Dertli bir Beşiktaşlı’nın zemin metaforu

ads ads ads ads
06/03/2024

ads

Rasıh Reşat Rasıh Reşat


Beşiktaş’ın kıta Avrupası futboluyla değil, düz İngiliz futbolu ile haşır neşir olduğu günlerde, efsanevi Beşiktaş Teknik Direktörü Gordon Milne önemli bir maçtan birkaç gün önce İnönü Stadı’nda bir inceleme gezisi yapmıştı. ‘Çimler çok uzun, zemin bozuk. Zemin iyi futbol oynamaya pek elverişli değil’ demişti.

Nereden çıktı bu şimdi diyeceksiniz. Rasıh, Songüç Kürşat’ın gözüne girip spor yazarı olmaya çalışıyor herhalde’ diyenler bile vardır eminim. Ama Songuç Abi’nin gözüne girmek hariç, niyetim o değil.

Niyetim üzerinde yaşamak zorunda kaldığımız zeminin artık iyi ve kaliteli bir hayatın yaşanmasına elverişli olmadığını, ancak dertli bir Beşiktaşlı’nın yapabileceği metafor ile anlatmak sadece.

Zemin neden bozuldu diye düşünmeye kalkar ve geriye doğru da gidersek,  sıkıntının mülkiyetteki sorun ve iskan rezaletleri olduğunu görebiliriz.

Eski Başsavcı ve yeğeni olmaktan hep gurur duyduğum, rahmetli Oktay Feridun’un bu konuda mütalaasını okursanız, ne demek istediğimi anlarsınız. Mülkiyet zemini sağlam ve tamam kurulmamış. Köşe başını tutanlar Rum mallarının üzerine çökmek için bin bir film çevirmişler. oluşan adaletsiz paylaşım ve kapışarı, hak eden ile hak etmeyen arasındaki farkı sıfıra indirmiş.

İşte bu zeminde futbol oynanır mı, pardon devlet yönetilebilir mi?

Zemin kötü yani.

Aslında bir mülkiyet meselesi olarak bakmamak da lazım. Mülk edinmenin kriterleri bellidir. Ya atadan intikal, ya da çalışıp kazandığınız parayla veya kredi ile satın almak. Ya da değerinde takas. Bunun haricinde elde edilen kişisel mülkler ahlaki temelden yoksundur. İşte bu zemin üzerinde kurulan sistem de ahlaki temelden yoksun olur.

O nedenle çok çalışanın az, az çalışanın çok, hiç çalışmayanın ise çalışandan daha fazla kazanmasına şaşırmayın.

O nedenle çalışmadan diploma elde etmenin bir başarı sayıldığı ve normal olduğu bir dönem yaşanmasına şaşmayın.

O nedenle oyum buyum diyen zeytinyağı üreticilerinin yağın içerisine yağdan başka her şeyi karıştırmasının makbul olduğunu düşünmesine üzülmeyin.

Bıyıkları daha terlememiş gençlerin 150 Bin sterlinlik arabalarda dolaşmasına içerlemeyin.

Zaman içinde eğitimi özelleştirip, devlet öğretmenlerinin kendi çocuklarını özel okula gönderdikleri düzeni kim yarattı.

Doktorların hastanede zaman geçirmek istemeyip, kliniklerine hasta pasladıkları ve özel sağlık sigortalarının, sosyal sigortaların yerini almak üzere olduğu sistemi kim yarattı.

En son AKSA’ya armağan ettiğimiz elektriği daha önce ihaleciler ile sendikacılar arasında paylaşılmamış mıydı?

Vergi kaçırmanın akıllılık, borç ödemenin saflık, yaya geçicinde yayaya yol vermenin aptallık, yardım etmenin enayilik sayıldığı bir toplum olmamamız, bu zeminde mucize olurdu zaten.

Şimdi bu zemin üzerine bina edilen bir toplumdan ya da devletin tabalarından  ahlaki çöküntüden başka bir şey beklemek naiflikten öte bir şey olur mu, siz söyleyin.

Gordon Milne’nin dediği gibi, ‘Bu zeminde top oynanmaz’

06/03/2024 11:14
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: rasıh reşat, yazı, yorum
MANŞETLER

HK Rasıh Reşat

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.