AB’nin dış politika konusundaki en önemli ismi Josep Borrell, insanların bilinmezlik korkusu nedeniyle yükselen sağa oy verdiğini söyledi ve bu popülist tehlikenin Avrupa Parlamentosu seçimlerine etki edeceğini belirleterek korkmayın mesajı vermeye çalıştı. 
Anlayacağınız dünya korkuyla aşırı sağa yaklaşıyor. Ağırlıklı olarak sosyal demokratların yarattığı siyasi iklim içerisinde semiren yabancı düşmanlığının beslediği aşırı sağ ve popülist siyasetin KKTC’deki etkisine bakacak olursak, bizim ideolojik temellerimizin ne denli kaygan olduğunu görmenin mümkün olacağını düşünüyorum. 
Misal, yabancıların ülkeye girişleri konusunda sistemi gevşek bırakan bizdeki sağ siyasetin kendisi değil miydi? Bu ülkede çalışma izni, muhaceret cezası mevhumu Sol siyasetin hakim olduğu bir dönemde hayat bulmadı mı?
Hatta ‘bizdeki solcular garip bir şekilde ırkçıdır’ denmedi mi hep?
Türkiye kökenli işçi kesimin ülkeye gelmesini ve bu kesimin, yurttaş olduktan sonra oy rengini hep sağ siyasete doğru yöneltmesi, tam manasıyla Avrupa’dan ve dünyanın tersi bir işleyişin doktora tezlerine konu olabilecek izdüşümü haline geldi. 
Dünyada göçmenler, göçmenlik politikaları nedeniyle sola meyil ederken, göçmenleri ülkelerinde istemeyenler ise sağ ve popülist politikacıları sırtlarında taşıdılar.
Bizdeki durum ise tam tersi. Solcular yabancı nüfusa soğuk iken, sağ hem kapitalist bir yaklaşım ile hem de yabancıların sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının olduğu dönemden kalma bir alışkanlıkla daha sıcak ve kucaklayıcı oldu hep.
Şimdi suç oranlarının yükselmekte olduğu, ülkedeki cinayetlerin sıklaştığı ve olayların önemli çoğunluğunun yabancılar tarafından işlendiği bir ortamda, bunun siyasete etkisin nasıl olacağını şahsen çok merak ediyorum. 
Herhangi bir parti yabancılar üzerinden bir siyaset güdüp, Avrupa aşırı sağının taktiğini kullanıp korkuyu oya tahvil etmeye çalışacak mı? Herhangi bir siyasi oluşum yabancıları kategorize edip, yerli, Türkiyeli ve üçüncü uyruk ayırımı yaptığını net bir şekilde siyasi arenada konuşacak mı? 
Yakın gelecekte bir seçim görünmese de, UBP, YDP, CTP,TDP, DP gibi partilerin nasıl bir şekil alacağını görmek ilginç olacak. YDP Türkiye kökenli göçmenlerin ayırımı üzerinde siyaset yoluna çıktığını biliyoruz. Göçmenleri önce CTP’den sonra da onları sömürüp hiçbir istediklerini yapmayan UBP’den koruma vaatlerinin başında geliyordu. Ama artık yeni bir kategori var. Pakistanlı ve Afrikalı’lar. Bunlarla ilgili tavır ne olacak. Kıbrıs Türk solu, yabancı düşmanlığı görüntüsü vermeden ama Kıbrıslılık kavramını koruyarak nasıl bir siyaset geliştirecek?
Hepsinden ötesi yabancılarla ilgili en popülist siyaseti geliştirmek konusunda en başarılı parti olan UBP, siyaset geliştirmedeki sön dönemdeki kabızlığını nasıl aşıp, var olan ortam içerisinde seçmene nasıl mesaj verecek?  
Ha unutmadan, bir yeni yabancı kategorisi daha var. Onlar da zengi Rus, Yahudi ve İranlı’lar. Bunlar nereye nasıl oturacak göreceğiz.