Amerika’da yayınlana The New Republic adlı siyasi bir dergi var. Bu dergi son derece prestijli iken Stephen Glass adlı popüler bir muhabirinin yalan ve uydurma haberler yazdığı ve editoryal takımı da manipüle ederek yayınlanmasını sağladığı için bir skandala neden olmuştu. Daha sonra Shattered Glass adlı bir filme de konu edilmişti.
Hemen akabinde The New Republic dergisinde Stephen Glass adı altında yayınlanan her haber geriye dönük olarak incelenmeye alındı ve gerçek haberler ile yalan haberler, kamuoyu önünde birbirinden ayrılmıştı. Dergi bunu yaparak yayınlanan yalan haberler ‘bunlar yalandı özür dileriz’ diye okuyucuyla bir anlamda barışmaya çalıştı. Yerle bir olan itibarını kurtarmaya çalıştı. 
Bunu neden anlatıyor şimdi diye düşünebilirsiniz. 
Hemen izah edeyim. 
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin artık sahte diploma verdiği olgusu artık sanırım net. 
Tutuklananlar, diplomaları sahte diye kodese girenler, memuriyetten el çektirilenler, görevden alınanlar var. Polis, asker, memur, müdür, siyasetçi, gazeteci... Ne ararsan var. 
Üniversitenin Genel Sekreteri Serdal Gündüz’ün 600’ü aşkın sahte diploma verdiğini söylediği de iddia ediliyor.   
Yani Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, aynen The New Republic gibi itibarı yerle bir oldu. Bir farkla KKTC üniversitelerinin de itibarı sarsılmış durumda. 
Günlerdir bu üniversitenin kapatılması, kapısına kilit vurulması ve KKTC Üniversiteler Listesi’nden çıkarılması gerektiğini söylüyorum. Bunun çok mümkün olmadığını bile bile söylüyorum. 
Ama başka bir yöntem daha var. 
Kurulduğu günden beridir bu üniversitenin verdiği her diploma kamuoyu önünde incelenecek.  İsim listesi, aldıkları diplomanın türü kamuoyu ile paylaşılacak. 
Kısacası mezunlar listesini istiyoruz. Kendim için değil, dedikodu yapmak için de değil. Kamu adına kamu görevi yapan bir gazeteci olarak istiyorum. Lokomotif sektör yüksek öğrenimin geleceği için istiyorum. 
Sonra bağımsız bir organ tarafından bu gerçek, bu sahte diye tanzim edilecek ve gerçekten diploma alanlar ile sahtekarlıkla temin edenler birbirinden ayrılacak. 
Bu hem gerçekten ter dökerek diploma sahibi olanların itibarı, hem de artık daha da hassaslaşan KKTC üniversitelerinin imajı için şart. Bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. 

Olası Kast ve 140 Journos

Sahte Diploma rezaleti, peş peşe gelen zamlar  ve daha yazmaya, konuşmaya zamanın yetmediği konular arasında utanarak söylüyorum ki konsantre olmamız gereken İsias Davası ve İsias katillerinin güneş yüzü görmemesini ile ilgili yoğunluğumuzu bir nebze yitirdik sanki. 
İçimizin ağladığı ve yeniden toplum olup bir şeyleri başarmak üzere çıktığımız bu yolda, 140 Journos acılarımızı tazeledi ve asıl davamıza olan konsantrasyonumuzu yeniden tazeledi. Anıları sonsuza dek yaşayacak olan Şampiyon Melekeler için adalet ve depremler başka melekler üretmesin diye vereceğimiz kavgaya var gücümüzle devam. 140 Journos’a teşekkür ve Oalası Kast olmazsa olmazımızdır diyoruz. 
İlgiyi azalttığım için de Şampiyon Melekler’den Özür diliyorum. Bir daha olmaz çocuklar.