Çalacak tabi efendim
08/02/2024
Rasıh Reşat
Afrikalı gençlerin marketlerden çaldıkları ile ilgili bir tartışmadır gidiyor.
Vah çaldı da neden market sahibi şikayetçi oldu.
Yiyecek çaldı. Aç kaldı zavallıcık. Neden Polise şikayette bulunuldu.
Ve buna benzer serzenişler duyuyorum.
Aç kalan adam çalar. Çalacak. Bunu düşünecektik önceden. Ya da şimdi düşünüyor olmamamız lazım.
Bir tanesinin çaldıkları arasında çocuk maması olduğunu okudum bir yerde.
Çok normal.
Aç kalan kendi karnını doyurmak için çalar dedikten sonra, çocuğu aç olanın neler yapabileceğini düşünen var mı mesela.
Bir tek ben görmüyorum herhalde.
Yolda sokakta markette kucaklarında bebekleri olan Afrikalı gençlerin sayısının gün geçtikçe arttığını herhalde bir tek ben fark etmiyorum sanırım.
Çocuk maması da çalınacak, çocuk bezi de.
Sosyal Hizmetler Dairesi’ne koruma altında kaç tane Afrikalı çocuk var şu an bilmiyorum ama var olduğunu biliyorum. Sayılarının, eğer artmaya başlamadıysa gittikçe artacağına da kesinlikle eminim.
Bakamayan, yetemeyen terk edecek.
Oops bir kazadır oldu diyen baba ortalıktan kaybolacak.
Ya da çocuğu aç olan çalacak.
Yakalandığı zaman çalan hapse, çocuk da devletin bakımına.
İşin insani boyutu var elbette. Sosyal devlet olmak böyle bir şey. Ama devlet sosyalliğini kendi yurttaşına gösterememişken, yurtdışından buraya okumak bahanesiyle gelen sonra da okuldan başka her yerde bulunan ve okumaktan başka her faaliyette görülen bu insanlara bu devlet nasıl sosyal olacak.
İngiltere, kamu kaynaklarını kullanmayacaksan, ekonomiye kayıtlı bir şekilde katkıda bulunacaksan ve suç işlemezsen nerden geldiğine bakmaksızın başımın üstünde yerin var diyor.
Çünkü bir göçmenlik politikası var. İhtiyaç duyduğu alanlarda yabancı iş gücünü bildiği sayıda gelmesine izin verir. Çalışma izni verir ve çatır çatır vergisini de alır. Aldığı verginin karşılığında okul, sağlık gibi ihtiyaçlarını giderir.
Bizim olmayan göçmenlik politikamız ise, gelsinler, kalsınlar, kaçak çalışsınlar, çoğalsınlar, çalsınlar, yesinler içsinler ödeyelim, sağlık hizmeti verelim, suç işlesinler, polisi meşgul etsinler, hapiste besleyelim üzerine bina edilmiştir ne yazık ki.
Son derece yabancı düşmanı gibi görünebilirim bu satırlarda ama inanın öyle değilim.
Demin çocuklardan bahsetmiştim ya. Diyelim ki baba ya bir çocuk ile terk edilmiş anne, çala çırpa, ya da kaçak göçek çalışa çalışa çocuğu sosyal hizmetlere terk etmemeyi başarırsa birkaç yıla okul yaşına gelecek. Eğitebilirsek ne ala. Peki eğitmek için kaynağı nerede bulacağız. Sosyal devlet dedik ama kendi çocuklarını özel okullara teslim etmiş bir devlet bu çocukları nasıl okutsun?
Günlerce yazarım ama burada duralım.
İşin özeti şu şaşırmayın çünkü çalacaklar.
Çalacaklar efendim. Çünkü aç kalacaklar. Aç kalan adam çalar. Çocuğu aç olanın neler yapabileceğini kestirmek ise imkansız.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- TÜM YAZILARI için tıklayınız