Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
17/04/2024
Rasıh Reşat
Frederich Ebert Vakfı’nın her yıl düzenlediği çalışma bu yıl da yapıldı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Yolsuzluk Algısı ölçüldü.
Normalde geçen yıla oranla en yakın rakiplerimiz olan Uganda, Liberya ve Madagaskar’a fark atıp, listede ‘en kötü 10 ülke blokuna doğru yelken açmamız ve Moritanya ile Gibuti’yi geride bırakarak Suriye ve Somali’ye yaklaşmamız gerekiyordu ama olmadı. Sadece yüzde 1’lik değişiklikler olmuş geçen yıla oranla.
Okurken yerimizde saydığımızı düşünebilirsiniz ve bu alanda yerinde saymak daha da kötü olmamak iyi bir şey diye netelendirilir ama durum öyle değil. Yüzde 1 de olsa aşağıya doğru gittik. Ama bu da hata payı içerisinde olduğu için hesaba çok da katılmıyor.
‘Çalışma bence bugünkü durumu tam manasıyla yansıtmıyor’ dediğim için bana kızmasınlar hemen. Alman sosyal demokratlarına karşı bir garezim yok. Hatta severim. Dinleyin izah edeceğim.
Bence daha kötü durumdayız. Çalışmayı incelediğimde, anket çalışmasının 2023’ün son ayı ile 2024’ün ilk ayı içerisinde yapıldığını görüyorum. Yani sahaya bu zaman aralığında çıkılmış. Bir başka ifadeyle, sahte diploma meselesi daha ayyuka çıkmamış, üst düzey siyaset ve devlet şahsiyetlerinin diplomalarının sahte olduğu ortaya çıkmamış. YÖDAK ile ilgili iddialar daha etrafa saçılmamış, tutuklamalar gerçekleşmemiş, üstüne üstlük insan kaçakçılığı şebekelerinin nasıl çalıştığı ile ilgili ses kayıtları cepten cebe dolaşmamıştı henüz.
İşte bu ortamda yapılan çalışmanın sonuçlarını dinledik dün Rüstem Kitabevi’ndeki bir sunumda, Sertaç Sonan Hoca’nın ağzından.
Halbuki sahaya geçen hafta çıkmış olsalar mesela, Laos, Gabon ve Mali tozumuzu yutar, Madagaskar, Mozambik ve Nijerya’nın üzerinden geçer, hak ettiğimiz gibi Libya, Haiti ve Nikaragua ile rekabet eder duruma gelirdik.
Halbuki iş insanları ile yapılan anket çalışmasına geçen yıla oranla yolsuzluk algısında artış olup olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 67. Bunu nereye koyalım şimdi? Gerçi diğer ülkelerdeki iş insanlarını nasıl yanıtlar verdiklerini bilmiyoruz. Elbette onların eli de armut toplamıyor. Değişmedi diyenler yüzde 30. Her ikisini de anlarım ama azaldı diyen yüzde 3 kim çok merak ediyorum doğrusu.
Ha çalışmada bir soru var ki Sertaç Hoca da bunca rezillik içerisinde neden düşük bir oran çıktığını açıkladı. Son bir yıl içerisinde yetkiliye rüşvet vermeniz gerekti mi? sorusuna maruz kalan 4 iş insanından biri son bir yıl içerisinde rüşvet verdiğini söylüyor. Geriye kalanlar ya hayır dedi ya da cevap vermek istemedi. Rüşvet almak kadar vermenin yasak olduğunu ve bunu telefonda arayan bir anketöre itiraf etmek kadar salakça bir şey olamayacağından hareketle bu oranın çok daha fazla olduğu hatta, rüşvet tanımı içerisinde giren şeylerin genişliğine göre yüzde 100’e kadar çıkacağını tahmin ediyorum.
Demem o ki çalışma harika ve her yıl takip ediyorum.
Yolsuzluk olup olmadığı konusu değil ama bu konudaki algının ölçülmesi gün gelir yolsuzlukla mücadele etmek gibi bir niyet ya da konsensüs oluşursa, konusunda bir temel oluşturulması için önemli.
Bu yıl listede çok fazla ilerleyemedik ama gelecek yıllara ve önümüzdeki maçlara bakalım diyorum.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- Et alkışı ve kör tuttuğunu öper ekonomisi
- TÜM YAZILARI için tıklayınız