Ufak trafik kazaları ve geri kalmışlık
27/12/2023
Rasıh Reşat
Havadis Gazetesi istatistikleri derlemiş ve özel bir haberle manşet yapmış geçen gün. 41 kişiyi trafiğe kurban etmişiz bu yıl. Yılın bitmesine 1 hafta kala oluşan istatistiklere göre. Yani 22 Aralık itibarıyla elde edilen verilere göre. Dileyelim geriye kalan günlerde trafikte başka ölüm olmasın. Aman diyoruz. Daire yemekleri, şirket yeni yıl kutlamaları ve alkol, tam manasıyla kazaya davetiye.
Buna işaret ettikten sonra benim söylemek istediğim başka bir şey var.
Gazetenin haberinde bir başka rakam var. 2023 yılında 2 bin 677 çarpışma meydana gelmiş.
Geçenlerde Lefkoşa’da Merkez Komutanlığı önünde Yenişehir’den Bedrettin Demirel Caddesine çıkış noktasında üç araç birbirine çarptı. Dokundu desek daha doğru ama belli ki biraz hasar oluşmuş. Üç araç birbirine değmiş vaziyette ama trafiği her yönden tıkayacak biçimde durdu. Araç sürücüleri araçlarından inmiş ellerinde telefonla birilerini arıyorlar ama yolu açmak, kenara çekmeyi kimse düşünmüyor. Tam da öğle trafiğinde.
Neyi beklediklerini herkes bildiği için de trafikte bekleyenler de artık itiraz etmiyor. Sessizce arabalarında bekliyorlar. İnip ‘kardeşim kenara çeksenize’ diyemiyorlar çünkü sigortanın hasrı ödeyebilmesi için polis raporu gerekiyor.
Yasa öyleymiş.
Peki ne oluyor? Trafikte alkollü sürücü yakalamak, ya da aşırı hızla gidenleri caydırmak ya da ehliyeti olmayanları bulmak yerine trafik polislerimiz, tampon tampona dokunanların arabalarının raporunu tutmak için zaman harcıyor. Polis gelene kadar trafikte yaşanan tıkanıklık da cabası.
Bu bizim normalimiz ya, başka ülkelerde nasıl yapılır diye pek düşünmeyiz. Ama böyle bir kaza İstanbul’da yaşansa ne olur mesela. Görene kadar hiç düşünmemiştim. Bir birbirine çarpan araçların sürücüleri, arabalarından iniyor. Birbirlerine ‘geçmiş olsun’ diyor. Birbirlerine evraklarını gösteriyorlar ve o evrakların resimleri çekiliyor. Sonra vedalaşıp yollarına devam ediyorlar. Toplam 1 dakika. 80’li 90’lı yıllarda olsa belki belki sopa ve levye ile birbirlerine girecek olan Türkiyeli sürücüler, gösterdikleri gelişim ile bu noktaya gelebilmiş. Ama biz hala Polis gelecek zabıt tutacak diye zaman kaybediyor ve sinir harplerine kurban oluyoruz.
Evet bazı sigorta şirketleri inisiyatif alıyor ve müşterilerine bu eziyeti yaşatmadan, ‘fotoğraflarını çek de tamamdır’ diyor ama birçoğu hala eski ‘Polis raporu yoksa ödemem’ uygulamasını devam ettiriyor.
Gerçi neden şaşırıyorum ki? Daha düne kadar, kağıda basılmış poliçeniz yoksa sigortalı sayılmadığınız bir sektörde, sektörün bazı öncüleri dijitalleşmeye yatırım yapmaya çalışıyor.
Neticede 2bin 677 çarpışma, 2 bin 677 trafik tıkanıklığı, 2 bin 677 Polis’in zaman harcadığı polis raporu demek. Bu çağda bu kadar zamanı ve Polis mesaisini nasıl boşa harcarız anlamıyorum. Geri kalmışlık böyle bir şey olsa gerek.
- Evet sevgili Cenk, yine bir veda....
- CTP yankı odasından çıkıyor sanki
- Bir türlü Yeniden Dövüş Partisi olmuyor
- Bugün başka yürüyüşüm var Serhat’ım
- Şenkul, tabela, Kızılyürek ve Dilan Polat
- Yolsuzluk algımız yüksek ama eksik
- AAA Plaka yakın gibi duruyor
- Böyle savaş mı olur kardeşim?
- Müsaadenizle...
- Diplomagate sonrası akademik gaza gelme duygusu
- TÜM YAZILARI için tıklayınız