Havayı kokluyorum, koku da bu...

ads ads ads ads
19/02/2024

ads

Rasıh Reşat Rasıh Reşat


Hiçbir iddiam yok, umut tacirliği ya da nereden baktığınıza bağlı olarak felaket tellallığı yapmak niyetinde değilim ama sanki Kıbrıs Sorunu’nda yeni bir süreç bizi bekliyor gibi. 
Nereden mi böyle bir kanıya vardım?
İlk önce Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon yataklarının artık zaman içerisinde bir fikir ya da hayalden çıkıp bir gerçeklik olma yolunda ilerlemesi. Şu parsel ve bu parselde hatırı sayılır tespitlerin yapıldığı ile ilgili haberler sıklaştı.
Bölgedeki ülkelerin ise bu değere daha da ihtiyaç duydukları bir ekonomik buhranın zorlaması.
Siz, Kıbrıs etrafında bulunan gazın ekonomik değerinin olmadığı, ya da çıkarmanın feasable olmadığı ile ilgili hikayelere bakmayın. Rantabıl olmasa dünya devleri buralara milyarlarca dolar yatırım yapmaz. 
İş şimdi gazın çıkarılıp, Rusya’ya bağımlıktan kurtulmak için her şeyi yapmaya hazır Avrupa’ya gazı ulaştırma metodunu hazırlamaya kaldı.
Bunun için bölgede işbirliği ağlarının örülmesi gerekiyor tabi ki. 
Türk filmlerindeki ‘Kader ağlarını örmüştü’ repliği gibi.
‘Katil Sisi’ iken ‘kardeş Sisi’ olmasının nedeni sadece Türkiye ve Mısır arasındaki ticaret hacminin geliştirilmesi değil elbette. Eleştirmiyorum, aksine alkışlıyorum. Bu kadar keskin olmamak lazımdı ilk baştan ama olsun. 
Libya taman, Lübnan tamam, Mısır tamam, İsrail bir başka yazının konusu ancak o Mavi Marmara dönemi gibi değil. Kim kaldı. Kıbrıs Cumhuriyeti. 
Türkiyemiz, ilk fırsatta ya da ilk doğru zamanda, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ya da KKTC yetkilileri aracılığı ile ya da 2003 dönemlerinde yaptığı gibi, farklı seviyelerde doğrudan iletişim içerisine geçecektir. Belki de son derece naifim ve şu anda halihazırda geçmiş ve birtakım çerçeveler oluşturmuş bile olabilir. 
Atina ile Ankara zaten ballı börekli. Yine eleştirmiyor, alkışlıyorum. Olması gereken de budur. Savaş ilanı falan, geride kaldı. 
Ama Türkiye’nin iç dinamiklerinin savaş sevmediğini ama savaş olabileceği ile  ilgili gözdağlarına bayılıyor. Erdoğan’ın da seçmenin oyunu alması gereken bir siyasetçi olduğunu akıllardan çıkarmadan düşünürsek onu da bir mantığa oturtmak mümkün.
Neticede gezegenler bir bir sıralanıyor ama sanki bu sefer fantezi olsun diye değil, Avrupa’nın son bölünmüş başkenti birleşsin, çiçekler böcekler rahat dolaşsın, güvercinler öğürce uçsun dürtüsüyle değil, tamamen ekonomik kaygılarla bu işe start verileceğini düşünüyorum. 
Ha bu konu noktada birilerinin geri adım atması gerekecek mi, mahcup olacağı bir surum olacak mı? Kesinlikle hayır. 
İki devletli çözüm, iki kurucu devletli çözüm oluverir. Federasyon, biraz gevşer, dileyenin Federasyon, dileyenin Konfederasyon diye tanımlayabileceği yeni bir model karlımıza çıkıverir, kimsenin de siyaseten burnu kanamaz. 
Dediğim gibi, niyetim felaket tellallığı ya da ümit tacirliği yapmak değil. Sadece havayı kokluyorum. Aldığım koku da bu.

19/02/2024 08:30
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: rasıh reşat, yazı, yorum
MANŞETLER

HK Rasıh Reşat

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.