Dış Finansmanın Yüzde 80’i Kuş Olup Uçtu

ads ads ads ads
16/02/2019

ads

Birikim Özgür Birikim Özgür


2018 yılında Türkiye bize 2 milyarın üzerinde kredi ve hibe taahhüdünde bulunmuştu.

Ancak bunun sadece yüzde 19,4’ü tahakkuk etti.

1.797.056.30 (1 milyar 797 milyon 56 bin 30) TL kuş olup uçtu.

En dikkat çekici kalem yüzde 40,2 oranındaki reformları destekleme ödeneği…

Ancak örneğin hiçbir koşula bağlı olmadığı savlanan savunma giderlerimize katkı da toplam yardımların yüzde 19,1’ine tekabül etmekteydi ve aktarım oranı sadece yüzde 35,8’te kaldı.

Demek ki sorunun teşhisi detaylı bir analizi gerektiriyor.

Ki doğru tedaviyi uygulayabilelim…

2018 yılında neler olup bittiğini kısaca hatırlayalım:

Genel seçim, hükümetin kurulması, bütçenin onaylanması derken zaman su gibi akıp gitti, hibe ve kredi protokollerinin imzalanması gecikti.

Hemen ardından yerel seçim yasakları bastırdı.

Ardından hazırlıksız yakalandığımız büyük bir kur krizi yaşandı.

2016 yılının sonlarına doğru yürürlüğe giren yeni ihale düzenimize gerekli ince ayarları yapamamış olmamız 2018 yılında da altyapı yatırımlarının yavaş ilerlemesine sebep olmaya devam etti.

İlaveten müteahhitler de kur farkı tartışmasından dolayı ihaleleri boykot etme kararı aldı.

Türkiye’deki seçimler ve bunun da ötesinde sistem değişikliği mekanizmayı oldukça yavaşlatan önemli bir faktör oldu.

Tüm bu etkenleri tek tek inceleyip dersler çıkarmaya çalışalım:

1. İmzalar Gecikti

2018 hibe ve kredi protokollerinin imzalanması Haziran ayını buldu.

Yeni hükümet programının 2016-2018 dönemini kapsayan 3 yıllık işbirliği anlaşması ile çelişen hedefler içermesi siyaseten suyu bulandırdı.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Türkiye’deki seçime haftalar kala Türkiye’nin “Haziran sonrasını bekleyelim” ricasına rağmen Guterres Çerçevesini stratejik paket olarak önermesi iki ülke ilişkilerini gerdi.

“Keşke zamanlama bakımından Kıbrıslı Türklerin kısa vadedeki dış finansman ihtiyacı Cumhurbaşkanı tarafından dikkate alınsaydı” şeklindeki eleştirilere Ferdi Sabit Soyer şöyle yanıt vermişti:

“Türkiye para vermeyecek diye donunu dolduranlar var”.

Çıkarılacak ders:

Dış finansmanı önemsiyorsak dar bakış açılarından kurtulmak zorundayız.

İçine hapsedildiğimiz kısır siyaset çemberinde rol kapma derdi ile yanıp tutuşanlar “korkar” ve dış finansman açığını kapatma becerisini de kapsayan bütünlüklü politikalar uygulayamaz.

Siyaset mekanizmasını sadece seçimlerden ya da hükümet bozup hükümet kurmaktan veyahut da Kıbrıs sorunundan ibaret gördüğümüz müddetçe toplumun acil ihtiyaçlarını karşılayamayabileceğimizin güzel bir örneği oldu 2018 yılında yaşananlar…

2. Yerel Seçim Bastırdı

Aynı süreçte yerel seçim yasakları devreye girdi.

Seçim hengâmesi kalkınma hedefi doğrultusunda dış yardımlardan azami düzeyde yararlanmanın önemini unutturdu.

Çıkarılacak ders:

Dış finansmanla yürütülen işlerin seçim yasaklarından etkilenmeyeceği koşulları oluşturmaya odaklanmalıyız.

3. Kur Krizi Silindir Gibi Üstümüzden Geçti – Müteahhitler İhaleleri Boykot Etti

Yaz aylarındaki kur krizine hükümet de toplumun bütünü de hazırlıksız yakalandı.

Altyapı yatırımlarının ülkeye para girişini hızlandıracağı ve krizin etkilerini hafifleteceği gerçeği kur riski tehdidini bertaraf edemedi.

Türkiye ile sağlıklı iletişim ve hızlı kararlar üretme mekanizması olmadığı için müteahhitler kur riski nedeniyle ihaleleri boykot etti ve altyapı yatırımları durma noktasına geldi.

Çıkarılacak ders:

Dış yardımlardan azami düzeyde yararlanabilmek için Türkiye ile sağlıklı iletişim ve hızlı ortak kararlar üretebileceğimiz siyasi koşulları oluşturmamız gerekiyor.

Bu konuda başbakanlarımız kadar yeni oluşan koşullarda cumhurbaşkanlarımızın da sorumluluk üstlenmesi gerekeceğini not etmekte yarar var.

4. İhale Süreçlerimiz Yavaş İlerliyor

AB’nin desteğiyle uzun yıllardır eksikliği hissedilen ihale yasamızı hazırladık ve meclisten geçirdik.

Ancak alışkanlıklarımızla çelişen bu yasa ihale süreçlerimizi yavaşlattı.

Kamunun yapacağı her bir kuruşluk harcamanın şeffaf, adil ve verimli olması prensibinden uzaklaşmadan bu yasayı gözden geçirmemiz gerekiyor.

Yasanın gerektirdiği kadroların ve tüzüklerin hızlıca yürürlüğe sokulması şart…

Çıkarılacak ders:

İhale süreçlerindeki yavaşlığı ortadan kaldırma bahanesi ile ihale süreçlerinin eski alışkanlıklarla şeffaflıktan uzak, tarafgir ve verimsiz bir hal almasına dönük siyasi girişimlerde bulunan yani güven vermeyen siyasiler sadece bizi üçüncü dünya ülkesi olmaya mahkûm etmiyor aynı zamanda dış yardımlara erişimimizi de engelliyor.

Bu tanımlama gereği siyasi pozisyonunu kendine, ailesine ya da siyasi hısımlarına avantaj sağlamak için kullanacak kişilerin devlette bakanlık da dahil kritik bazı pozisyonlardan uzak tutulmasını sağlayacak şekilde siyasi süreçleri yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Halkın da hükümet kurarken siyasi parti liderliklerinin de tecrübelerden gerekli dersleri çıkarması büyük önem taşıyor.

5. Reform İrademiz Yok

2018 yılı için taahhüt edilen hibe ve kredilerin yüzde 40’tan fazlasının reform destek ödeneğinde olduğu görülüyor.

Dünyada değişen dış yardım politikaları nedeniyle bu kaynağa erişebilmemiz için bizim de reformları siyasetin merkezine koymamız şart.

Çıkarılacak ders:

Reform yapma niyeti olmayan, yapısal reformlara odaklanmak yerine sözde birtakım gündemleri ya da mevzuat düzenlemelerini halka reform diye yutturmaya çalışan hükümetlerle dış yardımlardan azami düzeyde yararlanmamız imkânsız...

6. Dış Yardımların Aksaması Sadece Bizden Değil Türkiye’den de Kaynaklanıyor

Aynaya bakacağız, kendi eksikliklerimizi tartışıp daha güzele ulaşacağız diye bize bu dış yardımları veren ülkede olup bitenleri hasıraltı etmemizin hiç lüzumu yok.

Birincisi, kur krizinden Türkiye hazinesi de olumsuz yönde etkilendi.

Türkiye hazinesi müthiş bir tasarruf sürecine girdi.

Haliyle, “bizden kaynaklanan sorunları görüyoruz, tartışıyoruz ama örneğin hiçbir koşula bağlı olmayan savunma giderlerimize katkı niye sunulmadı?” sorusunun hiç açıklanmayan sebepleri de var bana göre.

ANCAK Türkiye ile imzalanan protokollerde cari harcamalarımıza katkının “nakit açığından kaynaklanan ihtiyaca” ve “protokoldeki mali disiplin ilkesine uyup uymadığımıza” bağlı olduğunu da biliyoruz.

Türkiye’de kamu maliyesi tasarrufa yönelirken biz krizin içinde üstelik enflasyonla mücadele hilafına cari harcamalarımızda reel artış politikası uyguladık.

Türkiye tarafından bu durum “demek ki nakit açığınız yok; bizim desteğimize de ihtiyacınız yok” şeklinde yorumlanmış olabilir.

İtirazı olan muhataplarına “taahhütlerinizi niye yerine getirmiyorsunuz?” diye sorar ama ülkeyi sıfır hatayla yönetme kabiliyetini geliştiremediğimiz zaman muhatap bulmakta dahi zorlanabiliriz!

İşte bu süreçte en meşru ve en çok dile getirilen gerekçe de zaten bu oldu:

“Türkiye’de sistem değişti, muhatabınız henüz belirlenmedi”…

Bu bence Türkiye’nin “siz bilirseniz 1-2, biz biliriz 12” kabilinden Kıbrıslı Türklerle ilişkilerinde uyguladığı en ustalıklı diplomasi idi.

Çıkarılacak ders:

Görünürde bizden kaynaklanmayan sorunların dahi üzerine gidebilecek kabiliyetle kendimizi donatmalıyız.

Ki bazen bizi temsil eden devlet büyüklerimiz psikolojik olarak haklı bir pozisyondan olup biteni sorgulama, meselelerin üzerine gidebilme hakkını kendilerinde görebilsinler.

Dış yardım süreçlerinde bizden kaynaklanmayan aksaklıkların üzerine gidebilmenin dahi yegâne koşulu yine imzalanan anlaşmaların gereklerini yerelde sıfır hatayla yerine getirmekten geçiyor.

Sonuç itibariyle;

Dış yardımlara ilişkin verimsizliği elbette tartışmalıyız ancak bunun tek bir sebebi olmadığını da bilerek…

Kendi kendine yetebilen bir sistem için değişen dünya koşullarında dış yardımlardan azami düzeyde yararlanabileceğimiz bir siyasi kapasite oluşturmak bize düşen en öncelikli görev.

Liderliğini arayan, yeni ve bir o kadar da çetrefil bir misyonla karşı karşıyayız.

Çoğumuza zor gelse de bu yazıyı öznesi Kıbrıslı Türkler olacak şekilde okuyabilenlerin sayısı arttıkça erişebildiğimiz dış kaynakların kuş olup uçma oranı da ters orantılı biçimde azalacaktır.

16/02/2019 10:23
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Birikim Özgür, haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK Birikim Özgür

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.