Türkiye’deki seçim üzerine birkaç not
01/04/2024
Rasıh Reşat
22 yıldır ilk kez bir Adalet ve Kalkınma Partisi seçim yenilgisi görüyoruz. Haliyle bu konuda ne yazacağımız, nasıl yazacağımız konusunda biraz paslı olduğumuz gerçeğini de dikkate alarak bu yazıyı okumak lazım.
İlk nazardaki değerlendirme, bana göre, Cumhur ittifakı, ya da Milet İttifakı denen şeylerin son derece gereksiz ve yersiz olduğunun ispatı bir seçim sonucu. Seçmen dilediği ittifakı kendisi kurar, siyasetçilerin, ya da siyasetin onlara koyun muamelesi yapıp, ‘hey biz şununla bununla ittifak kuruyoruz siz de buna tabi olun’ deyince olmadığını gördük. Bakını ‘sağın yükselen yıldızı’ olduğu ifade edilen İyi Parti’nin hali. Bakınız Yeniden Refah’ın yükselişi. Bakın altılı masadakilerin bu seçimdeki varlıkları, pardon yoklukları.
Diğer bir tespit ise CHP’den. Özgür Özel aman aman çok bir liderlik vasfı yok gibi görünüyordu ilk başta. Hatta geçenlerde bir arkadaşımla şakalaşıyorduk. Özgür isminde bir siyasetçi olabilir mi. Evet isim biraz siyasi ama öyle özellikle Türkiye’de lider adı falan değil demiştim. Gerçi son 50 yıldır CHP’nin başına geçmek için liderlik vasıfları çok da önemli bir kriter olmamıştı.
Neyse. Özgür Özel, hem ‘Ben Kemal geliyorum’ diyen ama bir türlü gelemeyen Kılıçdaroğlu’un gölgesinden, hem de ‘Kemal Bey’den bu geçici arkadaşla kurtulalım sonra bakarız’ algısından da arınmış oldu.
Erdoğan bu seçim hezimetini son derece batılı bir uslpla karşılamış gibi yaptı. Ama AK Parti içerisinde çok sayıda kellenin tekerleneceği bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Dedik ya 20 küsur yıldır tanıyoruz artık.
AK Parti’de Erol Olçak eksikliği da önemli bir etken oldu. Kendi kendinize sorun. AK Parti’nin seçim propagandasından aklınıza herhangi bir görüntüsü, bir video ya da şarkı kaldı mı. Olçak’tan kalan Dombura dönüyor da dönüyor. Ahalinin duygusu yakalanamamış, o nedenle kendi duygusu neyse ona göre davranmış seçmen.
Bir de tabi ki Mehmet Şimşek’in ekonomik programı. O da seçimin bu şekilde sonuçlanmasının nedenlerinden. Program nedeniyle ekmekliyi, memuru rahatlatmaktan öte Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi coşturamamak da bu sonuca etken oldu sanki.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Deprem üzerinden çok fazla zaman geçmediği için 1999-2002 ilişkisi yaşanmamıştı ama sanki depremin yararlarının tam manasıyla sarılamamış olması da önemli bir unsur oldu.
Şimdi gelelim bundan sonra olacaklara. Türkiye’de erken seçim olmaması durumunda dört yıl seçim yok. TV’de yapılan yorumlara bakılırsa öyle Anayasa değişikliği referandumunu sandığa götürmek artık biraz cesaret isteyecek gibi. Dolayısıyla o da yok. Yani seçimsizlik ortamı. Erdoğan’ın son seçimiydi zaten dolayısıyla dört yıl sonrasından itibaren Erdoğan’sız olacak olan AK Parti’nin nasıl şekil alacağını izlemek son derece ilginç olacak.
Ha bu arada, gözleri kulakları Ankara’da olan KKTC’li siyasetçilerin de nasıl şekil alacakları izlemek ondan çok daha ilginç olacak.
Seçim sonuçları Türkiye’mize hayırlı olsun.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- TÜM YAZILARI için tıklayınız