Et alkışı ve kör tuttuğunu öper ekonomisi
04/04/2024
Rasıh Reşat
Başbakan’ın bir yanına Tarım Bakanı’nı diğer yanında da Ekonomi Bakanı’nı alıp ‘Artık Kuzu eti 550 TL’den daha yüksek fiyata satılmayacak’ demesi, ‘işte arzu ettiğimiz hükümet’ dedirtti.
‘Hükümet benim. Devlet benim. Benim lafınım üstüne laf olmaz’ der gibi geldi bu hamle ve çok iyi oldu.
Ahali 1000 TL’ye doğru hızla hareket halinde olan etin kilo fiyatına bir fren yapıldı. Bravo demekten başka bir şey söylenmez.
Ebette bunu denetlemek de lazım.
Memurun kasap kasap, market market gezip fiyat denetimi yapmasını beklemeyin. İngiliz gibi Avrupalı gibi devletin 550 TL dediği şeyi 551’e satanı derhal şikayet edin, sosyal medyada rezil edin, Ekonomik bakanı Olgun Amcaoğlu’nu etiketleyin kimse buna cesaret edemesin.
Meyhanelerde de fix menü fiyatları biraz düşecek haliyle, kebapçılarda ve restoranlarda da . Buna da dikkat edelim. Hayvancı, kasap, devlet bir fedakarlık yapacak ama bu eti alıp satanlar da bunun üzerinde ekstra bir kazanç elde edemeyecek şekilde özdenetim moduna geçelim lütfen.
Gelelim ikinci aşamaya.
Hükümet eğer et gibi mandıradan sofraya gidiş öyküsü son derece karmaşık olan bir temel ürünün fiyatını astronomik olmaktan çıkarabiliyorsa, diğer ürünlere de el atabilir demektir.
Misal peynir. Peynir ağırlıklı olarak ithal bir ürün. Ülkeye kaça girdi, navlunu ne kadar olduğu, gümrük gibi vergilerin ne kadar tuttuğunu tespit etmek bir bilgisayar tuşuna basmaya bakıyor.
Bu ürünün marketlere kaça verildiği, kaçtan satıldığı ve bu ürünlerin üzerinden, ne kadar edildiği de çok rahatlıkla tespit edilebilir kanımca.
Temizlik malzemeleri mesela. Bakın bakalım kaça geliyor ve tüketiciye ulaşana kadar kaç paraya geliyor.
Eğer anormal bir karlılık varsa, ki olduğunu biliyor ve görüyoruz, Başbakan kasaplar ve hayvancılardan sonra Ticaret Odası’ndaki arkadaşları da bir hizaya çekerse, bu ülkede kahraman olur yemin ederim.
Evet serbest piyasa ekonomisi var.
Ama serbest piyasa ekonomisi dediğin şey de, kör tuttuğunu, topal yakaladığını öper piyasası olmadığını birileri bu arkadaşlara anlatmalı.
Hep söylerim yine de söyleyeceğim. Marketlere gittiğinizde gördüğünüz etiketler Türk Lirası kılığına girmiş Euro etiketidir. Ve bu etiketler kılık değiştirirken, o günkü Euro kurunun en az yüzde 30 daha yükseği üzerinden hesaplanarak, Türk lirası kılığına giriyor.
Tüccar düşmanı asla değilim, ama tüccar da bu gemide birlikte olduğumuzu ve onlar anormal derecede zenginleşirken, halkın açlık sınırının altına düşecek derecede fakirleşmesinin onlara yarar sağlamayacağını da hesaplamalı.
Üretimin bilerek öldürüldüğü, var olan yerli ürünlerin raf oyunlarıyla, ithalatçı baskısıyla hayır etmesine fırsat verilmediği bu çarka Başbakan bir İngiliz anahtarı sokarsa ve bunu halkına iyi anlatırsa, ahalinin onu omuzlardan aşağıya indirmeyeceğini bilmeli.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- TÜM YAZILARI için tıklayınız