İçimdeki muhabir bir türlü ölmediği için Maria Angela Holguin Cuellar’ın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ziyaretini izlemek üzere Cumhurbaşkanlığı’nın yolunu tuttum dün. 
Bu arada Bayan Holguin Cuellar ile ilgili epey haber yazacağımızdan bazı şeyleri de netleştirmekte fayda var. Kolombiyalı diplomat Cuellar ismini pek kullanmıyor. O yüzden yazarken Holguin yazacağız. Söylerken de ‘Olgin’ diye telaffuz edeceğiz.
Bayan Holguin’in bu ziyarette sadece dinlemeye geldiğini anlıyoruz. Hem BM kaynaklarım öyle söyledi hem de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar görüşme sonrası açıklamasında ifade etti. Dinleyecek yani.  
Biz gazeteciler dışarıda bekleşirken, normalde bu tür görüşmelerin 1 saat 15 dakika ile sınırlı olmasına rağmen görüşmenin iki saati bulması heyecanlandırsa da, Cumhurbaşkanı’nın ona bir Kıbrıs Konferansı verdiğini onun da sabırla dinlediğini anlıyoruz. Dinlemeye geldiğini peşinen söyleyince Tatar da anlatınca kadıncağız koskoca Cumhurbaşkanı’nın sözünü kesecek hali yoktu ya.  Dinledi. İyi de oldu. Neyle karşı karşıya olduğunu iyi bellesin.  
Artık adını Olgin olarak telaffuz edeceğimiz Bayan Holguin’in geçmişine baktığımız zaman 50 yıl süren bir siyasi sorununun çözüm sürecinde önemli ve aktif bir rol üstlendiğini ve başarılı olduğunu öğrendik.
Takip edenler bilir. Ya da gözüne çarpmıştır. 
Hafızaları biraz zorlarsak haberlerde FARC Gerillaları ifadesinin aklımızın bir yerlerinde olduğunu hatırlarız kuvvetle muhtemel.  İşte Kolombiya’da devlete karşı 52 yıl savaşan FARC, (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) ile Kolombiya Devleti arasında yarım asra, 200 Bini aşkın cana ve 6 Milyonu aşkın insanın göçüne mal olan bir iç savaşın sonlanmasında öneli bir rol oynayan Bayan Holguin, şimdi 60 yıllık bir soruna kendini dahil etmiş durumda. 
Holguin iki toplum arasındaki uçurumun farkında. BM kaynaklarım bana onu gönderen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten aldığı talimatın, ‘git ve dene’ şeklinde olduğunu söylediler. 
Birkaç gün daha buralarda kalacak ve ‘Git ve dene’ misyonunu tamamlamak için dinlemek ve anlamak durumda olduğunu bildiğinde kolları sıvadı. 
Adanın her iki yanında sivil toplum, siyasi partiler ve Kıbrıs sorununu tozunu yutmuş bazı şahsiyetlerle görüştükten sonra, klasik turu da atacak. Klasik tur dediğim, Ankara, Atina ve Londra. Oraları da dinleyecek ve anlayacak.
Biraz Kolombiya’ya gittikten sonra Mart başında yine gelecek. 
Mart ilk haftası burada olacak olan Kolombiyalı diplomat, 43 ülkenin temsilcilerinin bulunacağı bir BM etkinliğine katılacak. Bu etkinlikte BM Kıbrıs Barış Gücü’nün adada bulunmasının 60’ncı yılı ve bu sürede hayatını kaybeden 187 Barış Gücü mensubu anılacak. 43 ülke de bu süreçte buraya asker ya da polis gönderen ülkeler. 
Asında bu etkinlik Kıbrıs’ta sorunun 1974’de değil de 1963’te başladığının en güzel ispatıdır ancak o başka bir yazının konusu olur ancak. 
Bayan Holguin, o etkinlikte de önemli temaslarda bulunacağını anlıyoruz.
Misyonu ‘git, dinle, anla ve dene’ olan Kolombiya eski Dışişleri Bakanı ve şimdiki BM diplomatının Kolombiya’da yaptığı gibi Kıbrıs’ta bir ‘FARC’ yaratıp yaratamayacağını göreceğiz.    
Kimse kusura bakmasın bu kelime oyununu yapmadan geçemezdin.