Kimilerine şaka gibi geliyor, kimileri ‘oh iyi varsın’ diyor belki, kimileri ise bana ne diyor ama Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da tutuklu olması ciddi bir mesele. Emlakçılar Birliği ticaretlerine halel gelir mi endişesi yaşarken, Müteahhitler Birliği bunu basit bir taciz olarak nitelendirdi. 
Evet Adıyaman’daki dava içerisinde gündeme olağanüstü bir yansıması olmadı ama bu iş son derece ciddi. Uyuyan dev uyandı.
İtalyan makamlarının tutuklama emirlerini güncellemek konusundaki Akdenizli uyuzluğu, Rumlara hiç beklemedikleri tarihi bir fırsat verdi de denilebilir. 
Önce bir hikayeyi hatırlayalım.
2005’ti yanılmıyorsam.
O zaman çalıştığım Kıbrıslı Gazetesi’nden içeriye iri yarı güler yüzlü birisi girdi. Yanında ise tanımadığım ama mahkeme civarlarında cüppeli gördüğüm için avukat olduğunu bildiği benim yaşlarında birisi vardı. Doğan Harman’ı sordular, odasına kadar onlara eşlik edip ayrılmak istedim. Doğan abi, gözleriyle ‘kal’ işareti yaptı, oturdum.
İri yarı, güler yüzlü adam Gary Robb’dan başkası değildi. Ağır bir Kuzey İngiltere aksanı ile hızlı konuşup, nasıl kazıklar yediğini, ara ara cebindeki KKTC kimlik kartını sallayarak anlattı durdu.
Doğan abi ile Gary arasındaki simültane tercüme işi, avukat sıvışınca, bana kaldığı için konuları da az çok biliyorum. 
Gary Robb ingiltere’de uyuşturucu suçundan aranıyordu ama istisnai yurttaş yapıldığı için, anayasa gereği kendi vatandaşımızı vermemiz söz konusu değildi.
Güney Kıbrıs’ta da aranıyordu, çünkü Rum malına inşaat yapıp satıyordu. 
Rumlar Avrupa Tutuklama Emri çıkarmak istedi ancak sözüne ettikleri suçun cezası 6 ay olduğu için çıkaramadılar. En az 12 ay hapis gerektiren bir suç olmalıydı. Hemen yasa değişti ve 2 yıla kadar hapis ile cezalandırılabilecek bir yasa ile Avrupa Tutuklama Emri çıkarıldı. 
Ama Gary buralardaydı. Güney’e geçmediği ve KKTC’den çıkmadığı sürece sıkıntı yoktu. Gary Robb’un şirketleriyle ilgili o zaman Akan Kürşat, Talat Kürşat, Kutsal Tokatlıoğlu ve Gary Robb’un bütün sorunlarının kaynağı olduğunu iddia ettiği eski ortağı Tuncel Tahir Soycan hakkında da tutuklama emirleri hazırlanıp yeni AB üyesi Rumlar tarafından 28 ülkeye iletildi. 
Gary Robb birden çok sorun çıkaran insan haline geldiği ve dönemin hükümetini rahatsız eden insan haline geldiği ve buradaki mallarına birlerinin çökmesi kolaylaştırılması gerektiği için KKTC yurttaşlığından atılıp İngiliz yetkililerine paketlenip teslim edildi. 
İngiltere’de yargılanıp hapis cezası aldı. 2011’de tahliye olur olmaz ise Avrupa Tutuklama Emri ile Güney Kıbrıs’a teslim edildi. Orada da  Rum malını kanunsuz işgal etme, mala zarar gibi suçlamalardan suçlu bulunup 10 Ay ceza aldı. Onu da yatıp çıktı. 
Bu dava normalde kapandı. Unutuldu, bitti gitti.  
Ancak İtalyanlar nasıl olduysa, son 20 yılda daha önce İtalya’ya giden, Güney Kıbrıs’a her fırsatta herkes gibi geçen ve Avrupa’nın birçok kentinde bulunan Akan Kürşat’ı, İtalya’ya girerken değil de otelinde eski Avrupa Tutuklama Emri ile tutukluyor. 
Peki Rumlar şimdiye kadar aramadıkları, kapattıkları bu davanın İtalyan işgüzarları nedeniyle canlanmasıyla önlerine düşen bu topu gol yapmak için vurmazlar mı? Vururlar elbette.
Gol olacak mı 16 Ocak’taki duruşmada göreceğiz. 
Ama şunu söyleyeyim. 
Her şey kötü giderse Akan Kürşat Güney Kıbrıs’a iade edilir. Yargılanır ve aranmaya başlandığında daha az ceza isteyen yasa yürürlükte olduğu için en fazla 10 Ay ceza alır. Olabileceğin en kötüsü bu.
Ama uyuyan dev uyandığı için kimse ama kimse güvende değil. Rumların leblebi gibi Avrupa Tutuklama Emri çıkarmasının ve yeni yasadaki 2 yıl hapis cezaları ile karşı karşıya kalmalarının önüne kim geçecek? Bence bu işi ciddiye alın ve Akan Kürşat için yapılabilecek ne varsa yapın. Yoksa uyanan dev hepinizi yer.