Antalya Diplomasi Fonu
07/03/2024
Rasıh Reşat
Başlıkta yanlışlık yok. Boşuna yazının ayarları ile oynamaya kalkmayın.
Bazılarının yazdığı gibi Antalya Diplomasi Formu da değil. Doğrudan Fon.
Bilerek ve isteyerek Fon yazdım çünkü Antalya diplomasi Fonu oluşturmaya karar verdim. Bugün başlasam gelecek yıl böyle zamanlara kadar kendi ve benimle bu yolu yürüyecek meslektaşlarla biriktirdiklerimiz, devlet harici özel sektör sponsorlukları ve tabi ki medya kuruluşlarının destekleri ile Antalya Diploması Forumu’na bir grup gazeteci ile gitmeye kararlıyım. Bunun için ise bir Antalya diploması Fonu oluşturmak şart oldu. Meslek örgütlerimizin de bu fikri alıp geliştirmesi konusunda da hiç itirazım yok.
Kıbrıs Türk halkı ne yazık ki bu denli önemli, KKTC’nin bu denli itibar gördüğünün anlatıldığı ve Türk diplomasisinin yarattığı büyük oyun alanını, oraya yancı olarak gidenlerin facebook ve instagram storylerinden ibaret sanıyor.
Antalya Diplomasi Forumu ile bir zamanlar İbrahim Tatlıses’i sahnedeyken izlediğim İzmir Fuarı gibi bir şey sananların olduğunu söylesem inanmazsınız belki ama gerçek.
Türkiye’nin Afrika açılımının ne manaya geldiği, Türki devletlerinin bizim için ne ifade ettiği ve Türkiye’nin hangi coğrafyada güçlü, hangi bölgelerde daha stratejik davranması gerektiğini ve bunun KKTC için ne ifade ettiğini anlamak ve anlatmak gerekiyor. Ama dediğim gibi facebook’a ne koydularsa o.
Oraya devletin televizyon ve ajansından dahi gazeteci götürülmemesi devletimizin iletişim stratejisi ile ilgili önemli fikirler veriyor zaten.
Antalya diplomasi Forumu ile ilgili gelişmeleri Türkiye medyasından ve çekilen hatıra fotoğraflarından takip etmek bana zül geliyor ama hadi beni geçelim.
Şimdilerde patlak veren ‘Ne işiniz vardı orada?’ sorusunu saldırı olarak alanlar ve bu saldırı diye nitelendirdikleri soruya yanıt vermek için saldırı planı hazırlayanlara selam olsun. Buna gerek yok. Doğru düzgün bir iletişim stratejisi oluşturun yeter.
Antalya Diplomasi Forumu’nda ne yaptığınızı bari anlatın. Çıkın bir basın toplantısı yapın. Ercan’da bir açıklama yapın, ‘şu görüşmeyi yaptık, şununla önemli bir temasta bulunduk, hazır gitmişken güzel bir de tahinli piyaz yedik köfteyle birlikte’ diye anlatın bari. Bir iki soru kabul edin. İçtenlikle cevaplayım. İnsanımız samimiyeti sever. O da yok.
Oraya Kıbrıslı Türk gazetecilerle birlikte gitmek ve oradan halkınıza onlar aracılığı ile seslenmek varken, Türkiye’den basın mensuplarına yalvarır gözlerle ‘ne olur benimle röportaj yapın’ diye yanaşmak zor gelmiyor mu?
Antalya Diplomasi Forumu’nun etrafınızdakilerin instagramı patlatmasının haricinde Kıbrıs Türk halkına herhangi bir yansıması olmamasının sorun olacağını kimse size söylemiyor mu mesela. Yancıların selfielerinden insanların artık gıcık kapmaya başladığını birileri size anlatmıyor mu?
Bir sonraki boş beleş gezinize para kalsın diye para artırmak için böyle davrandığınızı biliyorum.
Ha bir de şunu söyleyeyim. Devleti idare edenlerin, ya da onlara akıl verenlerin, ‘basın istemiyoruz’ demeye hakları yok. Basın tabi ki istemeyecekler, tam da onun için basın orada olmalı.
Rasıh’ı Antalya’ya götürmediler o nedenle bu yazıyı yazdı diyerek kendi ayıplarını örtmeye çalışanlar hiç heveslenmesin. Komik olursunuz.
Antalya Diploması Fonu oluşturmak şart. Antalya Diploması Forumu 2025, hazır olun Kıbrıslı Türk gazeteciler orada olacak.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- TÜM YAZILARI için tıklayınız