul etmediğini bildirmişti.
- Guterres mandasını iade etmeli
- Mete Tümerkan yazdı: Haber Kıbrıs 13 yaşında
- Mete Tümerkan: Siyaset adrese teslim işler yapmaktan vazgeçmeli
- Anastasiades’in Maraş rahatsızlığı
- Haber Kıbrıs büyümeye devam edecek
- Bir de böyle deneyelim
- Rahat uyu babam
- Diplomasi’nin yeniden kurgulanması ve Antalya forumu
- Guterres’e Rum engeli
- Eşitlik müzakere konusu değil
- TÜM YAZILARI için tıklayınız