Cumhurbaşkanlığı seçimi geride kaldı.
Önümüzdeki Cumartesi günü UBP Kurultayı da sonlanmış, yeni UBP Genel Başkanı belirlenmiş olacak.
Ersin Tatar bu akşam Rum Lider Nikos Anastasiades ile ilk kez bir araya gelecek.
Sosyal nitelikli yemekte elbette ki Kıbrıs sorununun geleceğine ilişkin bakış açıları ve niyetler de ortaya konulacak.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs konusuna ilişkin tutumu çok net.
Ve Türkiye ile de tam bir uyum içerisinde…

Tatar müzakerelerin Crans Montana’da sürecin çöktüğü noktadan başlamayacağını bu akşam bir kez daha ortaya koyacak.
Kıbrıs Türk tarafının hassasiyetlerini dile getirirken garantilerin devamının olmazsa olmaz bir durum olduğunun altını çizecek.
Federal çözüm arayışlarında son şansın Crans Montana’daki Kıbrıs konferansının Rum Liderin tutumu nedeniyle başarısızlığa uğraması sonrasında yitirildiğini anlatacak.
Türkiye tarafından gündeme getirilen gayrı resmi beşli toplantının amacı ve hedefinin kendi bakış açısı ile ne olduğunu ortaya koyacak.

Kıbrıs konusundaki çözüm arayışlarında artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının altını çizerek anlatacak ve Kıbrıs Türk tarafının Doğu Akdeniz’de yaratılmak istenen oldu-bittilere izin vermeyeceğini vurgulayacak.
Çünkü Cumhurbaşkanı Tatar halktan sırf bunları karşısındaki Rum muhatabına söylemek için yetki aldı.
Beğenelim ya da beğenmeyelim, halk Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tercihini Tatar’dan ve onun ortaya koyduğu politikalardan yana kullandı.

Bu aşamada herkese düşen görev bu sonuca saygı duymaktır.
Kıbrıs meselesi bunca yıldır çözümsüz kalmışsa bu Kıbrıs Türk tarafının tutumundan kaynaklanmadı.
Her dönemde Kıbrıs Türk tarafı çözüm yönünde irade ortaya koyan taraf oldu.
Ancak karşı taraf çözüme ihtiyaç duymadığı için hiçbir müzakere sürecinden bir sonuç çıkmadı.

Rum tarafı müzakere süreçlerini zaman kazanma ve kendi pozisyonlarını daha da güçlendirmek için bir araç olarak gördü.
Kıbrıslı Türklerle bir yetki paylaşımına giderek yeni bir ortaklık kurma fikrine hiçbir zaman sıcak bakmadı.
Hal böyle olunca müzakere süreçleri kısır bir döngüye dönüştü.

Kıbrıs’ta yaşayan ve sorunun çözümüne katkı koymak isteyen tüm kesimler öncelikle bugüne kadar Kıbrıs müzakerelerinde neden bir sonuca ulaşılamadığını sorgulamak ve bunun nedenlerini doğru tanımlamak durumdadır.
Rum Lider Nikos Anastasiades’in Crans Montana’da müzakere masasını devirip toplantıyı terk ederken söyledikleri Rum tarafının çözümden ne kadar uzak olduğunu göstermesi açısından son derece önemlidir.

“Halkım Kıbrıs Türkleri ile bir yetki paylaşımına hazır değildir” diyen Rum Lider Anastasiades Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yatakları meselesinde attığı tek yanlı adımlarla Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etme niyetini net bir şekilde ortaya koymuştur.
Sonuç aslında herkesin malumdur.

Rum tarafı müzakereleri bir araç olarak kullanarak gasp ettiği KIbrıs Cumhuriyeti ünvanı ile yoluna devam etmeye çalışmaktadır.
Kıbrıs Türk tarafının artık buna fırsat vermeyecek adımlar atması gerekmektedir.

Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Kıbrıs konusunda Türkiye ile de yakalanan uyum ile birlikte ezber bozacak adımlar atılabilir.

Atılacağına dair de çok ciddi işaretler vardır.

Rum tarafındaki tedirginliğin nedeni de budur.