Şöyle bir arşivleri karıştırdım da Çam Kese Böceği mücadelesinin durdurulması ile ilgili 2020’den beridir peş peşe yazılar yazıyormuşum.
Biraz Lefke-Çamlıköy arasındaki o yeşil örtüyü seyrede seyrede geçirdiğim gençlik yıllarımın hatırına olsa gerek ki bu konuda hassasım. Çünkü o yeşil örtü yok olmaya yüz tutmuş.
Dumansız yangın dedik, onu dedik bunu dedik, kimseye dinletemedik. Tarım Sonra para pandemiye lazım dendi ve iş bitti. Bir daha da başlamadı. 
İşin bitmesine ve ağaçların çam kese böceğine teslim olmasının ana mimarı Dursun Oğuz’dur.  
Bakmayın Hüseyin Çavuş kendisine anlatılanlara inanıp toplumu inandırmaya çalıştığına. 
Dün Çevre Platformu bir basın toplantısı düzenledi. Gittik. Aslında bildiklerimizi bir daha anlattılar. Havadan biyolojik ilaçlamanın, diğer yapılan bu böcekleri yiyen böcekleri ve bu böcekleri yiyen kuşların yanında şart olduğunu bize bir kez daha vurguladılar.  
Biraz da teknik ve mali bilgi verdiler. 
Dinleyin. 
Kalazoma böceği dedikleri böcek öldüren böcek ile mücadele etmek için yaklaşık 5 bin Euro’dan biraz fazlası lazımmış her hektar için. Havadan biyolojik mücadele için ise her hektar için 100 Euro gerekiyor. Hangisi daha pahalı? 
O nedenle pahalı denmese iyi olur. Salak değiliz çünkü. 
Bir de havadan ilaçlama arıları öldürüyor ve bizimki daha etkili diyenler oluyor. 
Ona da bakalım.
Bu işe ilk önce Asım Vehbi’nin Bakanlığı zamanında başlanmış. Sonra da düzenli bir şekilde devam edilmiş. Bir ar verilmiş sonra Kutlu Evren’in Çevre Bakanlığı’nda da protokol imzalanıp işler yoluna bir daha sokulmuş, Hamit Bakırcı süreci devam ettirmiş. Yapılan değerlendirmelerde o yıllarda yapılan ve Dursun Oğuz tarafından kendisi de bir yıl uyguladıktan sonra Maliye Bakanlığı koltuğuna geçinde durdurduğu havadan biyolojik mücadele ile yüzde 99.8 başarı elde edilmiş.
Hadi gelin kimler ne yapmış ve ne kadar yapmış bir bakalım. 
2007’de, 7000 Hektar, Asım Vehbi, 2008 yılında 8000 Hektar yine Asım Vehbi, 2013 yılında 7630 Hektar bu sefer Hamit Bakırcı, 2016’da 9040 Hektar Fikri Ataoğlu, 2017 yine Fikri Ataoğlu 9500 Hektar, 2018’de Erkut Şahali 10000 Hektar, 2019’da bu işi durduran bakan Dursun Oğuz 10000 Hektar’ı havadan biyolojik maddeyle ilaçlatmış en son ise 2020’de 8250 Hektar’ı Nazım Çavuşoğlu yaptırmış.
Bu çalışmalar KKTC’nin 25 Bin Hektarlık Kızıl Çam ormanlarında yüzde 99.8 başarıya ulaşırken, arı falan da ölmezken, şimdi ne oldu? Ne oldu da ya da Dursun Oğuz’u kendisinin de başarısında pay sahibi olduğu Çam Kese Böceği ile mücadelede işe yarayan yöntemden ip gibi kesilmesine neden olup ormanların katline seyirci oluyor? 
Hüseyin Çavuş Kelle, taze bakandır, bu işlerin ne olduğunu henüz çözemedi, ama akıllı adamdır çözer yakında. 
Ama yardımcı olmak bizim işimiz. 
Sayın Bakan, sizce Çam Kese Böceği ile Havadan Biyolojik Mücadele yaptıran farklı farklı partilerden yedi tane bakan aptal mı? Asım Vehbi, Kutlu Evren, Fikri Ataoğlu, Nazım Çavuşoğlu ve Dursun Oğuz aptal mıydılar? 
Peki Sayın Bakan, Yeşil Barış Hareketi, Biyologlar Birliği, Orman Mühendisleri Odası, Tabipler Birliği, Kema Vakfı, Lefke Çevre Derneği ve Şehir planlama Odası aptallardan mı oluşuyor?
Çevre Platformu ile bir kez bile buluşsanız ya da bu işlerden anlayanları bir dinleseniz neyin ne olduğunu zaten anlayacak ve perde gerisinde, başarılı olan br işin neden dursun Oğuz tarafından iptal edildiğini az çok kavrayacaksınız. 
Neden bir taraftan katliam kınanırken, daha önce ormanlarda kullanılması yasak olan İsrail malı zehrin bize layık görüldüğünü bileceksiniz. Neden Dursun Oğuz’un ve aynı akıldaki Orman Dairesi Müdürü’nün ormanları yok etme pahasına inat etme nedenlerini sorgulamak için sebepleriniz olacak ve size söylenen yanlışları Meclis kürsüsünden tekrar etmek zorunda kalmayacaksınız. 
Bence azcık düşünün, bir şeyler oturmuyor değil mi?